Aborjinler kimdir?
Aborjinler, kısaca Avustralya kıtasında yaşayan, buraya ise Güneydoğu Asya’dan gelmiş olan, Avustralya yerlilerine verilen isimdir. Bu isimle anılan Avustralya dışında yaşayan toplumlar da mevcuttur; Tazmanya ve çevre adalarda yaşayan yerliler de yine bu isimle anılmaktadır.
Aborjinlerin varlığı ilk kez kıtaya gelen ilk Avrupalılar olan İngilizler tarafından keşfedilmiştir. O dönemlerde 250 bin civarında olan Aborjin nüfusu hem Avrupalıların kıtaya getirdikleri suçiçeği, grip, kızamık gibi hastalıklar nedeni ile büyük kayıplar verdiler, hem de uğradıkları soykırım ile nüfuslarının büyük bir kısmını kaybettiler. Aborjin nüfusunun bu nedenlerle o dönemlerde 45 bin sayısına kadar indiği belirtilmektedir. Ayrıca, su ve arazi kaynaklarını da kendi kullanımlarına alan Avrupalılar, Aborjinlerin toprakla olan derin bağlarının da kopmasına neden olmuşlardır. Bu bağın kopmasının da Aborjinler üzerinde çok büyük yıkıcı bir etki gösterdiği ifade edilmektedir.
Günümüzde Aborjin nüfusunun 458 bin civarında olduğu ve bu rakamın Avustralya nüfusunun %2,4′üne tekabül ettiği belirtilmektedir. Aborjinlerin günümüzde, bir kısmı atalarının yaşadığı gibi yaşamakta, büyük bir kısmı da kasabalara kentlere göç ederek, o bölgelerin yaşam tarzlarına uygun yaşar hale gelmişlerdir. Aborjinler, geleneksel olarak ağaçlarda, dallarda ve ağaç kabuklarından yapılmış evlerde yaşamaktadırlar. Büyük oranda çıplak gezen Aborjinlerin vücutları boya ile kaplıdır. Ayrıca, kemer ve değişik takı gibi birçok süs eşyasını da bolca taşımaktadırlar.
Aborjinlerin tarihsel geçmişleri ve varlıkları 1999 yılında Avustralya tarafından anayasal olarak kabul edilmiştir. Birçok soykırıma ve kötü muameleye maruz kalan Aborjinlerden özür dilenmesini sürekli reddeden hükümlerin aksine Kevin Rudd başbakanlığı döneminde 20 dakikalık konuşması ile bu özrü dilemiş, dilenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu konuşma Aborjinler tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanmış, uzun süre ayakta alkışlanmıştır.
Aborjinlerin kendilerine has bir sanatları mevcuttur. Mağara duvarlarını, ağaç kabuklarını boyayan Aborjinler ayrıca “didgeridoo” adı verilen bir çeşit kaval ve iki çubukla yaptıkları müzik ile de şiir ve şarkılarını söylemişlerdir.