Arkeoloji nedir?
Halk kültürlerinin değişimini ve tarihsel süreç içinde farklı kültürlerin birbiriyle olan etkileşimini inceleyen arkeoloji, bilinen insanlık tarihinin ilk dönemlerine kadar uzanan bir dönemi yani insanoğlunun dünya üzerindeki yaşam macerasını araştırır. İnsanın kendi geçmişini ilgilendiren konularda sorduğu oldukça kapsamlı soruların cevaplarına ulaşmayı hedefleyen arkeoloji, Türk Dil Kurumu tarafından ise “kazı bilimi” gibi yanlış bir ifadeyle çevrilmiştir. Zira arkeoloji yalnızca kazı yapmaktan ibaret olan bir bilim dalı olmamakla birlikte birçok bilim dalıyla etkileşim içine giren çok yönlü bir araştırma sahasına sahiptir. Kazı yapmak arkeoloji biliminde kullanılan onlarca yöntemin yalnızca biridir ve yeri geldiğinde arkeologlar uygulamalı bilimlerin farklı disiplinleriyle ortaklaşa çalışarak modern teknoloji ürünü olan gelişmiş ekipmanlarla da araştırma yapabilmektedir. İnsanoğlunun binlerce yıl önce ürettiklerinden bugüne ulaşanlar üzerinde araştırmalar yapan arkeologlar, bu sayede kültürel ve sanatsal unsurları “tarihsel yönden” inceleme imkanına sahip olur.
Tarihöncesi, Klasik, Protohistorya, Mısır, Ön-Asya, Tevrat, Ortaçağ gibi kendi içinde onlarca farklı alt dalı olan arkeoloji bilimi çok geniş bir alanda akademik düzeyde uzmanlaşma imkanı sunmaktadır. Tarih biliminin temel kaynaklarından biri yazılı belgeler olduğu için insanoğlunun geçmişine dair belirli bir dönemle ilgili bilgi edinilmesi mümkün olurken, arkeoloji bilimi “yazılı tarih öncesi dönemi” de incelemesi sebebiyle bilinen insanlık tarihinin aydınlatılması açısından çok büyük bir öneme sahiptir. Bu önem de arkeologların omzuna ağır bir yük binmesine sebep olmakta, incelenen küçük bir eser dahi insanlığın ortak mirası olduğu için sorumluluğun katlanarak artmasını sağlamaktadır. Bazı bilim çevreleri bu sorumluluk gereğince, arkeologların tarihi eser kaçaklığı yapması haline yasal olarak uygulanan cezanın katlanarak daha da artması gerektiğini söylemektedir. Zira tarihi eserleri ortaya çıkarması, koruması, inceleyerek insanoğlunun ortak kültür mirası hakkında bilgi edinilmesi sağlaması gereken arkeologların tarihi eser kaçakçılığına karışması; aldığı eğitime ve mesleğine ihanetten de önce insanlığa ihanet olarak yorumlanmaktadır.
Arkeoloji bilimi her zaman olmasa da, çoğunlukla eski çağlarda insanoğlunun yaşamış olması olası bölgelerde araştırmalar yapar ve bu bölgedeki çeşitli bulgulara ulaşmaya çalışır. İnsanoğlu binlerce yıl boyunca gerek savaşlar gerek doğa şartları gerekse de farklı sebeplerden ötürü yaşadığı kentleri terk etmiş ve sonraki dönemde bu kentlerin de üzerine yeni yerleşim birimleri kurulmuştur. Geçen binlerce yıl içinde bazı kentler defalarca yıkılarak üzerin yeni yerleşimler kurulmuş olsa da, arkeolojik araştırmalar ile yıkılan bu kentlerden geriye kalanlar gün yüzüne çıkartılabilir. Bu sayede günümüzde harabe olarak nitelendirilen bir yerleşim biriminin incelenmesiyle dahi geçmişte bu bölgeye yaşayan insanların kültürleri hakkında oldukça fazla bilgi edinilebilmektedir.