Çizgi filmlerin çocuklar üzerindeki olumlu etkileri nelerdir?

En yaygın kitle iletişim aracı olan televizyonlar insanlara görsel ve işitsel olarak uyarıcı olarak etki etmektedir. Bu etkiler olumsuz olduğu gibi olumlu da olabilmektedir. Televizyonun etkisi her çocuk üzerinde aynı değildir. Televizyonun çocuklara etkileri, çocuğun gelişimsel özellikleri ve cinsiyetine, ailesel özellikleri ve sosyoekonomik çevresine, çocuğun mizaç özelliklerine bağlı olarak değişmektedir.
cizgi.film
Çocukların gelişimlerinde televizyonun bilhassa çizgi filmlerin yeri yadsınamaz. Çocuklar bebekliklerinden başlayarak televizyon karşısında sürekli hareket eden, sesler çıkaran cisimleri görürler ve onlara dikkat etmeye başlarlar. Farklı yaş grubundan her çocuk izlediği çizgi filmden farklı şeyler öğrenir. Küçük bir çocuk ekrandaki renklere ve hareket eden görüntülere odaklanırken, daha büyük bir çocuk ise içeriğe ve olaylara odaklanır.

Her çocuk kreşe başlamadan önce ilk eğitimi evde alır. Çizgi film okul öncesi dönemde çocuğun kavram gelişimini, hayal dünyasını ve bilişsel yeteneklerini geliştirmekte çok etkilidir. Böylece çocuk okula başlamadan birçok bilgiye sahip olmaktadır. Yeni şarkılar, sayılar, renkler, şekiller hatta yeni bir dil bile öğrenecektir. Çocuğun sözel becerilerinin gelişmesinin yanı sıra daha önce görmediği yeni şeylerle karşılaşacak ve onlar hakkında bilgi sahibi olacaktır.

Televizyonun en önemli etkilerinden biri güdüleyici, eğlendirici ve öğretici olmasıdır. Televizyon yetişkinler için olduğu gibi çoğu çocuk için de en büyük eğlence kaynağıdır. Çocuklar televizyon başında tüm dünyayla bağlantılarını keserek bütün dikkatlerini ona vermektedirler. Çocuklar filmi izlerken yalnızca eğlenmeyi düşünürler. Oysa izleme esnasında çok güzle şeylerde öğrenmektedirler. Deprem dede adlı çizgi film bu açıdan önemlidir. Çocukları deprem hakkında sıkmadan ve eğlendirerek bilgilendirmektedir. Ayrıca Pepe adlı çizgi film de son zamanların eğlendirici ve öğretici çizgi filmlerinden biridir.

Çizgi film çocukların dünya hakkında bilgi sahibi olmalarında da etkilidir. Çocuklardaki merak duygusu ve hayal gücünün sınırsızlığı onları öğrenmeye açık hale getirmektedir. Küçük yaştaki bazı çocuklar diğer insanların nerede ve nasıl yaşadıklarını, bazılarının neden farklı renkte olduklarını ve giyim tarzlarının neden farklı olduğunu merak ederler. Çocukların izlediği her öğretici film onlara başka dünyaların kapılarını açmaktadır. Her film başka kültürün izlerini çocuklara sunmaktadır.

Şiddet içerikli olmayan her film çocuklarda güzle düşünceler uyandırır. Bugün de bazı çizgi filmler çocuklar için örnek model oldukları için kasıtlı bazı bölümler bulunmaktadır. En eski çizgi filmlerimizden biri olan Susam Sokağı ve hala yayında olan Pepe adlı film gelenek ve göreneklerimizin çocuklara aktarılmasında önemli rol oynamaktadır. Çocuklara bulundukları ortamda nasıl davranmaları gerektiği anlatılmaktadır. Ayrıca özellikle Pepe’de Türk kültürünün birçok unsuru eğlendirici bir şekilde işlenmektedir. Temizlik kuralları, yemek yeme kuralları, oyun oynama kuralları gibi çocukların öğrenmeleri gereken bir çok konu bu filmde işlenmektedir.

Çizgi filmler ayrıca çocukların kendilerini daha iyi tanıyabilmelerine yardımcı olmaktadır. Çocuklar izledikleri çizgi filmlerde kendi fiziksel özelliklerine uygun karakterler bularak cinsiyet ayırımını ve farklılıkları kavrarlar. Örneğin; erkek çocuklarının çizgi filmlerde maç yapması kız çocuklarının ise genel olarak pembe renkte giyinip daha zarif olmaları buna örnektir. Çocuk kendi kimliğini bu filmler aracılığı ile tanıma imkanına sahip olmaktadır.
Çizgi filmler çocukların kişiliklerini geliştirebilmeleri imkanı sunmaktadır. Eğitici çizgi filmlerde çocuklara verilmek istenen mesajlar çocukların kişiliklerini oluşturmada çok etkilidir. Yardımseverlik, paylaşma, kendini ifade ederek istediklerini veya istemedikleri şeyleri ifade etme ve bunu yaparken de düzgün üslup kullanabilme kişiliksel yönden gelişmelerinin emareleridir. Çocuklar hayal dünyalarını geliştirerek bir olaya yalnız bir bakış açısıyla değil birçok açısıyla değerlendirmeyi öğrenirler.

Çizgi filmler düşünme, sorgulama ve eleştirme imkanı sunar. Çocuklar çizgi filmleri seyrederken kendi hayatları ile karakterlerin hayatlarını karşılaştırırlar ve sorgulamaya ve eleştirmeye başlarlar. Ailesinde hakaret etmeden, kötü sözcükler kullanmadan diyalog kurmayı öğrenen bir çocuk izlediği çizgi filmde hakaret içerikli bir sahne gördüğü zaman eleştirel bir tavır takınır.

Bir Cevap Yazın