Çalışan annenin evlilik ve çocuk eğitimindeki sorunları nelerdir?
Ekonomik hayata aktif olarak katılma, kadınlar için yeni bir durum olmamakla beraber kadının ekonomik hayat içerisinde üstlendiği rollerde bir değişim olduğu herkesçe kabul görmektedir. Kadın insanoğlunun ilk varoluşundan bu yana çalışmak hayatı içerisinde yerini almıştır. Gelişme düzeyi en düşük toplumlardan en çok gelişmiş toplumlara kadar uzanan toplumsal gelişim süreci içinde kadın gerek evin içinde, gerekse evin dışında ekonomik hayata aktif olarak katılmıştır.
Kadının evin dışında ekonomik hayata katılmasıyla beraber evlilik konusunda bazı sorunlar tezahür etmeye başlamıştır. Ev dışında çalışma hayatına başlanmadan önce kadınlar evlilik hayatına daha erken atılırken, şimdi ise evlilik yaşı yukarılara çekilmiş durumdadır. Bazı kesimlerde bu ekonomik özgürlük olarak tanımlanırken bazı kesimler de kadının evlilik sorumluluğunu almaktan uzaklaşması olarak tarif edilmektedir. Günümüzde yaşlı nüfusun giderek artmasının sebeplerinden birini bu durum teşkil etmektedir.
Çalışan evli bayanlar için evliliği sürdürmek, tamamen eşleriyle uyum sağlayabilmeleri ve eşlerinin bayanın ev içindeki sorumluluklarında onlara yardımcı olmaları ile mümkün olmaktadır. Eğer erkek kadına ev içerisinde yeterince yardımcı olmaz ise gün boyu iş yerinde yeterince çalışan ve yorulan kadın aile içinde huzursuzluk yaratmaya başlayacaktır. Bu durum çocuklara yansımaya başlayınca çocuklar psikolojik olarak bundan etkileneceklerdir. Kişisel gelişimleri açısından aile içindeki huzursuzluk olumsuz bir etki yaratacaktır. Çalışan anne ve babaların bu hususa titizlikle dikkat etmelerinde fayda bulunmaktadır. Çalışan eş için anlayışlı bir kocanın varlığı evliliği sürdürülebilirlik açısından daha da kolaylaştıracak ve çocuklar üzerinde güzel bir etki oluşturacaktır. Çünkü anne ve baba çocuk için ilk modeldir. Anlayışlı olmayan bir erkeğin bulunduğu bir ailede kavgalar kaçınılmaz
Çocuk yetiştirmek büyük bir sanattır. Bu sanatı en iyi icra edecek olan anne ve babalardır. Çalışan annenin gün içerisinde çocuğuna ayıracağı zaman kısıtlı olduğu için yeri geldiğinde baba bu boşluğu doldurmalıdır. Anneni yeri geldiğinde babanın sorumluluklarını yerine getirmeye çalışması, yeri geldiğinde babanın annenin görevlerini yerine getirmeye çalışması vatanına ve ailesine faydalı bir çocuk yetiştirmenin en önemli yoludur. Şimdilerde en çok duyduğumuz cümle “hayat müşterektir” cümlesidir. Gerçektende mutlu bir aile ve bu aile içerinde sağlıklı bir yapıya sahip çocuklar yetiştirilmek isteniyorsa müşterek hareket etmek gerekmektedir.
Çalışan anne çocuğuna vakit ayırdığı her an ona anne sıcaklığını gösterebilmeli çocuk ile aradaki bağı güçlendirmeye çalışmalıdır. İş yerinde yaşadığı sorunları eve girerken dış kapıda bırakmalıdır. Böylece sağlam temeller üzerinde kurulmuş bir aile oluşturulmuş olur.