Çatalhöyük neresidir?
Çatalhöyük, günümüzden 9 bin yıl önce Orta Anadolu’da bir yerleşim yeridir. Doğu ve batı yönünde yan yana iki höyükten meydana gelmektedir. Doğudaki Çatalhöyük (Doğu) olarak bilinen yerleşme Neolitik Çağ’da, Çatalhöyük (Batı) olarak bilinen batıdaki höyük ise Kalkolitik Çağ’da yerleşme alanı olmuştur.
Doğu Höyüğü, M.Ö. 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenmiş olup 18 tane Neolitik yerleşim katmanından meydana gelmektedir. Bu katmanlarda, sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen rölyefler, duvar resimleri, heykeller ve diğer sanatsal öğeler bulunmaktadır. Batı Höyüğü ise M.Ö. 6.200 ve 5.200 yılları arasına tarihlenmiş olup Kalkolitik Döneme ait kültürel özelliklere sahiptir. Bu özellikleriyle Çatalhöyük, aynı coğrafyada 2000 yıldan fazla bir süre var olan köylerden kentsel hayata geçişin en önemli kanıtıdır.
Konya’nın 52 km güneydoğusunda, Hasandağı’ndan136 km uzakta,Çumra İlçesi’nin 11 km kuzeyinde ve Konya Ovası’na hakim buğdaylık bir alanda bulunmaktadır. Doğu alanı Cilalı Taş Devri sırasında ovadan yaklaşık 20 metre yüksekliğe kadar ulaşan bir yerleşim birimidir. .Höyükler 2 bin yıl kesintisiz olarak iskan edilmiştir. Bilhassa neolitik yerleşimin genişliği, nüfusu, güçlü sanat ve kültür geleneği ile son derece dikkat çekicidir. Yerleşim yerinde 8 binin üzerinde insan yaşadığı kabul edilmektedir. Çatalhöyük’ün diğer yerleşim yerlerinden farkı, bir köy yerleşmesini aşıp kentleşme evresini yaşamış olmasıdır.
Doğu Höyük muhtemelen, bugüne kadar bulunmuş olan en eski ve en gelişmiş Neolitik Çağ yerleşim yeridir. James Mellaart tarafından 1958 yılında keşfedilmiş, ilk kazıları ise 1961-1963 ve 1965 yıllarında yapılmıştır. 1993 yılında yeniden başlayan ve günümüze kadar devam eden bu kazılar Cambridge Üniversitesi’nden Ian Hodder tarafından yönetilmektedir. Bu kazı çalışmalarını Türkiye, İngiltere, Yunanistan, ABD’li araştırmacılardan oluşan karma bir ekip yürütmektedir. Kazı çalışmaları daha çok “ana höyük” olarak görülen Doğu Höyük’te yürütülmüştür. Buradaki çalışmalarının 2018 yılına kadar sürdürülmesi planlanmaktadır.
Batı Höyük’te ise 1961 yılında höyüğün üzerinde ve güney yamacında iki derinlik sondajı gerçekleştirilmiştir. Doğu Höyük’te 1993 yılında ikinci dönem kazıları başladığı zaman Batı Höyük’te ise yüzey araştırması ve yüzey sıyırması çalışmaları başlatılmıştır.
İnsanlığın gelişiminde önemli bir aşama olan yerleşik hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli değişim ve gelişmelere tanıklık eden Çatalhöyük Neolitik Kenti, yaklaşık 14 hektarlık bir alan üzerinde bulunmaktadır.
Çatalhöyük’teki içlerine çatılardan girilen birbirine bitişik evler ile sokağı olmayan yerleşim ünik bir özellik sergilemektedir. Ortadoğu ve Anadolu’da diğer Neolitik alanlar bulunmuş olmasına rağmen, Çatalhöyük Neolitik Kenti, kalıntıların boyutu, yaşayan toplumun yoğunluğu, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekler ve zaman içindeki sürekliliğin benzersiz bileşimi ile olağanüstü evrensel değer taşımaktadır.
Bu özelliklerden dolayı Çatalhöyük 2009 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmiştir. İnsanlık tarihine ışık tutan Çatalhöyük Neolitik Kenti, nitekim 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.
Böylece Çatalhöyük, Türkiye’nin 11. Dünya Mirası ve listede yer alan tek Yakın Doğu Neolitik yerleşmesi olmuştur. Bu karar, Dünya Kültürel Miras Listesi’ndeki varlığını genişletmek amacıyla büyük çaba gösteren ve Çatalhöyük’ün adaylık sürecinde üç yıl boyunca büyük bir çalışma yürüten Kültür ve Turizm Bakanlığı açısından önemli bir başarı olarak görülmektedir.
Doğu Höyük’te yerleşimin genelinde evlerin bitişik olarak inşa edildiği, dolayısıyla duvarların ortak kullanıldığı, aralarında avluya açılan dar geçitlerin bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu avlular bir taraftan hava ve aydınlatma sağlayan, diğer taraftan da çöp alanı olarak kullanılan alanlardır. Avluların etrafından yapılan bu konutlar mahalleleri meydana getirmiştir. Bu mahallelerin yan yana sıralanmasıyla da Çatalhöyük ortaya çıkmıştır.
Konutlar birbirinin üstüne, aynı plana göre yapılmıştır. Bir önceki konutun duvarları, bir sonraki konutun temelleri olmuştur. Konutların 80 yıl gibi bir kullanım süresine sahipti.
Konutlar dörtgen biçimli kerpiç tuğlalar ile taş temel kullanılmadan dörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. Ana odalara bitişik yapılan depo ve yan odalar bulunmaktadır. Aralarında dikdörtgen, kare veya oval şekilde geçişler bulunmaktadır. Çatılar, saz ve kamış damların üstlerinin, günümüzde bölgede ak toprak olarak adlandırılan kalın bir kil tabakası ile sıvanmasıyla yapılmıştır.
Doğu Höyük’te çanak çömlek, V. yapı katından sonra yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bunun sebebi ise ahşap ve sepet konusunda oldukça gelişmiş bir beceriye sahip olunmasıdır.
Çatalhöyükte yapılan kazılarda öğütme taşları, taş boncuklar, obsidiyen aynalar, topuz başları, eyer biçimli el değirmenleri, havanlar, havanelleri, açkı taşları, bilezikler, taş yüzükler, el baltaları, keserler, kepçeler, oval bardaklar, derin kaşıklar, iğneler, bizler, cilalanmış kemikten kemer kopçaları ve kemik aletler bulunmuştur.