Aşık Ömer kimdir?
Aşık Ömer, 17. yüzyıl Türk Halk Edebiyatının en başarılı saz şairlerinden biridir. Aşık Ömer hakkındaki bilgilere; şairin yazmış olduğu şiirlerden, kendisiyle aynı dönemde yaşamış olan şairlerin yazmış oldukları şiirlerde yer alan bilgilerden ve de Evliya Çelebi’nin Seyahatname adlı eserinden ulaşabiliyoruz. Buna göre kendisinin kesin doğum tarihi bilinmekle beraber, maalesef ki doğum yeri hakkında net bilgilere ulaşmıyor ve şairimizin nereli olduğunu bilemiyoruz. Bir kısım araştırmacılar onun Konyalı olduğunu kabul ederken, bir kısım araştırmacılar da ailesinin Aydınlı olduğunu ve ardından Gözleve’ye taşındıktan sonra şairimizin de Gözleve’de doğduğunu kabul eder.
Şairimizin yetiştiği sosyal zaman dilimi içerisinde Osmanlı ve Kırım derin ilişkiler içerisindeydi. Öyle ki ilerleyen zamanda Kırım toprağı Osmanlı topraklarına katılmıştır. Kırım hükümdarı ve devletin ileri gelen çeşitli isimleri, bu dönem içerisinde saz şairlerini saraylarına davet ediyor ve onlarla sohbet ediyordu. Bu sebeple Gözleve önemli bir kültür merkezi haline gelmişti. Aynı zamanda da Kırım’la olan münasebetten dolayı da önemli bir iktisadi merkezdi ve askerler burada çoğunluktaydı. Dolayısıyla da saz şairleri ordu içerisinde asker olarak da karşımıza çıkıyordu. İşte Aşık Ömer böyle bir zaman içerisinde yetişmiştir. Kendisi iyi bir medrese eğitimi görmemesine karşın İran ve Arap edebiyatına hakimdi, cahil biri değildi. Öyle ki kendisinin yazdığı Şairname, Bostan, Mesnevi, Hafız-ı Şirazi destanı gibi eserlerden; onun ne denli bilgili bir kişi olduğu anlaşılır. Çünkü; bu eserlerde hem kendi döneminin şairlerinden, hem İran şairlerinden hem de eski Türk şairlerinden detaylı olarak bahseder.
Aşık Ömer hem saz şairi olmasının verdiği gezgin ve maceracı ruh sebebiyle, hem de ordu şairi olmasından kaynaklı olarak İstanbul’dan Bağdat’a kadar pek çok yer gezmiş dolaşmıştır. Özellikle İstanbul’da yaşadığı aşkları ve akabinde sevgililerini şiirlerinde işlemiştir. Aşık Ömer o kadar başarılı bir şairdir ki saz şiirini küçümseyen divan şairlerinin dahi ilgisini çekmiştir. Öyle ki Vehbi ve İzzet Molla şiirlerinde ondan bahsetmekten ve onun şiirlerine atıflarda bulunmaktan kendilerini alamamışlardır. Aşık Ömer özellikle hece vezni ile yazmış olduğu şiirleriyle halkın sevgisini kazanmış, onların gönüllerinde taht kurmuştur. Aşk ve kahramanlık temalı şiirlerinin yanısıra Mevlana’ya duyduğu derin hayranlıktan dolayıdır ki sofiyane tarzda yazmış olduğu şiirleri de tekkelerde dervişler tarafından bestelenerek ilahi olarak okutulmuştur. Türkmani, varsağı, tekerleme, koşma gibi pek çok nazım şekli ile başarılı aşık şiiri örnekleri vermiştir.
Kendisine duyulan hayranlık öyle fazladır ki hem kendi dönemindeki hem de kendisinden sonra gelen şairleri son derece etkilemiştir. Tanzimat döneminde Ziya Paşa Harabat adlı makalesinde, Muallim Naci ise Demdeme adlı makalesinde ondan bahsetmişlerdir. Yine kendi döneminin önemli saz şairlerinden ve ressamlarından biri olan Levni, onun portresini çizmiştir. Bununla beraber kendisine ait olan şiirlerin çoğu, şöhretinden ötürü günümüze kadar ulaşma başarısını gösterebilmiştir. Kendisinin ortalama olarak 75 – 80 yaşına kadar yaşadığını ve ardından vefat ettiğini de yine kendi döneminden başka bir şairin şiirlerinde yer alan bilgilerden öğrenebilmekteyiz.