Aşkın zararı var mıdır?
Günümüzün bence en büyük ruh hastalığına sebep olan duygusu aşktır. Zira bu aşk önceleri sadece Allah aşkını ifade ettiyse de, zamanla beşerin beşere olan özlemi, hasretini ifade eder olmuş. Daha sonra ise aşk, sadece kız ve erkeğin birleşmesi anlamından başka bir anlam kazanamamış. Şimdi bu anlam fakirliği içerisinde adına flört ve daha farklı bir takım isimlendirmeler de yapılıyor. Şayet kimisi, beraber olduğu kişiye aşık olmadığını söylüyor, kimisi beraber dolaştığı kişiye can sıkıntısını gidermek için bir alet gözüyle bakıyor… Can Dündar’ın Aşka Veda isimli kitabının kapağı bu anlamda, yeni nesil aşkı en iyi ifade eden görsel herhalde…
Kimileri bu aşk duygusunu hakkını vererek yaşıyor diyebiliriz. Ama aşkın zararı da zaten bu durumda ortaya çıkıyor. Çünkü ikili ilişkiler de birinde olan bağımlılık, diğer kişide sadece bir birleşmeden ibaretmiş gibi anlam kazanabiliyor. Bu durumda bağımlı olan ve gerçekten seven kişi, mağdur oluyor. Aşk, beşeri olunca sürekli acı, tatminsizlik, ruhsal bozukluğa bu anlamda gebe oluyor. Kişi evlilikle sonlanabilecek bir aşka yelken açtığını sansa da, günümüz flört modasından bihaber olduğundan karşıdakinin niyetini tam anlamıyla çözememenin sıkıntılarını hayatından ağır olarak yaşayabiliyor.
Kaldı ki bir genç kıza söz vermiş olan bir erkek, daha sonra onu terk edip, başka kişilerle ilişkiye başlayınca, kız, büyük bir ruhsal çöküntüyle yüz yüze kaldı. Bu kendisinde Allah’a inancından tutun da, bedensel bir takım rahatsızlıklara meydan verecek kadar üzüntü verici bir duruma neden oldu. Bir başka genç ise, üniversite sınavı için yazıldığı dershane de aşık olunca, derslerinden başarısız, imtihanda da baraj altında kalıyor.
Bu gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Londra Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, aşkın beynin düşünce sistemini kilitlediğini ortaya çıktı. Evet bu doğru. Çünkü kişi aşkından istediği verimi alamayınca sürekli bir düşünce içerisinde kendisini harap ediyor. Bu da beyinin sürekli kedere odaklanmasına, düşünce mekanizmasının kilitlenmesine sebep oluyor.
Eğer aşk, evlilikle biterse bir kazanca dönüşebilir. Ama günümüz ilişkilerinin bu temel üzerinde kurulmadığını görmek ve anlamak için müneccim olmaya gerek yok. Sadece kişiler, modaya uymak babında bir araya geliyorlar.
O zaman evlenecek duruma gelmeden kimseye minnet etmemek, acı çekmenize engel olacak en güzel iştir. İnsan ne zaman evlenebileceğini kestirebilir. İş sahibi olduktan hayattaki hedeflerinizi yerlerine oturduktan sonra, evlilik ve aşkta bir planın parçası olmalı. Yoksa, birden gelen birden gider ve zararları çok acı olur.