Atabetü’l Hakayık nedir, özellikleri nelerdir?
Atabetü’l Hakayık, Yüknekli Edib Ahmed bin Mahmud tarafından tahminen 12. yüzyılda yazılmış manzum bir övgü ve ahlak kitabıdır. Ulu emir, Türk ve Acem meliki, milletlerin efendisi Emir Muhammed Dad İspehsalar Bey’e sunulmuştur. Dil özellikleri, muhtevası ve şekil bilgisi göz önüne alındığında esasen Atabetü’l Hakayık’ın Kutadgu Bilig’den sonra yazıldığını gözlemleyebiliriz.
Bu değerli eserin sonunda ise yazarı Edib Ahmed Yükneki hakkında üç ek bulunmaktadır. Birinci ekte Edib Ahmed’in gözlerinin doğuştan kör olup, kitabı 14 bölüm olarak yazdığı ve değerinin altın yüklü fille eşit olduğu bildirilmiştir. Emir Seyfettin tarafından yazılan ikinci dörtlükte Edib Ahmet ”edibler edibi” ve ”fazıllar başı” olarak nitelendirilmektedir.
Kaynaklarda hakkında daha ayrıntılı bilgi bulunmayan Edib Ahmed’in Karahanlı dönemimin ölçünlü Türkçesiyle şiirler yazdığı anlaşılmaktadır. İslami ilimleri öğrendiği ve Arapça ile Farsça’yı da bildiği tahmin edilebilir. Erdemli, ahlaklı, takva sahibi bir za’t olduğu anlaşılıyor. Yaygın şöhretinin yüzyıllarca sürdüğü, eserinin 15. yüzyılın ilk yarısında Semerkant’ta, ikinci yarısında İstanbul’da istinsah edilmiş olmasından bellidir.
Atabetü’l Hakayık 40 beyit ve 101 dörtlükten ibaret bir eserdir. Beyitler halindeki bölüm eserin giriş bölümüdür ve gazel tarzında kafiyelenmiştir. Dörtlükler halinde yazılan bölüm ise eserin ana bölümüdür ve mani tarzında kafiyelenmiştir. Eserde tam kafiyeler yanında yarım kafiyeler de vardır. Mısra başı kafiyelerine de sık rastlanır. Giriş bölümünde Tanrı’ya ve Peygambere övgüden sonra, kitabın sunulduğu Emir Muhammed Dad İspehsalar Bey’e övgü bulunur. Daha sonraki 6 beyit kitabın ne için yazıldığı hakkındadır.
Eserin dörtlükler halindeki ana bölümünde şu konular işlenmiştir: İlmin faydası ve bilgisizliğin zararı, dilin muhafazası, dünyanın dönekliği, cömertlik ve hasislik, tevazu ve tekebbür, hırs, kerem-yumuşaklık ve başka iyilikler, zamanenin bozukluğu. Atabetü’l Hakayık yazılış amacına uygun olarak tamamen öğüt üslubuyla kaleme alınmıştır. Bu bakımdan Kutadgu Bilig’in öğüt ağırlıklı bölümleri Atabetü’l Hakayık ile benzer üsluptadır. Ancak Atabetü’l Hakayık’ta Kutadgu Bilig’deki kadar çeşit ve zenginlik yoktur.