Cumhurbaşkanı nasıl olunur?
Devletin bir numaralı koltuğu olan Cumhurbaşkanlığı makamı ülke yönetimi açısından en önemli makamdır. Bu makama sahip kişi yani cumhurbaşkanı devletin yürütme organı içinde kendisine yer bulmuştur. Ülke yönetiminde yürütme organı bakanlar kurulu ve cumhurbaşkanından meydana gelmektedir. Ülkemizdeki yürütme yetkisi bu iki organ tarafından kullanılmaktadır.
Devletin başı olan Cumhurbaşkanı, bu sıfat ile Türkiye Cumhuriyeti’ni ve ülkemizin birliğini temsil etmektedir.Cumhurbaşkanı anayasanın gereği gibi uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyum içinde çalışmasını sağlar.
Ülkemizde 1982 anayasasının ilk halinde 1924 ve 1961 Anayasalarının geleneği sürdürülerek Cumhurbaşkanının TBMM tarafından seçilmesi kabul edilmiş ancak 2007 yılında yapılan değişiklik ile Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi yöntemi kabul edilmiştir. Bu değişikliğe göre:
Cumhurbaşkanı kırk yaşını doldurmuş olan ve yüksek öğrenim görmüş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından halk tarafından doğrudan seçilir.
Eskiden yedi yıl olan Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıla düşürülmüştür. Ayrıca bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanlığına seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden ya da Meclis’in dışından aday gösterilebilmesi 20 milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca en son yapılmış olan milletvekili seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığı zaman yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilirler.
Cumhurbaşkanı seçilen kişinin parti ile ilişiği hemen kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Parlamenter sistemin sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi için Cumhurbaşkanının görevini yerine getirirken tamamen tarafsız olmasına bağlıdır. Anayasamız, devletin başı olan ve ulusal birliğimizin sembolü olan Cumhurbaşkanının tarafsızlığını ve partiler üstü durumunu sağlamak için önemli düzenlemeler içermektedir. Bu düzenlemeler şunlardır:
1- Cumhurbaşkanının varsa partisi ile olan ilişiğinin kesilmesi
2- Cumhurbaşkanının göreve başlarken tarafsızlıktan ayrılmayacağına dair yemin etmesidir.
1982 Anayasasının 104. Maddesi Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini yasama, yürütme ve yargı başlıkları altında detaylı olarak sıralamıştır.
Cumhurbaşkanının her ne nedenle olursa olsun geçici olarak görevinden ayrılması durumunda görevine dönmesine kadar, ölüm, çekilme veya başka bir nedenle Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda yeni Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı bu makama vekalet eder ve makamın gerektirdiği yetkiyi kullanır.
Yürütmenin sorumsuz kanadını Cumhurbaşkanı, sorumlu kanadını hükümet temsil etmektedir. Bu sebep ile Cumhurbaşkanının Anayasa ve diğer kanunlar ile Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilmiş olan işlemleri haricindeki bütün karaları, Başbakan ve ilgili bakanlar tarafından imzalanır. Bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan bizzat sorumludur. Cumhurbaşkanı, ancak vatana ihanet suçundan dolayı suçlanabilmektedir. Bu suçlamada Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının en az üçte birinin teklifi üzerine üye tam sayısının en az dörtte üçünün vereceği karar ile mümkün olabilmektedir.
Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi de dahil olmak üzere yargı yoluna gidilemez.
Cumhurbaşkanı yasama, yürütme ve yargı ile ilgili görevleri vardır. Örneğin, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açılış konuşmasını yapmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni gerektiğinde toplantıya çağırmak yasama ile ilgili görevidir. Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek, yürütme ile ilgili görevidir. Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, atamak yargı ile ilgili görevidir.