Böbrek yetmezliğinde beslenme nasıl olmalıdır?
Böbrek yetmezliği vücutta her iki böbreğin birden işlevlerini yerine getirememesi durumunda söz konusu olur. Bu hastalar düzenli olarak takip edilmelidir. Eğer hastalara zamanında müdahale edilmezse, kanda birikmiş olan toksinlerle birlikte potasyum oranı artacak ve hastanın durumu ağırlaşacaktır. Bu hastaların diyalize bile girmesi durumunda, özel bir beslenme programı uygulanmalıdır. Oluşturulan beslenme bir diyetisyenin yardımıyla hazırlanmalıdır. Hastalarda böbrek fonksiyonları bozulduğu için, vücutta besin öğelerinde aşırılık ve düzensizlik olur, sıvı dengesinde bozulma görülür. Bu hastaların her biri farklı beslenme programının hazırlanmasıyla beslenmelidir. Çünkü her hastadaki böbreklerdeki işlevsellik farklı olur. Diyetisyen hastanın idrar oranı, diyabeti, yüksek tansiyonu gibi sorunlarına bakıp, kilosu ve kandaki potasyum, sodyum ve fosfor gibi değerlerini dikkate alarak bir diyet listesi oluşturulur.
Beslenmede dikkat edilmesi gereken unsurlar
Proteinler: Böbrek yetmezliği hastalarında proteinin ürünleri ürik asit, üre ve kreatin gibi atık maddelerin atımında sorun yaşandığından, bunlar birikim yapar. Buna bağlı iştahsızlık, halsizlik, ağızdaki kötü koku, bulantı, kusma ve nefes darlığı gibi etkiler görülür. Bu yüzden böbrek hastalarının çoğunda protein alımı kısıtlanır.
Enerji: Bu hastaların vücudunda meydan gelen yıkımı önlemek için diyetteki enerji miktarı yüksek tutulur. Kısıtlı alınacak proteinin yapım yerine enerjide kullanılmaması gerekmektedir. Bu yüzden hastanın kan değerlerine uyacak, karbonhidrat ve yağlardan destek alınmaktadır.
Sıvı: Vücuda alınacak sıvı miktarı sudan, sıvı gıda ve besinlerden karşılanır. Bu alınanlar idrar, dışkı, solunum ve terlemeyle dışarı atılır. Sağlıklı olan kişilerdeki denge mükemmel şekilde işlemektedir. Fakat böbrek hastalarında idrar azalma ya da kesilme olabilir. Su içseler bile idrarda artış olmaz. Alınan sıvı vücutta birikim yapar. İdrarda azalma olduğunda, alınan sıvı azaltılmalı, idrar azalmazsa kısıtlama olmamalıdır.
Vitaminler ve mineraller: Hastaların kan değerlerine göre potasyum, fosfor ve sodyum alımları olmalıdır. Vücuttaki suyun dengesine yardımcı olacak sodyum, kan basıncını belli seviyede tutarak, diğer organların işlevini korumaya yardımcı olur. Sodyum oranı fazla olursa, sıvı birikimi de artar. Bu durum hastalarda tansiyonun yükselmesine ve kalp yetmezliğine sebep olur. Bu hastaların çoğunluğunda tuz kısıtlamasını gerektirir. Vücuttaki özel bir tuz olan potasyum, adalelerin kasılmasında etkili olur. Bu böbrekler tarafından atıldığından, hastaların kanındaki potasyum yüksektir. Bu kendisini iştahsızlık, halsizlik, adalelerde kuvvetsizlik ve felç etkisiyle gösterir. Yükselme fazlalaştıkça kalp aniden durabilir. İçeriğinde yüksek miktarda potasyum bulunan neskafe, kuru baklagiller, kakao, ıspanak, maydanoz, enginar, patates, havuç, muz, börülce, hurma, kuru meyveler, kayısı ve kavun gibi besinler tüketilirken dikkat edilmelidir. Fosfor kalsiyumla beraber kemiklerin dayanıklılığına etki eder. Organların gerektiği gibi çalışması için, enerjinin sağlanmasında da etkili olur. Kırmızı et, süt, tavuk, bakliyat, yoğurt, peynir gibi gıdalarda fosfor bol miktarda bulunur. Besinlerle alınacak olan fosfor, böbrekler yoluyla idrarla atılır. Hastaların vücudunda ise fosfor birikim yapar. Bu yüzden kemikler kolay kırılır, eklemler ağrı yapar. Bunun dışında demir alımına, B ve C vitamini alımına dikkat edilmelidir. Beslenme düzeni olmazsa, bunlarda eksiklik oluşur. Hastaların vücudu D vitamini yapamadığında, dışarıdan alınır. A vitamini düzeyinde artış olacağından, alınan ilaçlar zararlı olabilir.
Tüketilmemesi gereken yiyecekler nelerdir?
- Tavsiye edilen miktarın dışında yumurta, süt, dil, işkembe ve balık
- İçeriği bilinmeyen kek, kurabiye, çörek ve pasta
- Salamura gıdalar, konserve, turşu, sosis, salam, sakatat çeşitlerinden beyin, karaciğer, böbrek, yürek ve dalak
- Kuruyemiş, çikolata, meşrubatlar, kahve, boza, neskafe ve kakao
- Tahin, pekmez ve tahin helvası
- Kuru fasulye, bulgur, mercimek, nohut, enginar, tatlı kabak, asma yaprağı, pazı ve karalahana
- Kavun, muz ve kurutulmuş meyveler
- Tuzlu yiyecekler, tuz, et suyu tabletleri ve kabartma tozu
- Asit içeriği olan kola, gazoz gibi içecekler ile alkollü içecekler