Che Guevara kimdir?
Tam adı Ernesto Guevara de la Serna olan Ernesto’nun lakabı Che’dir. Genel olarak da Che Guevara ismiyle anılır. Yaşadığı dönemin en ünlü simalarından olan Che, Küba Devrimi’nin baş karakterlerinden olan, Marksist bir devrimcidir. Yetişkinlik çağının tümünü devrim uğruna feda etmiştir.
Che Guevara’nın Hayatı
Kesin olmamakla birlikte Ernesto, 14 Haziran 1928 yılında dünyaya gelmiştir. Ailesi İrlanda ve İspanyol asıllı olan Che, 5 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğudur. 2 erkek, 2 de kız kardeşi vardır. Ailesi, kültürlü ve sol görüşlü olan Ernesto, çocukluğunda edindiği radikal görüşleriyle, bu üst sınıf ailede dahi dikkat çekiyordu. Gençliğinde şiirle ve edebiyatla yakından ilgilenen Che Guevara, Şilili şair Pablo Neruda’dan oldukça etkilenmiştir ve hayatı boyunca şiir yazmıştır. Aynı zamanda sıkı bir okur olan Guevara, Jack London, Sigmund Freud, Jules Verne, Bertrand Russell gibi yazarların çeşitli alanlardaki kitaplarına ilgi duydu. Che Guevara, hayatı boyunca okumaya devam etmiş, hatta gerillalığı döneminde dağlarda taşıdığı kitaplarıyla da dikkat çekmiştir.
Ernesto, 1948 yılında Buenos Aires Üniversitesi’ne giderek tıp öğrenimine başladı. Düzenli bir öğrenci olamayan Guevara, 12 Haziran 1953 yılında diplomasını alarak mezun oldu ve resmi olarak doktor unvanını kazandı. Mesleğini sadece gerilla olarak çıktığı dağlarda icra eden Ernesto Che Guevara, 8 Ekim 1967 tarihinde Bolivya’da, Bolivya ordusu tarafından yakalanarak, 9 Ekim 1967’de öldürülmüştür. Guevara, resmi olarak 2 kez evlenmiştir. İlk evliliğini, 8 Ağustos 1955’de Hilda Gadea ile gerçekleştirmiş ve bu evlilikten Hilda Beatriz Guevara Gadea adında bir kız çocuk dünyaya getirmiştir. 22 Mayıs 1959’da Hilda Gadea’dan boşanan Guevara, 2 Haziran 1959’da Aleida March ile evlenmiştir. Aleida March ile olan evliliğinden 4 çocuk sahibi olan Ernesto, Lilia Rosa Lopez’den de evlilik dışı bir ilişki ile 1 çocuk dünyaya getirmiştir.
Che Guevara’nın Siyasi Hayatı
Che Guevara, henüz tıp öğretimi alırken, gençlik yıllarında arkadaşı Alberto Granado ile çıktığı Güney Amerika seyahati esnasında gördüğü yoksulluk ve sefaletten etkilenerek, tüm bu fakirliğin çaresi olarak “Marksist” düşünceye yönelmiştir. Alberto Granado ile yaptığı bu seyahat Ernesto’nun geri kalan hayatının şekillenmesinde büyük rol oynamıştır.
Guevara, tıp öğrenimini tamamlayıp, üniversiteden mezun olduktansonra ilk olarak Guatemala’ya gitmeye karar verdi. Burada Perulu bir sosyalist olan ve aynı zamanda ilerde evleneceği kadın olan Hilda Gadea aracılığıyla, kendi görüşüne uygun siyasi bağlantılarla tanıştır. Ernesto “Che” lakabını burada almıştır. Che, Arjantinlilerin kullandığı “dostum,adamım” tarzında bir kitap kelimesidir. Guavera, Guatemala’da Hilda Gadea sayesinde birçok sosyalistle tanıştıktan sonra, bir takım sorunlar nedeniyle Guatemala’dan ayrılarak, Meksika’ya geçti. Meksika’da, Guatemala’da tanıştığı Lopez aracılığıyla Fidel Castro‘nun oğlu Raul Castro ile tanışma fırsatı buldu. Fidel Castro ile tanışması bu vasıtayla gerçekleşen Guevara, Fidel’le gerçekleştirdiği uzun bir gece sohbetinin ardından aradığı devrim liderinin Castro olduğuna inanarak, onunla birlikte Küba‘ya hareket etti. Küba’da, ilk başlarda gerillalara doktorluk hizmeti verdi. Guevara, bir çatışma esnasında, arkadaşlarından birinin düşürdüğü cephane çantası ile kendi tıbbı malzemelerinin olduğu çanta arasında seçim yapmak zorunda kaldığını ve cephane çantasını seçtiğini, bu anın doktorluğu bırakarak özgürlük savaşçısı olmaya karar verdiği an olduğunu dile getirmiştir. Guevara, gerillalar arasında hızla yükselerek Comandante ünvanını almıştır. Comandante, Küba devrimi için kurulan 26 Temmuz Hareketi’nde binbaşı anlamına gelen en yüksek rütbedir. 1958 yılında Küba devriminin başarıya ulaşmasında en büyük etken olan Santa Clara baskını yöneten Guevara, Castro’dan sonra devrimin en önemli adamı haline geldi. Devrim başarıya ulaştıktan sonra Ernesto’ya doğuştan Küba vatandaşlığı verildi. Küba yönetimini ele geçiren Castro tarafından ilk olarak, Küba’nın devrik lideri olan Batista‘nın adamlarının bulunduğu bir hapishaneden sorumlu tutulan Guevara, burada yargılama ve infazların başında bulundu. Daha sonra Küba Merkez Bankası’nın başına geçirildi. Paradan nefret eden ve kaldırılması gerektiğini savunan Che, bu görevdeyken sadece takma adı olan Che imzasını kullanarak, tepkisini sembolik olarak dile getirmiştir. Daha sonra Küba Sanayi Bakanı olan Ernesto, bu görevde bulunduğu sürede Küba’yı, Birleşmiş Milletler‘de ve dış ülkelerde temsil etme fırsatı da bulmuştur. İçindeki devrim tutkusunu yitirmeyen Guevara, 1965 yılında aniden ortadan kaybolarak, Kongo’da yeni bir devrimi inşa etmek için harekete geçti. Ancak Kongo’da başarılı olamadı. Bu başarısızlığı Kongo’lu gerillalaların uyuşmazlığına, dilden kaynaklanan aralarındaki anlaşmazlıklara bağlayan Guevara, kısa bir süreliğine tekrar Küba’ya döndü. Burada bir süre hazırlık yaptıktan sonra, bu kez Bolivya’ya doğru harekete geçti. Bolivya’da Fidel Castro’nun da desteğiyle devrim yapmayı hedefleyen Guevara, burada da başarılı olamadı. Bu başarısızlığın nedenleri arasında; Ernesto’nun uzlaşmaya yaklaşmayan sert tavrı, yerli komünistlerden destek alamaması ve ABD’nin Bolivya ordusuna yaptığı askeri yardımlar gösterilebilir.
Ernesto Che Guevara, Bolivya’dan ne pahasına olursa olsun başarılı olmadan ayrılmayacağını söylemiş ve burada hayatını kaybetmiştir. Guevara, bir muhbirin kamp yerini Bolivya ordusuna bildirmesinin ardından 8 Ekim’de ayaklarından vurularak yakalandı. Yakalanmasının ardından götürüldüğü bir köy okulunda 9 Ekim tarihinde, kura sonucu seçilen bir Bolivyalı çavuş tarafından vurularak öldürüldü. Che’nin son sözlerinin kendisini vurmaya gelen çavuşa ithafen “Ateş et korkak! En fazla bir adam öldürmüş olacaksın.” olduğu söylenmektedir.
Guevara, birçok sosyalist tarafından idol olarak görülmekte ve gelmiş geçmiş en karizmatik karakterlerden biri olarak nitelendirilmektedir. Ölümünden sonra adına birçok şarkı, şiir ve kitap yazılan Che Guevara, filmlere de konu olmuştur. Ernesto’nun ölümüne yakılan bir ağıt niteliğindeki Hasta Siempre bilinen şarkılardan biridir. Ayrıca Guevara’nın gençliğinde gerçekleştirdiği Güney Amerika seyahatinde tuttuğu günlükten esinlenerek de Motosiklet Günlükleri isminde bir film çekilmiştir. Yine Che’nin hayatının anlatıldığı Che: Part One ve Che: Part Two filmleri, Guevara hakkında bilgi edinilmesini sağlamaya yardımcı olacaktır.