Ankara keçisi nedir?
Ankara’ya has bir keçi türü olan Ankara keçisinin ataları, 13. yüzyılda Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Türkler tarafından, Hazar Denizi’nin doğusundan getirilmiştir. İç Anadolu’nun iklim özelliklerine uyum sağlamış ve zamanla Ankara’ya özgü bir hayvan haline gelmiştir. İç Anadolu Bölgesi’nin dışında Siirt, Mardin ve Bitlis’de de yetiştiriciliği yapılmaktadır. Türkiye’de en yaygın ikinci keçi ırkıtır. Fakat sayıları ekonomik nedenlere bağlı olarak hızla azalmaktadır. Ankara keçisinin Orta Asya kökenli bir ırk olduğu kabul edilmektedir.
Ankara keçisi diğer adıyla tiftik keçisi tiftiği için yetiştirilen mutasyon sonu oluşmuş bir ırktır. Kökeni Ankara ve çevresidir. Anadolu’nun gerek bitki gerekse evcil hayvan popülasyonu olarak zenginliğinin değeri yeterince bilinememiştir. Bu nedenle de korunamamıştır.
Ankara keçisi diğer evcil keçilere göre küçük ve narin bir yapıya sahiptir. Yaşam süreleri 8-15 yıldır. “Keçi” denilince daha çok dişiler akla gelir. Damızlık erkek keçilere “teke” denilmektedir. Bedenleri ince, sık ve yumuşak kıllarla yani tiftiklerle kaplıdır. Tiftik genel olarak beyazdır. Ankara keçilerinin kulakları uzun ve düşük olmakla birlikte bazılarında bütünüyle dumura uğramıştır. Kulakları biçim olarak değişiklikler göstermektedir. Bu biçimlere göre keçiler; “tombak kulak”, “yaprak kulak”, “kö¬ rük kulak”, “cin körük kulak”, “panti kulak” ve “doğru kulak” gibi çeşitli adlarla anılırlar. Hem erkeklerinin ve hem de dişi keçilerin çene altlarında sakal bulunur.
Ankara keçisinin dişisi, ortalama 150 gün süren bir gebelik döneminden sonra, genel olarak bir, nadir olarak iki yavru doğurur. Yavruların ana sü¬tü emmesi 3-4 ay kadar sürer. Ana keçinin günlük süt verimi 300-450 g civarında olup, bu miktar yavruyu beslemeye yetecek düzeydedir.
Küçük cüsseli ırkta renk genel olarak beyazdır. Siirt ve Mardin yörelerinde melezlemelerin de etkisiyle siyah, kahverengi ve gri renkli Ankara keçilerine rastlanmaktadır. Boynuzluluk ırkın genel özelliğidir, fakat boynuzsuz teke ve keçilere de rastlanmaktadır. Canlı ağırlıkları, erkeklerde 35-55 kg, dişilerde ise 30-40 kg arasında değişmektedir. Esas ürünleri olan tiftik tekstil sanayisi için son derece önemli bir hammaddedir. Tiftiği peruk ve oyuncak yapımında da kullanılmaktadır. Tiftik verimleri dişilerde 3-4 kg, erkeklerde 4-6 kg’dır. Tiftik keçileri genel olarak sağılmazlar. Sağıldığında oğlağın emdiği hariç 25-50 kg’a kadar süt verebilirler. Etleri gevrek ve lezzetli olduğundan dolayı bilhassa tiftik oğlaklarına talep oldukça fazladır. Döl verimleri diğer türlere göre düşüktür. Geçmiş yıllarda Türkiye’den Güney Afrika ve ABD gibi ülkelere götürülen Ankara keçisi , tiftik verimi ile diğer performans özellikleri ıslah yoluyla iyileştirilmiştir.
Yetiştiriciliği dünyada yaygın olarak yapılmakta olan Ankara keçisinin Türkiye’de üretimi ekonomik olmadığı için her geçen gün azalmaktadır. 1823-1826 yılları arasında Würtemberg Kralı Wilhelm Kaşmir ve Ankara keçilerini ithal etmiştir. Rusya’ya beyaz renkli Ankara keçileri ise anılan daha önce girmiştir. Rusya’da da siyah renkli kıl keçileri ile melezlenmişlerdir. Resmi olarak Türkiye’den Tiftik (Angora) keçisi girişi 1811 yılında başlamıştır. Önce Türk tiftik keçisi ile başlayan melezlemeler, daha sonra Amerikan Angora ( Ankara Tiftiği) ile devam etmiş ve en sonunda Rus Mohair keçisi elde edilmiştir. 1947 yılından beri de Rus Mohair Keçi ırkı olarak yetiştirilmektedir.
1836 yılında Güney Afrika’ya Ankara keçisi gelmiştir. 1896 yılına kadar 3000 tane Ankara Keçisi ithal edilmiştir. Güney Afrika yerli keçileri ile büyük çaplı bir melezleme çalışması yapılmıştır. 1897 yılında Güney Afrika’daki Tiftik keçisi varlığı 3 milyona, 1911 yılına kadar da 4.5 milyona kadar çıkmıştır. Daha sonraki yıllarda ise Tiftik Keçisi sayısında azalma görülmüştür.