Babiller kimdir?
Babil’in asma bahçeleri denilince akla gelen uygarlık olan babiller bir Mezopotamya uygarlığıdır. Babiller ya da Babil İmparatorluğu; Babil kentinin çevresinde ,Sümer ve Akad topraklarını da kapsayan, topraklarda MÖ 1984 yılında kurulan bir imparatorluktur. Babil sözcüğü, Sümer dilinde “Tanrı Kapısı” anlamına gelmektedir.
Babil’in merkezi bugünkü Irak’ın El Hilla kasabasında bulunmaktadır. Kuzey Babil Devleti ise, Şırnak’ın İdil ilçesi güneyinde bulunan Babil köyünde kurulmuştur. Babil halkının büyük bir bölümü “Sami” ırkındana mensuptur.
Kuzey Babil’deki şehirlere “Akkat” , Güney Babil’deki şehirlere de “Sümer” adı verilmiştir. İlk “Mutlak Krallık” anlayışı Babilllerde ortaya çıkmıştır.
Babil Krallarını sırasıyla şöyle sıralayabiliriz:
1. Sumu-abum (M.Ö.1894-M.Ö.1881)
2. Sumu-la-El (M.Ö.1880-M.Ö.1845) 3. Sabium (M.Ö.1844-M.Ö.1831)
4. Apil-Sin (M.Ö.1830-M.Ö.1813)
5. Sin-muballit (M.Ö.1812-M.Ö.1793)
6. Hammurabi (M.Ö.1792-M.Ö.1750)
7. Samsu-Iluna (M.Ö.1749-M.Ö.1712)
8. Abi-Eshuh (M.Ö.1711-M.Ö.1684)
9. Ammi-Ditanab (M.Ö.1683-M.Ö.1647)
10. Ammi-Saduqa (M.Ö.1646-M.Ö.1626)
11. Samsu-Ditana (M.Ö.1625-M.Ö.1595)
Babilliler, diğer eski uygarlıkların çoğu gibi birden fazla tanrıya inanırlardır. Tanrıları üzerine kuşaklar boyu anlatılan düşsel hikayelere inanırlardı. Bunların çoğu Sümer kaynaklı hikayelerdir.
Evrenin ve insanların yaratılışını anlatan Sümer destanının (Gılgamış Destanı) kahramanı Gılgamış, söylenceye göre ölümsüzlük otunu bulmak için yola çıkar ve bu arayış esnasında bin bir güçlükle karşılaşır. Macera dolu yolculuğunun sonunda bulduğu otu, suların dibinden sinsice bir şekilde gelen bir yılan kayığından çalar. Bu öyküde Nuh Tufanı’nı anımsatan bir sel felaketinden söz edildiği belirtilmektedir.
Babillerin baş tanrıları Marduk idi. Babil efsanelerinde Marduk, ejderha Tiamat ile dövüşüp onu mağlup eder. Marduk’un yeryüzündeki temsilcisi kraldı. Marduk’un yeri, göğü ve insanoğlunu yarattığına inanılırdı. Marduk dışında gökyüzü, toprak, su, Güneş ve Ay tanrıları gibi tanrılara tapılırdı. Asurlular da büyük oranda Sümerler’in ve Babilliler’in dinleriyle tanrılarını paylaşıyorlardı. Ama, en büyük tanrıları adını imparatorluğun başkentine vermiş oldukları Asur’du. Hem Babilliler hem de Asurlular’ın baş tanrıçası ise Eski Yunanların aşk tanrıçası Afrodit’e çok benzetilen İştar’dı.
Bilinen en eski yazı Sümer yazısıdır. Yazının Sümerler tarafından bulunduğu kabul edğildiğinden tarihin başlangıcıda yine Sümerlere dayandırılır.. Sümerler kil tabletleri, üstüne yazı yazdıktan sonra pişirirlerdi. Arkeolojik kazılar esnasında, bazıları 5000 yıllık olan binlerce tablet bulunmuştur. İlk yazı karakterlerini resimlerin oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu resimler daha sonra Babilliler’in ve Asurlular’ın kullanmış oldukları çivi yazısına dönüşmüştür. Bu yazı biçiminde, kavramları belirtmek için köşeli simgeler kullanılmıştır. Kazılar neticesinde bulunan tabletlerin üzerindeki yazılar matematik, din, yasalar, bilim ve diğer başka konularla ilişkindir. Matematikte, açılar konusunda bir tam dönüşü 60 birime bölmüş oldukları tabletlerden anlaşılmıştır.
Babillerde,günümüzde olduğu gibi toplumda düzeni sağlamak amacı ile Kral Hammurabi tarafından ilk Anayasa olarak da kabul edilen “Hammurabi Kanunlarını” oluşturulmuştur. Hammurabi kanunları Sümer kanunlarına göre çok daha serttir. Ancak bu kanunlarla toplumun tüm kesimlerinin haklarını güvencet altına alınmıştır. Bu kanunlar Sami geleneklerinden ve Urgakina kanunlarından yararlanılarak hazırlanmıştır.
Babillerin en temel özellikleri şunlardır:
1. Babiller, ünlü kralları Hammurabi zamanında “Hammurabi Kanunlarını” oluşturarak tarihte ilk kez Hukuk devleti anlayışını uygulamışlardır.
2. Babiller, Ay’ın hareketine göre hesaplanan ilk takvi¬mi bulmuş ve kullanmışlardır.
3. Babil Kulesi’ni yapmışlardır.
4. Burçları keşfetmişlerdir.
5. Babil’in Asma bahçelerini inşa etmişlerdir.
Babil Kulesi dönemin önemli eserlerinden olup, Tevrat’ta, Kur’an’da ve dünyanın birçok bölgesinde yerel efsanelerde adı geçen, tanrıya ulaşmak için inşa edilmiş olan bir kuledir.
Babil’in Asma Bahçeleri, diğer önemli eserlerden biri olup, Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olmuşlardır. Asma bahçeleri MÖ 7. yüzyılda Babil kralı Nebukadnezar tarafından yaptırılmıştır.