Boza nasıl yapılır?
Oldukça eski zamanlardan beri yapılan ve bir Osmanlı adeti olan boza, bilhassa kış aylarının en büyük eğlencelerinden biridir. Boza lezzetli bir kış içeceği olarak yalnızca darı irmiği, su ve şekerden üretilir ve Türk kültüründe yer etmiş içeceklerdendir. Genel olarak Eylül ayından itibaren üretimine başlanan boza, Nisan sonuna kadar içilir. Türk kültüründe yer etmiş bir içecek olmasına rağmen yalnızca Türkiye’de değil, birçok ülkede de farklı maddeler kullanılarak da tüketilir.
Bozanın kökeni Kuzey Afrika ve daha çok Mısır bölgesidir ve Akdenizli korsan ve tüccarlar tarafından keşfedilerek Hazar Denizi üzerinden Asya’ya kadar taşınmıştır. Arpa, mısır, yulaf, çavdar, buğday gibi birçok farklı ürün kullanılarak da üretilebilen boza, pirinç ya da ekmek dahi kullanılarak yapılabilir. Bu farklılık genellikle üretildiği ülkenin tarımında en çok yetiştirilen ürüne göre değişmektedir. Çin coğrafyasında çok çabuk kabul gören boza, kısa süre içerisinde Afganistan üzerinden İran’a kadar yayılmıştır.
Meşhur Tarihçi Evliya Çelebi ölümsüz eser “Seyyahatname“de, 1600’lerde İstanbul’da 300’e yakın bozacı dükkanı olduğundan bahsetmiştir. Kalsiyum ve Fosfor yönünden oldukça zengin bir içecek olan boza, A vitamini değeri yüksek tam bir karbonhidrat deposudur. Tarihsel süreç boyunca genellikle yoğurt mayası ile hazırlanan boza, bulgurun üzerine su eklenmesi ve birer gün dinlendirilerek 1-2 saat kısık ateşte pişirilmesiyle elde edilir. Bu işlem esnasında her pişirmenin ardından ince tülbentten geçirilen ve posası yeniden içerisine katılan bozaya, ertesi gün biraz daha su eklenerek yeniden kaynatılır. Daha sonra un, şeker ve su karışımının pişirilerek bulgur karışımına eklenmesinin ardından birkaç günlük beklemenin sonucunda boza içilebilir hale gelmektedir.