Boşanmanın özel sebepleri nelerdir?
Boşanma sebepleri kanunumuzun 161–166.maddelerinde sınırlı olarak sayılmıştır. Bu sebepler dışında boşanmaya hükmedilemez.Boşanma, özel ve genel olarak iki sebep türüne ayrılır. Boşanmanın özel sebepleri arasında; Zina, hayata kast ve onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı vardır.Kısaca açıklamak gerekirse zina, eski kanuna göre tutuklama sebebiyken artık, sadece boşanmanın önemli sebeplerinden biridir. Zina; Evli eşlerin, eşlerden başka kişilerle cinsel ilişki içerisine girmesi anlamına gelir. Eşlerin zina sebebiyle ayrılması için, kendinden farklı cinsteki kişiyle ilişki yaşaması zorunludur. Aynı cinsteki kişilerle ilişki yaşamak, zina sebebi değilken, bu gibi davranışlar haysiyetsiz yaşam sürme ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle, boşanmaya konu olabilir. Zina sebebiyle boşanma hakkı iki halde düşebilir. Bunlardan birisi eşin davayı geri çekmesi, diğeri ise zinanın öğrenildiği tarihten itibaren altı ay ve herhalde beş yıllık sürenin dolmasıdır.
Hayata kast ve onur kırıcı davranışlar; eşlerden birinin diğer eşi dövmesi, hakaret etmesi, canına kast ve ölüme teşebbüs de bulunması gibi sebepler yer alır. Bu sebepler ilk derece boşanma sebebidir. Fakat olayın gerçekleştiği andan itibaren, beş yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlayacağından, süre geçtikten sonra dava hakkınız yok olmaktadır.Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme; eşlerden birinin hırsızlık, sahtekârlık, dolandırıcılık, ırza kast ve tecavüz ve kaçakçılık gibi, toplum huzuruyla bağdaşmayan bir hayat yaşaması, ilk derece boşanma sebepleri arasındadır. Hâkimin bu suçtan boşanmaya hükmetmesi için, eşin bu suçu işlemesi ve eşin yaşadığı haysiyetsiz hayatın, diğer eş için evlilik birliğinin çekilemez halde getirmiş olmalıdır.
Terk; Türk medeni kanunumuz, evlilik birliğinden doğan yükümlülükten kaçan ve haklı sebep olmadan ortak konutu terk eden eşi terk etmiş sayarak, boşanma sebepleri içinde saymıştır. Yalnız burada giden kişi değil, evden kovan ve gelmemesi için tehdit eden eş de, terk etmiş sayılır. Boşanma davası açmak için, eşin en az altı ay evi terk etmesi gerekir. Terk edilen eş, ayrı olduğu dördüncü ayın sonunda hâkime başvurarak, eşin eve dönmesi için ihtar çektirmelidir. Kalan iki ayın sonunda eş hala eve dönmediyse, eş artık boşanma davasını açabilecektir.
Akıl hastalığı; evlenmeden önce akıl hastası olan biriyle evlenilemez. Akıl hastalarının cezai ehliyeti olmadığı gibi, ehliyeti de yoktur. Kendi başlarına yaptıkları her işlem mutlak butlan hükümlerine göre yok sayılır. Olası bir evlilikte ise, sağlıklı olan eş davayı açtığı anda, mahkemenin aldığı boşanma kararıyla, eşlerin evlilikleri, ilk evlendikleri tarihten itibaren kayıttan düşürülür. Hiç evlenmemiş kabul edilir. Evlilikten sonra akıl hastalığına yakalanan eş ise, bu sebepten dolayı yine boşanma davası açılabilir. Fakat davanın açılabilmesi için, hastalığın tedavisinin mümkün olamayacağını ve bu durumu resmi kuruluşlarca raporlaması gerekir. Öte yandan, bu ortak hayatın, diğer eş için çekilmez hale gelmesi şarttır.