Cemre nedir, ne zaman düşer?
İlkbaharın gelişi temsil eden bir tabir olan “cemre” dilimize Osmanlı Türkçesinden miras kalmış Arapça kökenli bir kelimedir. İlkbaharda yaşanan hava değişimini tasvir etmek için cemre tabiri genellikle “düşmek” fiiliyle birlikte kullanılır ama aslında fiilen toprağa, havaya ya da suya düşen herhangi bir şey yoktur. İlkbahar aylarının başlamasının ardından birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa cemrenin düştüğü söylenirken aslında havada, suda ve toprakta yaşanan sıcaklık değişimi kast edilir. Arapça kor halindeki ateş manasına gelen “cemre” kelimesi, ayrıca Mina’da şeytan taşlayan hacılardan geriye kalan taş yığınlarını tasvir etmek için de kullanılır. Bu manada bakıldığında pek çok insan gerçek anlamda havaya, suya ve toprağa bir ateş veya bir taş düştüğünü düşünse de, bu tür bir doğa olayı bulunmamakta ve yeryüzündeki bu iklim değişikliğine bu tür olaylar değil dünyanın ekosistemi neden olmaktadır.
Her yıl 20 şubat tarihinden başlayarak birer hafta arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılan cemrenin iklimin değişmesine neden olduğu fikri aslında tahmin edilenden çok daha öncelerine dayanır. Tarihin saklı kalmış kısımlarından olan ve aslında birçok coğrafyadaki mitlerin beslendiği asıl kaynak olan Türk mitolojisindeki “İmre” isimli cinle ilgisi olan cemre tabiri, yüzyıllar öncesinden dahi Anadolu topraklarında kullanılmaktadır. İlkbaharın gelmesiyle birlikte dünyada görünmeye başladığı inanılan bu mitolojik karakterin iklim değişikliklerine neden olduğu ve parıltılı bir ışık olarak görüldüğü söylenmiştir. Türk mitolojisinin en eski söylencelerinden biri olan İmre’nin dünya üzerinde biranda görünerek bir ışık ya da “ateş topu” olarak görülmesinden dolayı Arapça kor ateş manasına gelen cemre kelimesi kullanılmıştır.
Türk mitolojisinde bir cin olduğu söylenen İmre’nin önce ışıklar saçarak göğüs yükseldiği ve böylece göğün yani havanın ısınmasını sağladığı söylenmiştir. Daha sonra buzların üzerinde inerek bu sefer de buz kütlelerinin erimesini sağladığına inanılan bu mitolojik karakterin son olarak da yere inerek toprağı ısıttığına inanılmıştır. Bu şekilde baharı da beraberinde getirdiğine inanılan İmre’nin ışık ya da ateş olarak görünmesi sonraki yıllarda Farsça ve Arapçadan etkilenen Osmanlı Türkçesinde bu mitolojik karakterin “cemre” şeklinde anılmasına neden olmuştur. Divan Edebiyatı döneminde birçok Arapça ve Farsça kelimenin Türkçeye girmesinin ardından cemre tabiri bu şekilde Cumhuriyet Türkçesine kadar ulaşmıştır. Türk mitolojisi günümüz dünyasında birçok ülkenin ortak mirası olduğundan, Azerbaycan Türkleri arasında da cemre benzeri bir inanç bulunmakta ve tabir “cemle” şeklinde anılmaktadır.