Balıklar suyun içinde nasıl yaşar?
Suyun içinde yaşayan balıklar oldukça kıvrak ve hızlı bir hareket yeteneğine sahiptir. Balığın suyun içinde yüzmek için, kuyruğunu sağa ve sola sallanmaktan başka bir harekete ihtiyacı yoktur. Balıklar suyun içinde yaptıkları kıvrak hareketleri omurgalarından ve vücutlarında olan bazı mekanizmalar sayesinde gerçekleştirirler. Balıkların suyun içinde yüzmek için fazla miktarda enerji harcadıkları bilinen bir gerçektir. Bu sadece suda hızla yüzdüklerinde değil, suyun içinde durup aniden yüksek hızlara ulaşmak içinde gerekmektedir. Balıkların suda ani hızlanması avcılardan kaçmaları için gerekli bir unsurdur. Suyun içinde olan balıklar genellikle sudaki akıntıya karşı hareket eder. Suda yaşamak ve yeryüzünde yaşamak birbirinden çok farklı bir şeydir.
Balıkların suda yüzmesi için neler etkili olur?
Balıklarda suyun içinde hareket etmelerini sağlayan enerjinin ortaya çıkması kaslarındaki ve omurgalarındaki özel yapılar sayesinde olur. Balığın omurga yapısı suyun içinde dik durmasını sağladığı gibi, kaslar ve yüzgeçlerin omurgaya bağlanmasını sağlayan bir yapısal özelliktedir. Bu yapının böyle olması balığın suyun içinde hareketlerini sağlamaktadır. Fakat sadece omurga yapısı balıkların suyun içinde yüzmesi için yeterli değildir. Bunun sebebi balıkların suyun içindeki hareketlerinin sadece ileri ve geri hareket şeklinde olmamasıdır. Eğer balıklar yukarıya ve aşağıya doğru hareket edemezlerse, suyun içinde yaşamaları imkânsız hale gelir. Balıklar bu hareketleri ise, vücutların başka bir mekanizması sayesinde gerçekleştirir. Vücutlarında olan hava keselerini havayla doldurup, suyun en derinliklerine kadar inebilir ya da havayı keselerden boşaltıp suyun üstüne doğru hareket edebilirler.
Balıklar suyun içinde neden zarar görmez?
Balıkların dışındaki canlılar suyun içinde belli bir süre kaldığı zaman, bundan etkilenip ciltleri zarar görmeye başlar. Balıkların suyun içinde böyle bir zarar görmesi mümkün değildir. Bunun nedeni balıkların üst derisindeki sert ve parlak tabakadır. Bu sert tabaka yüzünden su vücutla temas etmez. Bu tabakanın bulunmaması durumunda vücutlarının zarar görmesi engellenemez. Bu nedenle balıklar suyun içinde zarar görmeden yaşamlarını sürdürebilirler. Suyun içinde yaşayan bütün balık türlerinde bu özellikler vardır. Balıkların bu özellikleri kapsayan yapısı geçmişten günümüze kadar hiç değişmeden kalmıştır. Bu mükemmel yapıları sayesinde suda yaşamak onlar için çok kolaydır.
Balıkların yapısal özellikleri nasıldır?
Balıklarda olan solunum sistemi diğer canlı türlerinden daha farklıdır. İnsanlarda solunum yapma aracı olan burun yerine balıklar solungaçlara sahiptir. Solungaçları aracılığıyla suyun içinde bulunan oksijeni alırlar. Devamlı ağızdan aldıkları su solungaç yaylarının üzerinden giderek, arkaya doğru ilerler. Solungaçlarda yer alan kılcal damarlar suyun içinde bulunan çözünmüş oksijeni alıp, vücutlarında olan karbondioksiti suyun içine gönderir. Balıkların çoğunda burun delikleri vardır. Ancak bu burun delikleri solunum yapmak için kullanılmaz. Bunların kullanım amacı solunumdan daha farklıdır. Balıklarda burun deliklerinin açıldığı minik kesecikler vardır. Buraya dolan sudan koku almak için kullanırlar. Balıkların çoğunluğu avlarını buradan aldığı kokuyla bulur. Balıkların göz kapakları da yoktur. Çevresini gözlerin üstünü kaplayan şeffaf bir örtü arkasından görürler. Sert ve küresel yapıları sayesinde, çok yakın olan nesneleri bile görmek üzere yaratılmıştır. Uzağı görmek isterlerse lens sistemi gözün içinde olan özel bir kas mekanizması yardımıyla arka tarafa doğru çekilmektedir. Balıklarda bulunan işitme, koklama, duyma, dokunma ve tatma duyularına ek olarak bulunan, yanal çizgiler yardımıyla çevreden algılama yapabilirler. Bu çizgilerde olan duyarlı sinir hücreleri sayesinde balıklar yakınından geçen her şeyin büyüklüğünü ve yönünü algılayabilir. Özellikle mağaralarda yaşam süren kör balıklar bu özellik sayesinde hareket edebilir. Balıkların karın boşluğunda da balona benzer, ince uzun ve içinde hava olan kesecik vardır.