Deizm nedir?
Deizm, akıl yoluyla kainatın bir yaratıcısının olduğu sonucuna vararak, dünya üzerindeki tüm dinleri ve vahiy yoluyla geldiği savunulan doğa üstü haberleri reddeden Tanrı inancıdır. Deizme göre evrenin tek bir yaratıcısı vardır. Ancak bu yaratıcı evreni yarattıktan sonra olaylara müdahil olmamaktadır. Yani evreni yaratan Tanrı, sonradan vahiy aracılığıyla insanlara dinler tebliğ etmez ya da insanların yardımına melekleri yollamaz ya da insanları kandırması için bir şeytan yaratmaz. Bu inancı benimseyen insanlara da deist denmektedir. Aslına bakılırsa deizmin belli başlı kuralları yoktur. Herkesin kendi aklıyla ulaştığı “tek bir yaratıcı olmalı” düşüncesini temelinde barındıran deizm, bir din olmadığı için kurallarının olması da söz konusu değildir. Kendilerini deist olarak niteleyen insanlar birçok konuda farklı düşüncelere sahip olabilirler.
Deizm tabiri ilk olarak 17. yüzyılda İngiltere’de ortaya çıktı. Ancak deizm düşüncesi insanlık tarihi kadar eski olabilir. Rönesans döneminde gelen aydınlanmayla birlikte ortaya çıkan akılcılık, dinin de sorgulanmasına neden olmuştur. İnsanlar tüm dinlerin ortak hikayelerden beslendiğini görünce bu hikayeleri birbirlerinden çaldıklarını düşünmüşler ve dinlerin gerçekliğine olan inançlarını kaybetmeye başlamışlardı. Bu durumda coğrafi keşiflerin de etkisi vardı. Coğrafi keşifler başka kıtalarda bulunan insanların da kendi dinlerine mensup olduklarını göstermişti. Dünya üzerinde bu kadar çok din varken hangisinin doğru olduğuna kesin bir şekilde karar verilemeyeceğini düşünen Avrupalı aydınlar deizme yönelmişlerdir. Deizm ilk olarak İngiliz düşünür Edward Herbert tarafından ortaya atılmıştır.
Latince tanrı anlamına gelen Deus sözcüğünden türetilen deizm, merak edilen tüm soruları akıl aracılığıyla cevap bulmayı amaçlar. Bilimsel açıklaması olmayan fal, büyü, cin, şeytan, melek, vahiy, peygamberlik, kader, cennet, cehennem gibi kavramlar deistler tarafından kabul görmez. Deizmin dünyasında mucizeye ve kehanetlere yer yoktur. Tanrı insanlara akıl vererek doğru ve yanlışı akıl aracılığıyla ayırt etmelerini beklemektedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi deitlerin düşünceleri birbirinden farklı olabilir. Kimi deistler, ruhun ölümsüz olduğunu ve bu dünyada yaptığımız iyilik ve kötülükler neticesinde cezalandırılacağımızı ya da ödüllendirileceğimizi düşünür. Bu düşüncenin monoteizmden farkı ise, doğru ya da yanlışların tanrı tarafından insanlara bildirilmemesi ve onları insanların akıl yoluyla bulmasının beklenmesidir. Bazı deistler ise, tanrının yaratma amacının asla bilinemeyeceğini düşünür. Çünkü bizi yaratan Tanrı bizim algımızın çok ötesindedir. Bizim kişisel arzularımız ve nedenlerimiz Tanrı’yla bağdaştırılamaz. Yani Tanrı bizim algılayamayacağımız bir varlıktır. Hatta varlık kelimesi bile Tanrı için kullanılıp kullanılmayacağı kesin olmayan bir terimdir. Çünkü Tanrı insan dilinin ürettiği hiçbir kelime ve hiçbir sıfat tarafından nitelenemez. Bu düşünce aynı zamanda modern deizm olarak da nitelenebilir. Aynı şekilde evrim teorisine inanan deistler olduğu gibi inanmayanlar da vardır. Ancak deizm evrim teorisiyle çelişmez. Çünkü yaratıcının insanı yaratma şekli evrilme şeklinde de olabilir.
Bir din olmadığı için temel kurallarının bulunmadığını söylediğimiz deizmde, deist yazarların “tanrı vardır” sonucuna ulaşma şekilleri de farklıdır. Örneğin bazı yazarlar her şeyin bir nedeni olduğunu, var olan evreninde bir nedene ihtiyaç duyduğunu, bu nedenin de tanrı olduğunu iddia eder. Buna tanrının varlığının kozmolojik argümanı da denir. Bazıları ise doğada var olan her şeyin kusursuz bir biçimde programlandığını bunu yapabilecek tek şeyin de tanrı olduğunu söylemektedir. Bu düşünceye de tanrının varlığının teleolojik argümanı denmektedir.
Sonuç olarak her ne kadar deizmin belli başlı kuralları olmadığını belirtsek de temel olarak her deistin kabul ettiği “temel deizm ilkeleri” :
- Yaratıcı bir güç vardır.
- Mücize diye bir şey yoktur.
- Akıl yürütmek elzemdir.