Atabeylik sistemi nedir?

İslamiyet’in kabulünden önceki Türk devletlerinde uygulanan bir sistem olan atabeylik sistemi varlığını İslamiyet’in kabulünden sonra da devam ettirmiş ve İslamiyet’ten sonra kurulan Türk devletleri tarafından da benimsenmiştir. Atabey, Selçuklu şehzadelerini (hükümdar çocukları) eğiten, onları iyi bir komutan ve yönetici olarak yetiştiren, tecrübeli ve bilgili görevlilere verilen isimdir. Şehzadeler küçük yaşta bir yere tayin edildikleri zaman atabeyler de onlarla birlikte gönderilirdi. Bunda asıl amaç şehzadelerin tecrübe kazanmalarına, yöneticilik sanatını öğrenmelerine yardımcı olmaktı. Ancak ne var ki atabeyler, devletin zayıfladığı dönemlerde bağımsızlıklarını ilan ederek devletin yıkılmasında son derece etkin rol oynamışlardır.
atabeylik
Selçuklu hükümdarları devlet, hanedanın ortak malıdır, geleneğinden hareket ederek daha küçük yaşlarda şehzadeleri eyaletlere tayin ederlerdi. Bu melikleri yani şehzadeleri yetiştirmek üzere Sultan en çok güvendiği ve sevdiği, bilgi ve tecrübeli komutanlardan birisi tayin edilirdi. Melikler, küçük olduklarından, eyaletin İdari ve askeri yönetimi doğrudan doğruya Atabeye bırakılırdı. Yarı egemen olarak eyaleti idare eder, bu alanlarda meliki yetiştirirdi. Meliklerin iyi bir devlet adamı olmasında gösterdikleri gayret ne kadar faydalı olmuşsa, şehzadeleri taht için kışkırtmak konularında gösterdikleri çabalar da devlet için bir o kadar zararlı olmuştur. Zamanla, meliklere kızlarını vererek veya onların annelerini alarak, vezirleri ve başkomutanları olarak güçleri ve itibarları oldukça arttı.

Ancak atabeyler ilk Selçuklu Sultanları çok güçlü olduklarından dolayı egemenlik iddiasını ileri süremediler. Fakat taht kavgalarının tavan yaptığı fetret devrinde ve Sultan Sencer zamanında İmparatorluk sallanmaya başlayınca, gerçek niyetlerini açığa vurdular. Bulundukları yerlerde şehzadeleri bir tarafa iterek idareyi, tamamen ellerine almaya başladılar. Böylece ortaçağ İslam toprakalrında Selçuklu hanedanının bir devamı olarak Atabeylikler kuruldu. Bu duruma en güzel örnek olarak şunları gösterebiliriz: Büyük Selçuklu Devleti’nin zayıfladığı dönemde İran’da Salgurlar, Halep ve Musul’da Zengiler, Şam’da Böriler, Azerbaycan’da İldenizoğulları gibi atabeylikler ortaya çıkmıştır.

Anadolu Selçuklularında da Atabeyler Büyük Selçuklulardaki aynı vazifeyi görüyorlardı. Fakat Anadolu Selçukluları feodal bir devlet olmadığından dolayı atabeyler, Büyük Selçuklulardaki gibi aynı etkili olamamışlardır. Bunun yanı sıra Anadolu Selçuklularında hükümdarların atabeyi olduğu görülmektedir ki, bu Büyük Selçuklu Devleti’nde yoktu. Hükümdar atabeyi de, bilgi ve görgülü emirler arasından büyük bir titizlikle seçilirdi. Devlet idaresinde ve törenlerde, vezirden sonra gelirdi. Divan toplantılarına bizzat katılırlardı. Anadolu Selçuklularında hükümdar atabeyleri devlet yönetiminde önemli rol oynarlardı.

Bu durumu II. izzettin Keykavus’un, Atabeyi Selahattin Karatay ölünce büyük Moğol kağanına yazdığı şu sözlerden daha iyi anlayabiliriz: “Atabeyim, her işin arkasını ve önünü düşünüp önceden çare arayanım öldüğü için gelemeyeceğim”.

Atabeylik sisteminin faydaları da göz ardı edilemez. Şehzadelerin devlet tecrübesi kazanmalarını sağlayan bir sistem olması onu devlet yönetimi için önemli kılmaktaydı.Ancak yararlarının yanında zararlarının da olduğunu belirtmek gerekir. Özellikle eyaletlerde görevli olan şehzadeleri sultanlık veya sınırlarını genişletme konusunda kışkırtıyorlardı. Atabeyler merkezi otoritenin zayıflamasıyla bulundukları bölgelerde bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Bir Cevap Yazın