Bulaşık makinesi nasıl icat edildi?
Evlerimizde kullandığımız ve evde büyük kolaylıklar sağlayan bulaşık makinelerinin icadı oldukça eskiye dayanmaktadır. Bulaşık makinesi günümüzde kullanılan mutfak aletleri arasında insanları, belki de en çok rahatlatan ve işlerini kolaylaştıran icat oldu. Amerika’da yapılan icatlar sayesinde ilk bulaşık makinesinin patenti 1850 yılında alınmış oldu. Ancak Joel Houghton sadece el ile döndürülerek su sıçratan, ahşaptan yapılmış bir makinenin patentini aldı. Bu patent bulaşık makinesinin icadı ile ilgili alınmış ilk patent olarak tarihe geçti. Joel Houghton’un makinesi tabaka sistemiyle çalışan bir bulaşık makinesi icat etmişti. Bu tabakalara bir musluktan bir kol yardımıyla el ile döndürülerek suyun fışkırtılmasıyla bulaşık yıkayan bulaşık makinesiydi. Fakat kullanım açısından pek pratik sayılmazdı. Aynı zamanda oldukça çok az bulaşık alıyordu.
Bulaşık yıkama işini genel olarak kadınlar üstlenmiştir. Herkes tarafından sıkıcı bulunan ve her gün tekrarlanması gereken bu işi kolaylaştırmak düşüncesi ile Josephine Cochran hareket ederek “Eğer kimse bulaşık makinesi yapmazsa ben kendim yapacağım” diyerek çalışmalarına başladı. Bu çalışmalarını 1886 yılında tamamladı. Josephine Cochran bulaşık makinesini icat ederken yaklaşık 10 yılını, kocasından kalan mirası ve aldığı borç paraları harcadı. 1850 yılında alınan patentten sonra ilk kullanışlı patent 1886 yılında alınmış oldu. Josephine G. Cochran patent aldıktan sonra bulaşık makinelerini üretmek için Kitchenaid adında bir şirket kurdu. Bu şirket sayesinde o yıllarda bulaşık yıkamada zorlanan kadınlar son derece büyük bir rahatlığa kavuştular. İcat ettiği bulaşık makinesini 1893 yılında düzenlenen Dünya Fuarında tanıttı.
Bu bulaşık makinesi oldukça basit bir sistem ile çalışıyordu. Bulaşık makinesinin alt kısmında iki tane silindir bulunuyordu. Sabunlu su fışkırtarak bulaşıkları yıkayan bu bulaşık makinesinde sürekli su devridaimi ile bulaşıklar kolay bir şekilde yıkanıyordu. Büyük işletmelerde bulaşık yıkamada buhar gücünden faydalanılıyordu. Fakat bulaşık makinesine oteller ve restoranlar dışında çok fazla ilgi gösteren olmadı. İlk zamanlarda evde kullanım için mekanik, otel ve restoranlar için buhar ile çalışan, farklı modeller üretildi. O dönemde yayınlanmış olan bir gazete, Josephine Cockran’ın bulaşık makinesinin, “20 düzine tabağı iki dakika içinde yıkayıp duruladığını ve hatta kuruladığını” yazdı.
Ülkemizde ilk bulaşık makineleri 1960’lı yıllarda kullanılmaya başlandı. Özel bir şirket olan Arçelik A.Ş. üretimi altında ülkemize yayılan bulaşık makineleri büyük ilgi gördü ve bu ilgi sayesinde zamanla çok daha hızlı bir şekilde gelişti. Bu gelişim bulaşık makinelerini zirveye taşıdı. Günümüzde şehir, köy demeden hemen hemen her evde bir bulaşık makinesi bulunuyor. Kadınlar için hayat biraz daha kolaylaşmış oluyor. Aynı zamanda bulaşık makineleri ilk çıktığından bu yana maddi açıdan da her aile için daha alınabilir hale geldi. Teknoloji geliştikçe fiyatlar da beraberinde düşmektedir. Böylece yaygınlaşması da daha kolay oldu. Bulaşık makinesi beyaz eşyalar arasında yerini aldıktan sonra artık her aile için olmazsa olmaz görünüyor.
Bulaşık makineleri günümüzde hala gelişimine hızla devam ediyor. Bu gelişim sayesinde teknolojinin de katkılarıyla son derece farklı ve yüksek performansla çalışan bulaşık makineleri üretilmeye devam ediyor. Artık çok programlı bulaşık makineleri sayesinde daha çok yıkama tercihi bulunuyor. Böylece her mutfak eşyasına özel bir yıkama programı bulmak da çok daha kolay oluyor.iki programlı, üç programlı, dört programlı vs. sürekli gelişim devam ediyor.
Artık dünyada adını saymakta zorlanacağımız bir çok firma her geçen gün piyasaya yeni yeni, modeller ile hükmetmeye ve piyasadaki yerin,i almaya çalışıyorlar. Hızla gelişen teknoloji hayatın daha da kolaylaştırılması için sürekli bir gelişme içerisinde bulunuyor.