Boşanacak çiftler baştan belli olur mu?
Evliliğinizde ciddi sorunlarınızın olduğunu düşünüyor, bunları konuşmaya bile gerek görmüyorsanız, yalnız olduğunuzu düşünüyorsanız sizde sonun başlangıcına gelmişsiniz demektir. Yaşamın her anında etkili olan konuşma ve anlaşma evlilik içinde anahtar sayılır. Bazı kişiler evlilik yapacakları kişilerle çocuk yapma konusunda, nerede oturmaları konusunda ya da diğer konularda konuşamadan evleniyorlar.
Geçmişinde travma yaşamış olanların evlilikleri kötü gidebilir
Bu sorun tam olarak çözülmese de, kişinin geçmişinde böyle bir sorunun bulunması halinde evlilik kalitesinde düşüş meydana geliyor. Kişinin ailesinden şiddet görmesi, cinsel tacize uğraması, ihmal edilmesi gibi sorunlar direkt olarak evliliğe yansımaktadır. Çiftlerin geçmişinden güzel anılarla bahsetmesi halinde, evliliklerinde sorunların çözülmesi de kolay olmaktadır. Kötü anıları olan kişiler her zaman çıkmaza girerler. Geçmişlerinde iyi hatırlayacakları anılar yoksa kötü anıları iyilerinden fazlaysa, aile ilişkileri de bozulabilir.
Bazı kişilerin kabul edilebilir ailelerden daha farklı yaşam tarzı sürebilir. Bu kişilerin gezmeleri, giyimleri, hobileri, aile kuralları çoğu kişilerden farklıdır. Bu kişiler evliliklerinde her zaman sorun yaşamaya müsaittir. Sorunları çoğu zaman halledilemeyen soruna dönüşür. Bu evlilikte aile ilişkilerinin bozulmasına neden olur.
Bu gibi sorunların düzeltilmesi için konuşmak ve anlaşmak hedeflenmelidir. Bunlar yeterli olmazsa eşler evlilik terapisi almalıdır. Kişiler evlenirken oturacakları yeri, yaşamlarını, çocuk sahibi olmayı konuşmadıklarından sorunların yaşanması kaçınılmaz oluyor.
Evlilikte hangi sorunlar kalıcı olabilir?
Evlenmeden önce kişinin alkol kullanma ya da madde bağımlılığı bulunuyorsa, bu gibi alışkanlıkların evlendikten sonra değişmesi kolay bir durum değildir. Kumar oynama, alkol alma gibi alışkanlıklar evlilikten sonra da devam edecektir. Bu gibi sorunların evlendikten sonra düzelme olasılığı oldukça düşüktür. Evlenmeden önce bu gibi sorunları görüp, bunları düzeltebileceğini düşünen kişiler hata yaparlar. Evlilik için en zararlı düşünce budur. Çünkü evlilik eğlencelik değil, aile olabilmek için yapılır.
Aşk evlilik için yeterli mi?
Âşık olmak bir evlilik için yeterli değildir. Hatta görücü usulüyle yapılan evlilikler bu konuda daha iyidir. Çünkü bu evliliklerde anne ve baba risk olabilecek etkenleri kendileri baştan elerler. Kötü alışkanlıkları, kişinin dürüstlüğü, eğitimi, işi gibi konularda daha doğru kararlar alınabilir. Kişiler birbirlerinden hoşlandıklarında, evlilik birliği daha sağlam temellerle başlıyor. Fakat aşık olup evlenene çiftlerde her zaman sorun yaşanabiliyor. Çünkü eşler karşısındakinin diğer huylarını, alışkanlıklarını değerlendirmiyorlar. Eşler arasında seksin ilişkinin temel unsuru haline gelmesi de, evliliği sorunlu hale getirebiliyor. Eşler arasında paylaşım olmuyor, ortak b eğeniler ortadan kalkıyor. Sadece seks olması evliliğin mükemmelliğini sağlamıyor.
Evlilikte eşlerin sorunu anne ya da babaya bağlaması
Bu çoğu evlilikte görülen bir durumdur. Sorunların aileye bağlanması halinde, evlilikten fazla beklentiniz olmasın. Bu sorunları ilişkilerinin problemi olarak algılayamayan kişiler, bunun sorumlusunu eşinin ailesi olarak görüyorsa, bunları düzeltmesi olanaksızdır. Sorunu ilişkide gören eşler bunu düzeltmek için çabalayabilir.
Evlilikte işin sonuna gelmek
Evlilik terapisi alan çiftler sorunu iletişimde ya da çocuklarında arayabilir. Evliliklerinde ciddi bir sorun olduğunu kabul etmezler. Ancak evlilikte ciddi sorun olduğunu kabul eden çiftler, artık işin sonuna geldiklerini anlayabilir. Evliliklerinin tehlikede olduğunu düşünebilirler. Özellikle evlilikleri hakkındaki sorunlardan konuşmaktan çekinen eşler, evliliklerinin ipini çekmiş olurlar. Bunu yapan kadın olursa, eşlerin işi daha zor olur. Çünkü erkek zaten bu konuda konuşmaktan çekinir. Kadın her zaman konuşan olduğundan, konuşmamaya başlaması tehlike çanlarının çalmaya başladığına işaret eder.
Aldatılan eşin hissettikleri
İnsanlar sevdikleri birisini kaybetse bile, belirli bir süre devam eden yastan sonra normal yaşamlarına geri dönerler. Ancak evliliğinde ihanete uğrayan kişiler yaşamları boyunca bu kadar ağır bir acı yaşamaz. Aldatma halinde yaşanan duygular çeşitlidir. Öfke, kızgınlık, dışlanma, çaresizlik, intikam, utanç, özgüvenin sarsılması, beğenilmeme, ayrılmayı düşünse de yeniden eşini kazanmak isteme, yalnızlık gibi çok sayıda duygunun esiri olunur. Bunların her biri kişileri oldukça yıpratır. Bunlar aldatılan kişilerin yaşadıkları şeyler. Ancak herkeste dışa vurum farklı olabilir.
Aldatma kadın ve erkekler açısından farklı işler. Yetiştirilme tarzlarından dolayı erkekler aldatmaya adeta özendirilir. Daha çocukluktan başlayan davranışlarla erkeklerin karşı cinse ilgisi özendirilerek yaşatılır. Erkek aldattığı zaman bu şeytana uyma, aldatmadan duramama, eşiyle sorun yaşayanlar, romantikler gibi sınıflandırmalar ortaya çıkar. Kadının aldatması ise, daha zor işleyen bir süreçtir. Buda yetiştirilme özelliklerinden kaynaklanır.