Anadolu Selçukluları ordu teşkilatı nasıldı?

Anadolu Selçukluları’ndaki askeri teşkilat ,Büyük Selçuklulardaki teşkilatla büyük bir benzerlik gösterirdi. Ordunun temeli, Hassa (Gulam), Türkmen, dirlik (ıkta) sahiplerinin ve tâbi devletlerin kuvvetleri ile çeşitli ırk ve milletlere ait (İslâm, Rum, Gürcü, Ermeni) ücretli askerlerden meydana getirilmiştir. Anadolu Selçukluları’nda ordu teşkilatı beş kaynaktan oluşturulmuştur.
aaaa
1. Gulam Askerleri: Selçuklular döneminde İslam dünyasında “memluk” adı verilen köle ve “gulam” adı verilen gençoğlan askerlerinin yaygınlaştığı görülmektedir. Bizans İmparatorluğu’nda ise büyük oranda soydaşı olmayanlardan ücretli yani paralı asker olarak yararlanılmaktaydı. Bizans bir büyük “Kapıkulu” ve “gulaman” sınıfı oluşturamamıştır. O dönemde gerçekten askeri bir yapılanmaya sahip bir imparatorluk için en büyük eksiklerden biri budur. Küçük yaşlarda saraya alınıp eğitilen hükümdarın şahsına bağlı olan askerlerdi. Bu askerler içinde “halka-i has” adı verilen bir grup vardı ki, hükümdarın şahsi hizmetinden asla ayrılmazlardı. Gulaman-ı Has adı verilen bir sınıf asker daha bulunuyordu. Kapıkulu askerleri arasında “Mülazıman-ı Yayak” denilen hükümdarın çadırını bekleyen askerler bulunuyordu. Bu askerler silahsız olup, gerektiği zaman silahlandırılırlardı. Gulaman sınıfından seçilmiş olan askerler zamanla Türkiye Selçuklularında üst görevlere yükselmişler ve önemli işler yapmışlardır. Kapıkulu askerleri yılda dört defa olmak üzere “bişegani” adı verilen bir maaş alırlardı.

2.İkta Askerleri (Tımarlı Sipahiler): Anadolu Selçuklu ordusunun en önemli asker kaynaklarından biri ikta sistemi idi. Buna göre ikta sahibi beyler ve ileri gelen devlet erkanı belli sayıda ikta askeri beslemekle yükümlüydü. Bu askerlerde “ocakzade” usulü ilebabadan oğula mesleklerini devrederlerdi. Savaş zamanında belli merkezlerde “Subaşı” adı verilen komutanlarının emrinde toplanırlardı. Subaşılar bulundukları vilayetin asayiş ve emniyetinden sorumlulardı. Tımarlı sipahilerden 50 kişisi bir müfreze oluştururdu. Başlarındaki komutana “ellibaşı” adı verilirdi. Subaşılar “emir sipehsalar” ya da “serleşker” denilen mıntıka komutanlarına bağlıydılar. Türkiye Selçukluları ülkesi “uç” vilayetleri dışında “serleşkerlik” adı verilen birtakım askeri birimlere ayrılmıştı. Amasya, Antalya, Erzurum, Erzincan, Malatya, Ladik ve Ahlat en önemli birimlerdi. Tımarlı sipahiler içerisinde tecrübeli, yaşlı kişilerin görüşlerine başvurulurdu.

3.Uç Askerleri: Anadolu Selçuklularında uç teşkilatının başında “Uç Beylerbeyi” bulunurdu. Bu kişilere “sahib-i etrak” adı da verilirdi. Kastamonu uç bölgesinde Hüsameddin Çoban adında bir bey bulunuyordu. Ankara-Eskişehir-Kütahya hattı uç beylerbeyi ise Seyfeddin Kızıl’dı. Yalnızca bunların isimlerini belirtmek fethettikleri bölgeler dikkate alındığında uç askerlerinin önemini anlamak için kafidir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflama devirlerinde bu uç beyleri bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.

4.Geçici Ücretli Askerler (Ecr-i Har): Anadolu Selçuklularında bazı özel durum için ücretli askerlerden yararlanılırdı. Kösedağ Savaşı’nda Moğollara karşı savaşmak amacıyla ücretli Frank askerleri ve Eyyubi hükümdarı Melik Gazi’nin gönderdiği
ücretli askerler bulunmaktaydı. Babai isyanını bastırmak için de Frank askerinden yararlanıldığı bilinmektedir.
5.Aşiret Kuvvetleri: Sınırlara yakın olan yerlerde doğu bölgelerden gelen Türkmen ahali yerleştirilirdi. Bu iskan politikasının da bir sonucuydu. Akıncı Türkmen birlikleri adı verilen bu birlikler savaş zamanları dışında da düşman sınırlarını ihlal etmekte, bundan dolayı Selçuklu sultanını zor durumlarda bırakmaktaydılar.

Savaş sırasında ordunun tertibi ; öncü birlikler (pişdar, mukaddeme), merkez kuvvetler (muasker), sağ kol (meymene), sol kol (meysere), artçı birlikler (ihtiyat) şeklindeydi. Anadolu Selçuklu ordusunda kullanılan silahlar kılıç, kalkan, mızrak, sapan, ok, yay, neft arabası, gürz, hançer, kargı, süngü, çomak, balta, nacak (küçük balta), mancınık, arrade (küçük mancınık), nekkab ve makkab (kale duvarlarını delmek İçin), taş gülle, ok ve neft atan çark, topuz, koçbaşı..vs. idi. Orduda en çok ulaşım aracı olarak at kullanılırdı. Anadolu Selçuklu ordusu Haçlılarla savaşırken zırhları çok güçlü olan şövalyelere karşı hafif silahlarıyla mücadele etmekte çok zorlanmışlardır. Bu onlara zırhı öğrenmeleri imkanını sağladı.

Anadolu Selçukluları Dönemi’nde ülkenin fetihler sonucunda denizlere ulaşması ve liman şehirlere hakim olmasıyla donanmayı kaçınılma hale getirmiştir. 1080’li yıllarda vaktiyle Bizans sarayında üst düzey bir komutan olmayı başaran Türk Beyi Çaka’nın kaçarak İzmir ve civarını ele geçirip donanmasıyla Bizans’a bağlı adaları vurmaya başlaması Türklerin donanma ile savaşlarının ilk örnekleri olarak kabul edilmektedir. I. Gıyaseddin Keyhüsrev 1207 yılında Akdeniz sahilinde önemli bir liman olan Antalya’yı fethetti. Bmylece bir donanma kurulmaya başlandı. I. İzzeddin Keykavus 1214 yılında liman şehri olan Sinop alındı . I. Alaeddin Keykubad 1223 yılında Alaiye Kalesi’ni aldı. Böylece geşlişmiş bir donanma kuruldu.

Bir Cevap Yazın