Çocuklarda dilin gelişimini etkileyen faktörler nelerdir?
Dil statik bir unsur değildir. Sürekli gelişme özelliğine sahiptir. Ve kişiden kişiye gelişimi farklılık gösterir. Bu farklılıkların altında yatan bazı temel faktörler vardır. Gelişimsel açıdan psikososyal, biyolojik, nörolojik, psikoseksüel ve bilişsel gelişim bir arada ve birbirini yakından etkileyerek meydana gelmektedir.
Dil yeteneği ile zihin yeteneği arasında doğru bir orantı vardır. 2 yaşına kadar çocukların çıkardığı seslerle zekanın hiçbir ilişkisinin olmamasına rağmen 2 yaşından sonra dil gelişimiyle zeka arasında sıkı bir ilişki olduğu belirtilmektedir. Erken konuşan çocukların zeka düzeylerinin genel olarak normal veya normalin üstünde olduğu ve dilin zekaya bağlı olarak geliştiği görüşü kabul edilmektedir.
Bebekler ilk iki ay ağlama, geğirme, öksürme ve esneme gibi bazı sesler çıkarırlar. İki ile beş aylık dönemler arasında hoşnutluk belirten gıgıldama sesleri ve gülümseme ile dikkat çekerler. 4 ile 8 aylık dönemde tek heceleri agulamalar başlar. Altıncı aydan sonra “ba-ba-ba” şeklinde yinelenen hecelemeler başlar. İlk sözcükler 8-18 aylar arasında ve genel olarak 12. ayda çıkar. 18 aylık olduğunda bebek artık bir düzine sözcüğü tek tek söyleyebilir. Ancak her çocukta dil gelişimi aynı değildir. Dil gelişiminde rol oynayan bazı etmenler şunlardır:
1- Genetik (Kalıtsallık)
Sağlıklı olarak dünyaya gelen tüm çocuklar dil öğrenme yeteneği ile birlikte doğarlar. Bebekler dil gelişimi için donanımlı olup doğarlar ve duymaya karşı son derece duyarlıdırlar. Bebekler doğumdan sonraki birkaç gün içinde, bütün sesler arasından insan sesini ve hatta bilhassa annelerinin sesini ayırt edebilirler. Ses farklılıklarına duyarlı olup, hece grupları arasındaki farkları, “b” ve “p”, “d” ve “t” ses farklarını kolaylıkla anlayabilirler. Çevre faktörüne göre daha az etkili olduğu belirtilmektedir.
2- Cinsiyet
Yapılan bir araştırmada 14 kız, 14 erkek bebeğin 6, 9, 12. aylarda 4 dakikalık serbest oyun sırasında anneleriyle etkileşimleri gözlenmiş, annelerin yanıtlılığı ve bebeklerle olan ilişkisi başlatma atak sayılarında yaş veya cinsiyet farkı bulunamamıştır. Oyuncak aracılığı ile kurulan iletişimde cinsiyet farkı saptanmazken annelerin sadece konuşarak kurdukları iletişime kızların cevaplarının daha fazla olduğu ayrıca kız bebeklerin sözel uyaranlara, erkeklerin ise görsel uyaranlara daha fazla tepki verdikleri belirlenmiştir. Ayrıca annelerin kız çocukları ile daha çok konuşarak erkek çocukları ile ise dokunarak iletişim kurdukları görülmüştür.
3- Aile Yapısı ve İki Dillilik
Aile içindeki birey sayısı arttıkça çocukların konuşma konusunda daha yavaş oldukları aktarılmış, bunun nedeninin ise kalabalık aile ortamında erişkinlerin bebekle konuşmaya daha az zaman ayırabilmesi gösterilmiştir. İki ayrı dilin konuşulduğu ailelerde iki dil öğrenmek zorunda kalan çocuklar başlangıçta tek dili öğrenen çocuğa göre daha yavaş bir gelişim gösterirler.
4- Fizyoloji
Çocuğun fizyolojik koşullarının uygun olması dil gelişimi açısından önemlidir. Örneğin trakeostomi yapılmış olan bebeklerle yapılan bir çalışmada konuşma ve dil gelişiminin olumsuz etkilendiği bildirilmiştir. Fizyolojik olarak yetersiz olan çocukların dil gelişimi beklenen düzeyde olmamaktadır.
5- Algısal, Bilişsel ve Nörolojik Gelişim
İşitme algısının normal olması sağlıklı dil gelişimi açısından önemlidir. Duyma problemi olan bebeklerin 4-8 aylar arasında yapılan ses oyunları döneminde normal çocuklardan ayrıldığı, daha az sessiz harf kullandıkları ve 4-18 aylar içinde ses üretimindeki yaratıcılığın daha da azaldığı belirtilmiştir. Dilin kazanılması, doğrudan doğruya çocuğun bilişsel gelişimine bağlı olup zihinsel uyum süreçlerinin her biri algılama, kavram geliştirme ve dilin kazanılmasıyla ilişkilidir. Nörolojik gelişim de dil gelişimi açısından belirleyicidir.
6- Fiziksel ve Ruhsal Durum
Zihinsel gerilik, serebral palsi, sağırlık, idiopatik parmak ucunda yürüme, yaygın gelişimsel bozukluklar ve otizm dil gelişimini etkilemektedir. Ağır ve uzun hastalıklar, çocuğun 1-2 yıl erteleyebilir.
7- Anne-Bebek Etkileşimi ve Sosyal Çevre
Dil gelişiminin hızı sosyal çevreden çok etkilenmektedir. Çevre ve bilhassa anne tarafından çocuğa sunulan sözel uyaran zenginliğinin dil gelişimini olumlu yönde etkileyeceği ifade edilmektedir. Bakımevlerinde büyüyen çocuklar aile içinde büyüyen çocuklara göre daha çok ağlarlar fakat daha az hecelerler. Bu gösteriyor ki dil gelişiminde kişisel ilişkiler önemli bir etkendir. Aile bireyleri özellikle anne ile çocuk arasındaki doğru ilişkiler dil gelişimini olumlu yönde etkiler. Ailede tek olan çocuk daha çabuk ve düzgün konuşur. Bunun nedeni ise ailenin tek ilgi merkezi olmasıdır.
8- Sosyo-Ekonomik Koşullar
Dil gelişimindeki değişmeler, sözcük dağarcığının sınırı, dilin doğru kullanılışı ve ifade etme becerisi çocuk büyüdükçe daha çok gelişir. Sosyo-ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocukları daha erken ve düzgün konuşurlar. Sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan aileler doğru ve güzel konuşmaya daha çok önem verdiklerinden, çocuklarına daha iyi model oluştururlar ve çocuklarının akıcı ve doğru konuşabilmesi için çaba harcarlar.