Afanesyavo kültürü nedir?
Orta Asya Türk kültürlerinden biri olan Afanasyevo kültürü Orta Asya’daki Tunç Çağı Türk kültür çevrelerinden biridir. Afanasyevo kültürü MÖ 3300 ile MÖ 1700 arasına tarihlendirilmektedir. Altay ve Sayan dağlarının kuzeybatısındaki bozkırlarda gelişmiş olan bir kültürdür. Tarihçilere göre Altay bölgesindeki bir yerin adından dolayı “Afanasyevo kültürü” adı verilen kültür alanında, ilk kez at ehlileştirilmiş, bu bölgede yaşayan insanların da Hunlar olduğu tespit edilmiştir.
Kurot ve Kuyum kurganlarından çıkarılmış olan çeşitli buluntular, bu kültür çevresinde yaşayan insanların at, sığır ve deveyi evcilleştirdikleri, bakırcılığı bildikleri, avcı ve savaşçı bir topluluk oldukları anlaşılmaktadır. Bilim insanları, Altay’larda gelişmiş olan bu kültürün Orhun nehirleri bölgesini etkisi altına alarak Orta Asya medeniyetinin temelini oluşturduğunu belirtmektedirler. Afanasyevo Kültürü, MÖ 2500 ile MÖ 1700 yılları arasında varlığını sürdürmüştür. Afanasyevo Kültürü, Türklerin en eski kültürü olma özelliğine sahiptir. Çakmak taşından ok uçları, bıçaklar, kemik iğneler ve ilk bakır bizler, bakır tellerden yapılmış küpeler, türlü biçimdeki süs eşyaları ile maden işleme araçları kazılar neticesinde bulunmuştur.
Bu kültür, Cilalı Taş Çağı’ndan Bakır-Taş Çağı’na geçişi temsil etmektedir. Afanasyevo-Andronovo kültür çevresi içindeki Kapanda-Yüs bölgesinde, M.Ö. 3000’nin sonlarına ait mezarlardan, ağızlarında demir gem izleri taşıyan at iskeletleri bulunmuştur. Ayrıca onlar, kartalı kutsal bir hayvan olarak kabul ettikleri anlaşılmaktadır. Mezar taşlarına bu kuşun şeklini oydukları saptanmıştır. Altay yöresinde iki kurganda yapılan kazılar sonucu ele geçen buluntulardan mezarların içine de kartal pençesi bıraktıkları, anlaşılmaktadır.
“Hayvan yetiştiren atlı göçebelerin, göç ederken yük taşıyan hayvanlar tarafından taşınabilecek, kolay nakledilebilen çadırlara ve çadır eşyalarına ihtiyaç duyulmuştur. Çadırların tanziminde en önemli rolü halılar oynuyordu. At ile beraber koyun bozkır koşullarının olmazsa olmaz hayvanıdır. At manevra gücüyle yoğun Çin nüfusu karşısında Türklere büyük kolaylıklar sağlarken, koyun da yapağıyla giyinecekleri ve barınacakları eşyaların yapımına olanak imkan vermiştir.
Afanasyevo kültürünün merkezi olarak kabul gören Bateney kasabası civarındaki bir kurganda süs eşyalarının yanı sıra koyun ve at gibi hayvanların kalıntılarına rastlanmıştır. Burada bulunan 80 civarında mezardan 4 litrelik toprak kablar bu kültürün başlıca seramik eserleridir. Mezarlara sunulmuş yemek kalıntılarıda buluntular arasındadır. Bilindiği gibi at Türklerde binek hayvanı olmanın yanı sıra en önemli kurban hayvanları arasında yer almaktadır. Eski Türklerin gökyüzü için at, toprak için de koç kurban ettikleri bilinmektedir. Kazakistan’da en önemli kurban hayvanı hala at olduğu gibi, onun eti koyun, sığır, deve gibi hayvanlara göre çok daha pahalıdır.
Türklerin koyunların yünlerinden keçeler yaptıkları ve koç başlarını da keçelerine, kilimlerine-halılarına vb damga olarak işledikleri görülmektedir. Yenisey’in yukarı kısmında Uygurlar’dan sonra, bir süre Moğolistan da yaşayan Kırgızların halıları da keçe cinsindendi. Bunlarda kullanılan bezek motiflerine yerliler “koçkardıng müzü” yani koçların boynuzu adını vermişlerdir. Kazakistan’daki Kazak Türklerinin günümüzde bile keçeden ayakkabı ve çizme yaptıklarını ve üzeri koç başlı nakışlarla işlenmiş keçeleri bulunmaktadır. Bunu diğer Türk cumhuriyetlerinde görmek mümkündür.
Türklerin iç Asya’da yaşamış olduğu bölgeler bazı tarihçiler tarafından “atlı hayvan yetiştiren kültür bölgesi” olarak adlandırılırken bu kültürü ilk defa Türklerin meydana getirdiği belirtilmiştir. Türk sanatının en önemli üsluplarından biri olan hayvan üslubunun da yine bu kültürle ortaya çıktığı belirtilmektedir.