Çırağan baskını nedir?

1878 yılında Sultan II. Abdülhamid’e karşı yapılan darbe girişimine Çırağan Olayı (Çırağan Sarayı Vak’ası, Çırağan Baskını) denilmektedir. Annesi Şevkefzâ Kadın ile birlikte Çırağan Sarayı’nda göz hapsinde tutulan, akli dengesi yerinde olmayan Sultan V. Murat’ın, 20 Mayıs 1878’de tekrar tahta çıkarılması için kaçırılması girişimidir.
Osmanlı’nın son 200 senesinde ortaya çıkan ve gelişen hemen hemen bütün olayların içinde İngilizleri görmek mümkündür.
ciragan-baskini
1876-1877 yıllarındaki Türk-Rus Savaşı sonlarında İstanbul önlerine gönderdikleri donanma dış görünüşüyle Yeşilköy’e gelen Rus ordularının İstanbul’a girmekten alıkoymak amacındaydı. Oysa asıl amaç Abdülhamid’i tehdit ederek Kıbrıs’a el koymaktı. Bunun için Sait Paşayı ikna ederek Padişahı yola getirmek istediler. Bunda tam başarıya ulaşamayınca İngiliz istihbaratının en güçlü elemanlarına çok güzel bir İngiliz kızını dost edindirdikleri Ali Suavi’yi bu dostu ile beraber İstanbul’a gönderdiler. Yeni Osmanlıların eski üyelerinden olan Ali Süâvî, en yüksek makamları kapabilmek istiyordu. Ali Suavi’nin ve İngiliz Madamın görevi yola gelmeyen Sultan II. Abdülhamid’i tahtından indirerek yerine V. Murad’ı tahta geçirmekti. Bunu gerçekleştirmek için kurulan Klaantis Galyeri diğer adıyla Aziz Bey Komitesi de Çırağan Sarayı’na su yollarından girerek birkaç defa V. Murad ile görüşmüşlerdi. 93 Savaşı ile İstanbul’a dolan Rumelili muhacirler para ile kandırılarak bu işe alet edilmişlerdir. Sonuç olarak İngilizler V. Murad’ı tahta çıkaramadılar ise de Kıbrıs’ı Padişahı da işgal ettiler.

Filibeli Ahmet Paşa’nın başında bulunduğu ve büyük çoğunluğu göçmenlerden oluşan 500-600 kişilik bir grup Çırağan Sarayı’nın yakınındaki Mecidiye Camii önünden hareketle saraya vardılar. Ali Suavi de ayrı bir grupla sarayın rıhtımına çıktı. Ali Suavi adamlarıyla rıhtım üzerindeki nöbetçilere Ahmet Paşa da sarayın Paşa Dairesi ile Serdap Köşkü’nde bulunan muhafızlara saldırarak silâhlarını ellerinden aldı. Ali Suavi Sultan V. Murad’ın bulunduğu daireye geçerek önünde saygıyla eğildi ve kendisini padişah ilân edeceğini bildirdi. Ancak bu sırada olay duyulmuş ve Beşiktaş Muhafızı Yedi-Sekiz Hasan Paşa ile Binbaşı Bekir Bey kuvvetleriyle Çırağan Sarayı’na destek için yetişmişlerdi. Murad kendisini almaya gelen asileri karşısında görünce korktu. Onlarla gitmek istemedi. Hasan Paşa V. Murad’ı büyük salona götürmekte olan Ali Suavi’yi başına vurduğu bir sopayla cansız olarak yere serdi. Binbaşı Bekir Bey de askerleriyle göçmenleri saraydan dışarı atmakta güçlük çekmedi.

Sultan V. Murat, akli dengesi yerinde olmayan biriydi. Annesi tam tersini iddia etse de Avrupa’dan getirilmiş olan uzman doktorlar da akıl hastalığı konusunda hem fikirdiler. Murad tahtan indirildikten sonra Çırağan Sarayı’na götürülmüştü. Orada yaşamını rahatça devam ettiriyordu. On sekizinci dereceden mason locasına veliaht iken dahil olmuştu. V. Murat olayın etkisine kapılarak bulunduğu yerden kaçarak kendisini sarayın hazine dairesine kilitledi. Olay sırasında öldürülen asiler arabalara doldurularak Beşiktaş sırtlarına gömüldü.

Bu olayda sultan Murâd’ı tahta geçirmek için düzenlenmiş, ulemâ, ordu ve devlet erkânının iştiraki olmadan tertip edilmiştir. Ali Süâvî olayında rol sahibi olan üç kişi aynı zamanda Kleanti komitesinin üyesidir. Ayrıca Ali Süâvî ve Kleanti masondurlar.

Bir Cevap Yazın