Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılma sebepleri nelerdir?
Büyük Selçuklu Devleti Osmanlı Devleti’nden sonra Türk tarihine damgasını vurmuş olan en önemli Türk devletidir. Geniş bir alanda hüküm sürmüştür.
Melikşah döneminde Büyük Selçuklu Devleti en parlak yıllarını yaşamıştır. Ancak Melikşah’ın ölümünden sonra gelişmiş olan bazı olumsuz netice doğuran olaylar devletin gücünü kırmıştır. Büyük Selçukluların dağılışını hızlandıran en önemli gelişmeleri şöyle sıralayabiliriz :
1- Haçlı Seferleri: Türklerin Anadolu’yu fethetmiş olması ve Bizans’ı tehdit etmesi, Müslümanlar tarafından kutsal sayılan Kudüs’ün Müslümanların eline geçmesi gibi sebepler, Hristiyan dünyasının Selçuklulara karşı ortak hareket etmeye yöneltmişti. Melikşah’ın ölümüyle başlamış olan taht mücadelelerini fırsat bilen Hristiyanlar, 1096 yılında haçlı seferlerini başlattılar. Suriye ve Filistin’in büyük bölümü bu dönemde Haçlıların eline geçmiştir.
2- Bâtınîlik Hareketleri: Mısır’da hüküm süren Şiî Fatımîler, Selçuklu Devleti’ni zayıflatmak ve kendi propagandalarını yapmak amacı ile adamlar yetiştirmişlerdir. Bu kişiler İslâmiyet’le tamamen ters düşen inanışlar taşıdıklarından dolayı Bâtınî adıyla anılmışlardır. Bunlardan önde gelen isimlerinden biri de Hasan Sabbâh’dır. Cahil kitleler arasında taraftarını artıran bu kişi Hazar’ın güneyinde bulunan 1090 yılında Alamut Kalesi’ni ele geçirmiş ve burayı üs olarak kullanmıştır. Haşhaş gibi uyuşturucular kullanarak kendisine bağladığı fedaîler vasıtasıyla, devletin ileri gelenlerine suikastlar tertip etmişlerdir. Nitekim Melikşah’ın ünlü veziri ve büyük devlet adamı Nizamülmülk de bu fedailer tarafından öldürülmüştür.
Melikşah bu kötülük kaynağını kurutmak için Türkmen reisi Kızıl Sarıg’ı Alamut’a göndermiş, fakat sultanın ölümü üzerine kuşatma kaldırılmıştır. Batınîlik hareketi XIII. yüzyılın ortalarına kadar faaliyetine devam etmiştir.
3- İç Mücadeleler: Büyük Selçuklu Devleti’nin dağılmasında önemli rol oynayan, kendi aralarındaki mücadeleler olmuştur. Bilhassa taht kavgaları, bağlı beyliklerin bağımsızlığını ilan ederek birbirleri ile mücadele etmeleri ve düzeni bozmaya yönelik isyanlar ülkenin düzenini bozmuştur.
1092 yılında Melikşah’ın ölümü üzerine Selçuklu tahtına oğlu Berkyaruk geçmiştir. Fakat Suriye Selçuklu Meliki Tutuş yeğeninin hükümdarlığını kabul etmeyerek, taht üzerinde hak iddia etmiştir. Tutuş, Berkyaruk ile 1095 yılında yaptığı savaşı kaybetmiş ve ölmüştür. Bu zafere rağmen Batıni ve Haçlı hareketleri karşısında başarılı olamayan Berkyaruk, 1104 yılında henüz 25 yaşında iken ölmüştür.
Berkyaruk’tan sonra Selçuklu tahtına kardeşi 1104 yılında Mehmet Tapar geçti . 1118 yıına kadar tahtta kalmıştır.Haçlılar ve Gürcülere karşı bazı başarılar kazanılmış olsa da iç mücadeleler birliğin sağlanmasını engellemiştir.
Mehmet Tapar’ın 1118 yılında ölümünden sonra tahta oğlu Mahmut geçmişti. Melikşah’ın diğer oğlu Horasan Meliki Sencer kendini sultan ilan etmiş ve Mahmut’u himayesi altına almıştır. Böylece Sencer büyük sultan olurken, Mahmut Irak Selçuklu Sultanı olarak kalmıştır. Büyük Selçuklu Devleti’nin başkentini Merv’e taşıyan Sultan Sencer, Büyük Selçuklu Devleti’nin son büyük hükümdarı olmuştur. Onun zamanında devlet tekrar eski gücüne kavuşmaya başlamıştır. Bu nedenden dolayı Sultan Sencer zamanı için ikinci imparatorluk devri olarak anılmıştır.
Sultan Sencer Horasan meliki olduğu dönemde Gaznelileri ve Karahanlıları, 1121 yılınıda ise Afganistan’da hüküm süren Gurlu Devleti’ni kendine bağlamıştır. Ayrıca Selçuklu ülkesinin tamamında hakimiyet kurmayı başararak birliği sağlamıştı. Fakat 1141 yılında doğudan gelen Karahıtaylar ‘a karşı yapmış olduğu Katvan Savaşı’nda yenilince bütün itibarını kaybetmiştir. Maverâünnehir Karahıtayların eline geçmiştir . Bu yenilgiden sonra ülkede tekrar otorite boşluğu ortaya çıkmıştır. Nitekim İran asıllı olan memurların fazla vergi istemesi üzerine, devletin asıl unsuru olan Oğuzlar (Türkmenler) isyan etmişler, daha fazla toprak talebinde bulunmuşlardır. Sultan Sencer soydaşı olduğu Oğuzlara 1153 yılında esir düşmüştür. Oğuzlar Horasan bölgesini ele geçirmişler. Sultan Sencer daha sonra serbest bırakılmıştır. Fakat bir müddet sonra Sultan Sencer ölmüştür. Sencer’in ölümüyle Büyük Selçuklu Devleti 1157 yılında resmen olmasa da fiilen son bulmuştur. Büyük Selçuklu Devleti, Karahanlılar ve Gazneliler ile başlayan Türk-İslâm devlet geleneğini sağlam temellere oturtmuş olan ilk büyük cihan devletidir. Daha sonra kurulan Türk devletlerine model oluşturmuştur.