Alacahöyük’ün önemi nedir?

Alacahöyük, Çorum’45 km güneyinde ve Alaca ilçesinin 15 km kuzeybatısındaki Hüyük köyündeki bir höyüktür. Burası Boğazköy’e 34, Ankara’ya 210 km. uzaklıktaki Alacahöyük Köyü yerleşim alanı içerisindedir. Alacahöyük’ün esas adı İmat Höyük’tür. Çevreye en yakın bilinen yerleşim birimi Alaca ilçesi olduğu için Alaca olarak anılır. Atatürk buraya kendi cebinden verdiği 500 Lirayla ilk kazıları başlatmış ve girişiminin sonucu dünyada yankı bulmuştur.
Bu höyükte dört ayrı kültür evresinden kalmış olan 14 yerleşim tespit edilmiştir.
Alacahöyük, Çorum
Höyük, ilk defa 1835 yılında W.C. Hamilton tarafından dünyaya tanıtılmış olup, bu yıllardan itibaren höyük Orta Anadolu’yu ziyaret eden herkesin uğrak yeri haline gelmiştir. 1861 yılında G. Perrot bir Anadolu gezisi esnasında höyüğe gelmiş ve kapının sağ ve solundaki dört köşe kulenin planı ile orthostatlardan birini açığa çıkarmıştır.

Alacahöyük, daha önceleri başka hiçbir Hitit şehrinde görülmeyen Hitit kabartmaları ve iki tane heykel tarzındaki anıtsal sfenksleri ile bütün dikkati çekmiş, Atatürk’ün emri ile ilk büyük kazı dönemi başlamış ve o zamanlar höyüğün üzerindeki köy, taşınmış ve kazının daha ilk yılından itibaren Hitit öncesine ait olan Hatti prens ve prenseslerin mezarlarının bulunmasıyla önemi daha çok anlaşılmıştır.

1935 yılında yapılan çalışmalar neticesinde 15 yerleşimin, 4 ayrı kültür katına dağılımı saptanmıştır.
Bu kültür katları şunlardır:
1- Osmanlı, Bizans, Roma, Hellenstik, Frig Kültürleri (.Ö. 750’den itibaren 1. tabakada yer almaktadır.)
Alacahöyük’ün birinci kültür evresi olarak adlandırılmış olan üst katlarında, Friglerden başlayarak Roma, Bizans, Anadolu çanak çömlek, bilhassa içi boyalı olan toprak kaplar ve ayaklı meyvelikler görülmektedir. Bu katlarda ortaya çıkarılan silah ve kullanım eşyalarının bir çoğu taştandır
2- Hitit Kültür Katı (1800-1200 4-2 tabakada)
Hitit tabakaları üç yapı katından meydana gelmektedir. Bu dönemde, 250 metre çapında daireye yakın şekildeki höyüğün kenarında bir savunma sistemi oluşturulmuştur. Savunma sistemi üzerinde şehre girişi sağlayan iki ana kapı bulunmaktadır. Bunlardan biri güneydoğudaki sfenksli kapı, diğeri höyüğün batısında bulunan kapıdır.
3- Eski Tunç Çağı-Hatti Kültürü, (M.Ö. 3000-2000 8-5 tabakada) Kalkolitik Dönemi takip eden ve 4 yapı katı ile temsil edilmekte olan Eski Tunç Çağı Alacahöyük’te 13 kral mezarı ile önem kazanmıştır. 5. ve 7. kata ait olduğu tahmin edilen mezarlar şehrin özel bir alanında bulunmaktadır.
4- Kalkolitik (Maden+Taş karışımı Dönemi)( M.Ö. 4000-3000 ana toprak üzerine 15-9 tabakada)
Bu dönemde yerleşme küçük bir köy durumundan dahaileriye gidememiştir. Bu dönemdeki mimari, taş temel ve kerpiçle örülen duvara dayanıyordu. Çatılar saz ve kamışla örtülerek, üzeri düz dam toprakla sıkıştırılıyordu.
1996 yılında burada çalışmalara yeniden başlatılmıştır.
Alaca Höyüğü gezenler, iki anıtsal yarı heykel yarı kabartmasının sfenksin süslediği kapının iki yan duvarlarında soldakinde bulunan baş tanrıyı temsil eden boğa, önünde eğri kılıcı ile kral ve hemen arkasında kraliçeyi takip eden dini törene katılanlar bulunmaktadır. Sağ tarafta tahtında oturan tanrıçaya doğru ilerleyenlerin betimlendiği kabartmalar bulunmaktadır. Bu ihtişamlı kapı ile “Mabet-Saray” adıyla anılan ve üstü açık taş döşeli bir avlunun iki yanında bulunan odaların bulunduğu yapı gezilmeye ve görülmeye değerdir. Taş döşeli olan avlunun solunda ve aşağıda Eski Tunç Çağına ait prens ve prenses mezarları bulunmaktadır. Bu mezarlar Hitit Öncesi Dönemi, Hatti Beylerine aittir. Höyüğün batısında, “Potern” adıyla bilinen “Gizli Geçit” ten geçilerek, Hitit’lerin savaş dönemlerindeki heyecanı görülebilir.

Sfenksli Kapı ve Mabet-Saray yapısının doğusunda, yapılmış olan kazılarda sonucunda Hitit Çağı ihata duvarı ve bununda önünde bulunan tabanları taş döşeli, tahıl depoları ortaya çıkarılmıştır.

Bir Cevap Yazın