Zazalar kimdir?
Daha çok Bingöl, Tunceli, Elazığ, Erzincan, Sivas, Urfa, Mardin arasındaki bölgede yerleşmişler ve Diyarbakır merkez ve bazı ilçelerinde yaşamışlardır. Zazaların bir çoğu göç sebebi ile büyük şehirlere yerleşmiş durumdadırlar. Malatya ve Erzurum’da da Zazalar bulunmaktadır. Zazaların yarıya yakını alevi olup diğer yarısı ise Sünni’dir.
Bazı kaynaklarda, Zazaların Kürt ve Zazaca’nın ise Kürtçe’nin bir lehçesi olduğu ifade edilmektedir. Ancak bu kaynaklar ciddi olarak yapılmış hiç bir araştırmaya dayandırılmamıştır. Konunun uzman olan ciddi araştırmacılar Zazaların Kürtlük iddiasını tamamen ret etmektedirler.
İslam Ansiklopedisini İngilizce nüshasında V. Minorsky 20. Asırda Kürt olmayan unsurlar arasında Zaza’ları tespit etmiştir. Zazaların Kürtçeden farklı olarak kuzey-batı lehçesi konuştuklarını belirtmiştir. Minorsky, Zaza sözcüğünün geçmiş olduğu her yerde “gerçek Kürt olmayan” notunu düşmüştür. Zazalar ile ilişkilendirilmiş olan Güranl’arın daKürtlüklerini ret etmektedir. Güran’lıların bir Türk boyu olduğunu ve Zazaca’ya en yakın dilin Güranca olduğunu belirtmiştir. Yine aynı şekilde batılı bir çok uzman Zazaların, Güranlıların ve Hewramilerin Kürtlüklerini kesinlikle reddetmişlerdir.
Ermeni tarihçi Garo Sasuni Dersim Zazalarının Kürt olmadıklarını kitabında iddia etmiştir. Daha bir çok yazar Zazaca’nın Kürtçe’nin bir lehçesi olmadığı fikrini savunmuştur.
Kültürel açıdan incelemelerin yapıldığı araştırmalarda, Zazaların kültürel değerler bakımından Kürtlerden farklı yönlerinin oldukları tespit edilmiştir. Örnek olarak da bahçe kültürlerinin oluşu ve yerleşik düzene aşina olmaları gösterilmiştir.
Bazı kaynaklarda Zazalar Deylemliler’e bağlanmıştır. Bunun sebebi ise uzak bir ses çağrışımı olup kendilerine “dimili” demelerinden kaynaklanmaktadır. Oysa, ilke olarak ulusların kökenlerini etimoloji yolu ile kanıtlamak yanlıştır. Etimolojiler tarihi ve coğrafi olgularla desteklenmek durumundadır.
Zazaların kökenleri genel olarak Harezm, Horasan, Gür ve Karluk Türkleri ile ilişkilendirilir. Zazaların yaşlılaırnın önemli bir bölümü kendilerinin bu kökenlerden geldiklerini belirtirler.Nazmi Sevgen 1937 yılında Tunceli’de yaptığı araştırmalarda yaşlıların kendisine, biz Horasan Türkmenleriyiz dediğini ifade etmektedir. Zazalar üzerinde detaylı bir araştırma yapmış olan M.Şerif Fırat, yörenin Zazalarının bir kısmının İç Anadolu’dan bir kısmının ise eskiden Horasan ve Harezm’den gelmiş olduklarını belirtmiştir. Kendisi Hormek aşiretine mensup bir Zaza olan M. Şerif Fırat kendi aşiretinin köken itibari ile Türk olduğunu ifade etmiştir. Köken itibari ile Zaza olan yazarlardan Cemal Şener, hem alevi Zazalarının hem de Alevi Kürtlerin aslen Türkmen olduklarını eserinde ifade etmiştir.
Zazalrın bir bölümü kendisini Harezm Türkü oalrak tanımlamaktadır. 1921 yılında Dersim (Tunceli) milletvekili Hasan Hayri Bey, TBMM’de yapmış olduğu konuşmada Alevi Zazalarının kökenlerinin Harezm Türkleri olduğunu belirtmiştir. Hasan Hayri Bey, bu konuşmasında, Türkçe konuşan atalarına Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat’ın buralara yerleşmeleri için izin verdiğini , Yavuz Sultan Selim zamanında, Harezmli Alevi Türkler’in can güvenliklerinden dolayı, Dersim dağlarına çekilmek durumunda kaldıklarını ve bunun neticesinde kendilerini gizlemek için Kürtçe öğrendiklerini, süreç içerisinde Türkçeden tamamen uzaklaşarak Kürtleştiklerini belirtmiştir.
Yine 1896 ile 1926 yılları arasında Tunceli bölgesinde kaymakamlık yapmış olan yazar Mehmet Zülfü Yonga, Zazaalrın kökenlerinin Horasan Türklerine, Karakoyunlulara, Akkoyunlulara ve Harezm Türklerine dayandığını belirtmiştir.
Sonuç olarak bir çok yerli ve yabancı araştırmacı Zazaların köken olarak Türk olduklarını ifade etmiştir. Zazaların büyük bir bölümü bu gerçeğin farkındadır.