Ahtapotun ilginç özellikleri nelerdir?
Ahtapotlar yaşamlarında oldukça zeki davranışlar sergiler. Yumuşakçalar grubundan cildi pürüzsüz ve yumuşak olan ahtapotların ömrü uzun değildir. Dilleri törpü gibi olan canlılar keskin bir ağız yapısına sahiptir. Başlarının altında olan huniye benzer uzantı sayesinde bu akımı oluşturur ve oldukça hızlı hareket ederler. Bununla av yaparken hızlarını arttırabilmek için su püskürtürler. Bu özellikleriyle ahtapotlar, roket tarzı geri tepme kuvvetini uygular. İleri geri hareket etme yetenekleri ve su püskürtmeleri nedeniyle, isterlerse ani hareketler yapar, kavisler çizerek hareket edebilirler.
Ahtapot mükemmel bir algılama yeteneğine sahiptir
Ahtapotlarda görme duyusu yanında, oldukça kuvvetli bir algılama sistemi bulunmaktadır. Görmesi herhangi bir şekilde engellenen bir ahtapot, her nesnenin büyüklüğünü ve aralarında olan farkı birbirinden ayırabilir. Canlılarda gözü ayarlama ve uyum, insanların aksine merceğin iç ve dışarı hareketiyle gerçekleşmektedir. Herhangi bir tehdit durumunda, koyu mavi ve siyaha çalan renkte mürekkebini salmakta ve düşmanını kendisinden uzaklaştırır. Bunu fışkırttıktan sonra hemen rengi değişir, ardından güvenli olarak buradan uzaklaşır. Kesenin içindeki salgı bezleri, ahtapot korktuğunda, kendisini tehlikede hissettiğinde hemen mürekkebi salacak bir sisteme sahiptir. Bu mürekkep aynı zamanda, kendisine saldıran canlının koku alma duyusunu köreltebilir. Canlı kendisini takip ederse ve kendisine dokunursa asla ahtapotu tanıyamaz.
Ahtapot kendini bulunduğu ortamda kamufle edebilir
Ahtapotun en dikkat çekici özelliklerinden birisi de kamuflaj yeteneğinin olmasıdır. Bu özelliği sayesinde saklanarak kendisini tehlikelere karşı korur. Saklanacak bir yer bulamadığı zaman, küçük mercanların içine girer ve cilt altında olan oldukça zengin maddeler içeren renk hücreleri sayesinde çevredeki renklere ve şekle bürünerek, kendisini oldukça iyi bir şekilde kamufle eder.
Ahtapotun vantuzları çok ilginç bir yapıya sahiptir
Bir ahtapotun vantuzları görünüşte pürüzsüz bir yüzeye yapışabilen emicilere benzer. Fakat aslında bu organ oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bunlar sadece bir yüzeye yapışmak için yaratılmamıştır. Bunlar kendisine özel kaslar aracılığıyla ahtapotun farklı manevralar yapmasına yardımcı olur. Bir ahtapotun her kolunda iki sıra şeklinde ortalama 200-250 vantuz vardır. Yani toplamda sekiz kolunda yaklaşık iki bin kadar vantuz bulunmaktadır. Emici olan vantuzun iki odacığı bulunmaktadır. Dış tarafta olan odacık huni, iç tarafta olan odacık ise çanak olarak tanımlanır. Ahtapot avını gözüne kestirdiği anda dış tarafta olan hunide olan kaslar avın yüzeyine uygun şekilde şekil alarak, avını tamamen kaplar. İç tarafta olan çanak kasları ise, içerisi suyla dolu halde ve dış dünyayla irtibatı kesilmiş şekilde iç bölümdeki basıncı düşürmekte ve dışla olan basınç farkı yaratmaktadır. Bu basınç farkı aynı vakum etkisi yapmaktadır. Dıştaki kas yapısı ise, emicinin tutulan nesne çevresindeki basınç farkını azaltmakta ve vantuzun fonksiyonelliğini bozmadan dik ya da paralel açıda dönmesine yardımcı olur.
Ahtapotun organlar arasında mükemmel bir işbölümü vardır
Ahtapotlar karışık kas yapılarının dışında, oldukça mükemmel bir sinir sistemine sahiptir. Emicilerin kenarlarında olan kimyevi algılayıcılar nesnenin tadını, pozisyon ve basınç algılayıcıları dokunma ve basınç konusunda veri toplamaktadır. Bunlara ait olan sinirler tek boğumda toplanır ve sanki küçük bir beyin gibi görev yapar. Ahtapotta kol boyunca uzamış olan zincir yapı, bu emicilerin boğumlarını bağlar ve bunların arasında olan uyumu sağlar. Yapılar ana beyinden gelecek emre gerek duymadan kolun indirilmesini ve kaldırılmasını sağlar. Uzmanlar beynin, emicilerin ve koynun nasıl böyle iş bölümü yaptıklarını incelemektedir.
Ahtapotlar sadece vantuzlarıyla bile dikkate alındığında, oldukça mükemmel özelliklerle donatılmış bir canlıdır. Bu kadar kusursuz yeteneklerinin olması, canlının ne kadar mükemmel yaratıldığının göstergesidir.