Çalışma ekonomisi nedir?
Çalışma ekonomisinin temel konusu; işsizlik, fakirlik, işgücü ve istihdam gibi temel sosyoekonomik sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yapmaktır. Günümüzde ülkemizdeki birçok üniversitede çalışma ekonomisi üzerine eğitim verilmekte ve işçi ile işveren arasındaki ilişkileri inceleyen bu branşta uzmanlaşma imkanı sunulmaktadır. Sosyal güvenlik hukuku, sosyal politika, verimlilik, karlılık, emek, pazarlama, grev hakları, sendikalar, istihdam, çalışma şartları, insan kaynakları ve daha pekçok konuyu bünyesinde barındırmaktadır. Kısacası çalışma ekonomisinin iş hayatında işçi ya da işveren fark etmeden insanın bulunduğu her ortama dair sorunların çözümüne dair incelemeler yaptığı söylenebilir.
İşverenler ile çalışanlar arasındaki ilişkisinin her iki tarafı da memnun edecek şekilde geliştirilmesine yönelik projeler geliştirmeyi ve mevcut projelerin daha işlevsel hale getirmeyi amaçlayan çalışma ekonomisi, küresel ekonomi piyasalarında ülkeler için gelişim ve firmalar için kurumsallaşma sürecinin de en önemli ayaklarından biridir. Sermayesi olmadığı için hayatını idame ettirmek için emeğini kiralayan işçilerin 21. yüzyılda çalışma şartlarının daha uygun hale getirilmesine yönelik çalışmalar da yapan çalışma ekonomisi, gelecekte piyasa koşullarındaki değişimleri bugünden öngörmeye ve buna yönelik önlemler almaya da çalışır. Modern endüstrinin insan için daha verimli çalışan dinamiklere sahip olması için hem işverenlerin hem de çalışanların ihtiyaçlarına yönelik çözümler üreten çalışma ekonomisi, mikro ölçekli işletmelerden küresel ekonomiye ticari hayatın her alanıyla ilgili çalışmalar yapmaktadır.
Devletin piyasa şartlarına müdahale etmemesi ve piyasanın kendi şartlarını zamana bağlı olarak oluşturması gerektiğini savunan çalışma ekonomisi ekolleri olduğu gibi, işverenler karşısında zayıf durumda kalan çalışanların haklarının korunması gerektiğini düşünen düşünceler de bulunmaktadır. Bu bağlamda toplu sözleşme ve grev hakkı gibi konularında dahil olduğu çalışma ekonomisinde çok daha farklı yaklaşımlar da bulunmaktadır. Modern teknolojilere endeksli olarak büyük bir değişim süreci geçiren insan kaynaklarına dair uygulamalar da çalışma ekonomisinin konusuna dahildir. Ülkemizde çoğu Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümü mezunu, iş hayatına adım atarken sürekli olarak “insan kaynaklarına” daha yakın uzmanlar olarak görülmekten şikayet etmektedir. Zira çalışma ekonomisi ülkemizde üniversitelerde İktisadi İdari Bilim Fakülteleri bünyesinde eğitim alınan bir branş olsa da, mezunların İ.İ.B.F. öğrencisi olarak görülmemesi gibi bir durumda söz konusudur.
Çoğu insanın tanımadığı ve hakkında bilgi sahibi olmadığı çalışma ekonomisi ve alt dalları, aslında modern ekonomi piyasasında faaliyet gösteren tüm firmaların ve bu firmalarda çalışan işçilerin sorunlarını ele alabilecek kadar geniş bir alanı incelemektedir. Küresel ekonomiyi ilgilendiren oldukça geniş bir alanda çalışabilmesi söz konusu olan çalışma ekonomisi uzmanlarının hala iş hayatında belirli bir konuma yerleştirilemediği ise bir gerçektir. Genellikle “maliye” memuru olarak görev yapan çalışma ekonomisi uzmanlarının daha verimli şekilde çalışabileceği alanlara yönlendirilmesi içinse üniversite bölümlerinin daha fazla tanıtılması gerekmektedir.