Begonya çiçeği nasıl yetiştirilir?

Anavatanı Asya, Afrika, Meksika ve Amerikanın tropik ormanlarıdır. Bodur türlerinin boyu 25-30 cm’dir. Çok yıllık bitkilerdir. Yazlık mevsimlik bir çiçek çeşididir. Begonya etli, yumuşak ve sulu bir gövde yapısına sahiptir. Yaprakları yuvarlakça olup asimetriktir. Az sayıda dallanma gösterir. Yapraklar yeşil ve mor renklidir. Çiçekleri pembe, kırmızı ve beyazdır. Çiçeklenme dönemi yaz ve sonbahar aylarıdır. Çiçekleri yalın ya da katmerli olabilmektedir. Mayıs başından Aralık ayının sonuna kadar çiçek açarlar.
begonya-begonia-3
Dondan çabuk etkilenir. Dikimden sonra iki hafta kadar gece sıcaklığı 18 santigrat derecede tutulmalı ve daha sonra 15 santigrat dereceye düşürülmelidir. Gündüz sıcaklığı genel olarak 23 santigrat olmalıdır. Nemi seven bir çiçek olan begonyaya yeteri kadar su verilmelidir. Yaz mevsiminde bol bol su verilmelidir. Yarı gölge yerlerde çok daha iyi gelişir. Ancak doğrudan güneş ışığı alan yerlerde de zarar görmeden yetiştirilebilir.

Kumlu organik madde bakımından son derece zengin olan toprakları sever. Ancak toprağı fazla ıslak olmamalıdır. Yetiştiricilikte kullanılacak olan toprak ,organik madde ihtiva eden kumlu, fazla kireçli olmamalıdır.
Tohumlar seralarda Ocak ayı sonunda çimlendirme kasalarına ekilir. Tohumlar un gibi olup kahverengidir. Begonyalar tohumdan üretildikleri gibi çelik ile de kolaylıkla üretilebilirler. Çelik ile üretim daha çok katmerli begonya çeşitlerinde yapılır. Çelikler çiçeksiz sürgünlerden 5-10 cm uzunluğunda Mayıs-Ağustos ayları arasında alınır. Alınan çelikler hacim olarak eşit miktardaki turba ve kum karışımına dikilir. Köklendirme ortamı sıcaklığı ortalama 21 C olmalıdır.

Tohum üretiminde çok dikkatli olmak gerekmektedir. Nisan ayında çiçeklenme için ocak ayında ekim yapılması gerekir. Tohumların üzeri kapatılmaz, sadece hafif bir şekilde bastırılır.

Begonyalar ekildikten 1.hafta sonra 100 litre suya 50gr gübre ile 2. hafta 100 litre suya 100 gr gübre konularak gübrelenmelidir. Toprak nemli kalacak şekilde sulanmalıdır. Bilhassa çiçek açma döneminde havadar ortama gereksinim duyar. Begonyada her yıl Mart veya Nisan aylarında saksı değiştirmesi yapılmalıdır.
Bahçe begonyaları gibi sürekli renkli ve çiçekli olmalarından dolayı bahçelerde çiçek tarhları, bordürler ve evlerde balkonlar ile pencere önüne konulan saksılar için ideal olan çiçeklerdir.

Begonyalar en iyi gelişmeyi 15-21C’ler arasında gösterirler. Kış aylarında sıcaklığın 10 C’den düşük olmaması gerekmektedir. %60-70’lik asgari nem miktarı gereklidir. Genç begonyalarda dallanmayı teşvik etmek için uç alma işlemi yapılır. Ayrıca kuruyan ve çürüyen yaprak ve çiçekler mutlaka kesilip uzaklaştırılmalıdır.
Begonyaların en önemli zararlı ve hatalıkları şunlardır:
1- Begonya Yaprak lekesi: Genel olarak yaşlı yapraklarda görülür. Lekelerin üzeri duman renginde fungal rengi örtü ile kaplıdır. Yaprağın alt kısmında ortaya çıkmaktadır. Bu lekeler camsı görünüşlü küçük lekelerdir. Daha çok ana damarlara yakın olan kısımlarda yoğunlaşırlar. Bazen yaprak sapında ve gövdesinde görülebilirler. Bakteri tohumla ve toprakla sonraki yıla geçmektedir. Hastalık sulama suyu ile çok daha fazla yayılmaktadır. Sıcak hava, fazla nem ve aşırı sulamadan kaçınılmalısı önlemin ilk adımıdır. Hastalıklı kısımlar uzaklaştırılmalıdır.

2- Siyah kök çürüklüğü: Yaşlı yapraklardan başlayan kloroz ve genel olarak solgunluk belirtileri görülür. Köklerde çürümeler meydana gelir. Korteks (kabuk tabakası) genel olarak açık kahverengi, bazı hallerde ise siyah renk alır. Hastalığı önlemek için saksı toprağının patogen ile bulaşık olmamasına dikkat edilmeli ve ayrıca saksı toprağı çok nemli bırakılmamalıdır.

3- Külleme hastalığı: Bitkinin yaprak, yaprak sapı, çiçek, çiçek sapı ve gövdesinde görülen bir hastalıktır. Genel olarak yaprakların üst yüzü pudra ya da un serpilmiş görünümünde tozla kaplanır. Yaprak parlaklığını ve yumuşaklığını kaybedip daha sert bir hal alır. Hasta bitkilerde büyüme ve çiçeklenme durur ve gerileme olur. Hastalığın yayılması için en uygun ortam sıcaklığı 15-20 C’dir. Mücadele etmek için sağlıklı bitkilerden çeliklerin alınması, uzun süreli devam eden durgun, sıcak ve nemli koşullarına önlem alınmalıdır.

4- Solgunluk hastalığı: Genel olarak hasatlık faktörlerinin meydana getirdiği belirtiler birbirine benzer. Hepsi bitkinin işlevini bozmak suretiyle sürekli solgunluğa neden olurlar. Bitkinin aşağıdan yukarıya doğru su iletimi dengesini bozarlar. Solgunluk ilk önce yaşlı yapraklarda başlar. Daha sonra bitkinin her tarafına yayılır. Bitkinin istediği düzeyde olması gereken sıcaklıkların korunması gerekmektedir.

Bir Cevap Yazın