Algı nasıl oluşur?
Algı kavramı psikoloji ile bilişsel bilimlerde duyusal açıdan bilgi alımı, yoruma, seçme ve düzenleme anlamında kullanılır. Algı duyum ile kolayca karıştırılan bir kavramdır. Ancak duyumda bir yorumlama ve anlama halinin bulunmaması, algı ve duyum arasındaki farklılığı ortaya koyar. Duyu organlarının fiziksel şekilde uyarılması sonucunda meydana gelen sinir sistemindeki sinyallerden oluşmuş algı, hafıza, öğrenme ve beklentiyle beraber şekillenir. Algı kavramı hem yukarıdan aşağıya etkileri kapsamakta, hem de duyusal girdinin aşağıdan yukarıya doğru işlenmesini de kapsar. Aşağıdan yukarıya yapılacak işlemler düşük seviyedeki bilgiyle daha yüksek seviyede olan bilginin oluşturulmasıdır. Yukarıdan aşağıya yapılacak işlemlerde kişinin kavram ve beklentileri algıyı etkiler. Algı sinir sisteminin kompleks işlemlerini içermekte, ancak algılamanın bilinçsel farkındalığın dışında gerçekleşmesinden dolayı, insanlara sanki zahmetsiz bir şekilde gerçekleşiyor gibi gelir. Sonuçta algı bir duyu organında tepki uyandıracak olan bir enerji durumudur. Bu enerji kimyasal ve fiziksel şekilde oluşabilir. İnsanlar çevresinde bulunan nesneler ve niteliklerini duyu organlarıyla tanırlar. Duyularla elde ettiği uyarıcılara kendileri anlamlar yükler. Duyuların yorumlanması ve daha anlamlı hale getirilmesi algılama yüzünden gerçekleşir. Algı kavramı insanların uyarımlara daha önceki yaşantısının etkisiyle anlam kazandırma ve uyarımları tanımasıdır.
Algının oluşması için duyu organlarının yapısı ve işleyişi önem taşır. Ancak duyuma anlam yüklenirse algı oluşur. Bu etkiyle insan vereceği tepkiye karar verip, çevresiyle uyumu sağlar. Çalan bir telefonun zil sesi uyarandır. Uyaran duyu organlarını etkileyerek, duyu organının uyarıcıyı alması sayesinde duyum meydana gelir. Uyarıcı bunun bir telefon sesi olduğunu fark ederek algının meydana gelmesini sağlar.
Duyum ve algı ilişkisi
Duyu organları dışarıdan uyarımları alıp, bunları sinirlerin aracılığıyla beyinde ilgili merkeze iletir. Bu etkiyle duyum meydana gelir. Duyum herhangi bir ses, ışık, koku ya da basınç olabilir. Algılamada duyum çok önemlidir. Algının meydana gelebilmesi için duyum, duyumun meydana gelebilmesi için uyarım, uyarımın oluşması için uyarıcının olması gerekir.
Algıda organizasyon nedir?
Algı kavramının duyumdan ayrıldığı en önemli ayrıntı uyarıcıları anlamlı hale getirebilmesidir. Uyarıcıların anlam kazandırılması sırasında organizmayı etki altına alan uyarıcılar anlamlı bütünlük gibi algılanır. Farklı uyarıcıların bir bütün şeklinde anlamlı bir hale getirilmesine algıda organizasyon adı verilmektedir. Bu durum müzik parçasını nota, ses gibi ayrı ayrı algılamak yerine, bütün halinde müzik parçası algılaması şeklinde açıklayabiliriz.
Algıda organizasyonu etkileyen etkenler nelerdir?
Uyarıcıların vücuda tek olarak gelmesine rağmen, algılama bütün halinde yapılır. Uyarıcıların tek olarak alınmasına rağmen anlamlı bütüne getirilmesine bazı etkenler yardımcı olur. Bunlar etkenler;
- Benzerlik: Birbirine benzeyen nesneler bütün halinde algılanmaktadır. Futbol takımındaki oyuncularının grup halinde algılanması buna örnektir.
- Devamlılık: Birbirini takip eden özellikler taşıyan uyarıcılarda bütün halinde algılanır.
- Yakınlık: Yakın yerde ve zamanda olan nesneler bütün halinde algılanır.
- Gruplama: İnsanlar farklı ipuçları nedeniyle uyarıcıları gruplandırabilirler. Bunlar anlamlı hale getirdiğinde algılama daha kolay hale gelir.
- Zıtlık: Uyarıcılarda olan zıtlık bunların farklı algılanmasına sebep olmaktadır. Zayıf birisiyle, şişmanın, uzun olan kişiyle kısa olanın algılanması gibi.
- Simetri: Simetrik duran uyarıcılar bütün olarak algılanmaktadır. Dağınık halde duruşlarına göre, bu şekilde duranlar daha farklı algılanır.
- Tamamlama: Uyarıcılar arasında olan boşluklar doldurularak, bunlara bir anlam kazandırılır.
Algının özellikleri nedir?
- Algı alanı: Kişinin belli süre içinde bulunduğu ve uyarıcıları aldığı çevreye algı alanı denir.
- Algı dayanağı: Duyumun meydana gelmesi, kişinin daha önceki yaşantısına, ihtiyaçlarına, öğrenmesine algı için dayanak olur. Kişilerin kültürü, işi, değerleri algılamasına yön vermektedir.
- Algıda bütünlük: Bir resim, müzik parçası gibi etkenler bütün halinde algılanmaktadır. Bütün onu meydana getirmiş olan parçalardan daha farklıdır.
- Algıda değişmezlik: Kişiler bildikleri şeyler farklı görünmesine rağmen bunları eski hallerine göre algılarlar.
- Figür fon ilişkileri: Nesnelerin içinde bulunduğu mekândan daha farklı algılanmasıdır. Burada nesne figür, içinde olunan ortam fondur. Figür fondan ayrılıp farklı şekilde algılanır.
- Derinlik algısı: Bu kişinin görme duyusuyla alakalıdır. Bu nesnelerin yakınlığı ve uzaklığıyla birlikte algılanmasını sağlar. Bazı nesneler daha önde algılanırken, bazıları arka planda algılanır. Bu derinlik algısının varlığını belirtir.
- Algıda seçicilik: Duyu organlarına oldukça çok sayıda uyarıcı gelmesine rağmen, bunların sadece bir kısmı algılanmaktadır.
- Algı yanılmaları: Günlük yaşamda uyarıcıların olduğundan daha farklı algılanmasıdır.