Cumhuriyet nedir?
Toplumların tarihsel süreç içerisinde hakim olan monarşi ve oligarşi yönetimlerden giderek sıyrılması, günümüzün modern toplumlarında görülen cumhuriyet ise bu kavramlarla taban tabana zıt bir şekilde işlemektedir. Herhangi bir toplumun yalnızca “belirli bir dönem için” seçtiği yönetim cumhuriyet olarak adlandırılabilirken, bu yönetimin yetkilerinin de önceden belirlenen şartlar kapsamında olduğu da unutulmamalıdır. Köken olarak Osmanlıca olan cumhuriyet kelimesi, 1700’lerden itibaren Osmanlı Türkçesine girmiştir.
Topluluk oluşturma ve bir araya getirme anlamında kullanılan Arapça bir kelime olan “cumhur” kelimesi kökünden türeyen cumhuriyet, ayrıca Osmanlıca Türkçesinde “kamu veya cemiyet” manasında da kullanılmaktadır. 1789 yılında yapılan ve dünya siyasi tarihinde büyük taşların oynamasına neden olan ünlü Fransız Devrimi, monarşi ile yönetilen toplumların yönetim biçime karşı ayaklanmasını tetiklemiştir. Hollanda ve İsviçre’de monarşik yapıya karşı olan ayaklanmaların tarihi ise, çok daha eski dönemlere kadar dayanmaktadır.
Yönetim iradesinin tek bir kişi ya da bir ailenin tekelinde olduğu oligarşi ve monarşi gibi sistemlerin aksine cumhuriyet, halkın kendi kendini yönetmesi olarak da tanımlanabilir. Günümüzde birçok sosyolog, cumhuriyet ile yönetilmenin bir toplumun “halk” olmasını sağladığını düşünmektedir. Toplumu oluşturan bireylerin nasıl yönetecekleri hakkında bir etkiye sahip olmaları, yönetim biçimlerinin şekillenmesinde de söz haklarının olması manasına gelir. Halkın iradesiyle oluşan devlet yönetimi, yine halkın kendisi tarafından seçilen temsilciler tarafından yönetilmektedir.
Cumhuriyet yönetiminde devlet iradesinin başında olan kişiler kendi çıkarlarını değil, halkın çıkarlarını korumak için “halk adına” temsilci rolü oynamaktadır. Bir başka değişle cumhuriyet ile yönetilen bir devlette alınan kararları başbakan veya bakanlar kurulu değil, aslında halkın kendisi almış olur. Türkiye Cumhuriyeti öncesi Osmanlı’da yüksek sesle dile getirilen ilk cumhuriyet fikirleri, 1800’lü yılların ortalarından itibaren Genç Osmanlılar olarak bilinen grup tarafından birçok insana ulaştırılmıştır. Halkın kendisinin seçtiği devlet başkanı cumhuriyet yönetiminde aslında tüm toplum adına ilgili makamda oturmakta ve aldığı kararlar da yine halkın kendi aldığı kararlar olmaktadır.