Demokrasi nedir?
Demokrasi; Türkçe’ye Fransızca démocratie sözcüğünden geçmiş olan, tüm ülke vatandaşlarının devlet yönetimini ve politikasını seçmekte eşit haklara sahip olduğu bir yönetim biçimidir.
Aslında demokrasinin anlamı hâlen tam olarak belli değildir. Demokrasi genel bir kavramdır ve tek başına kullanılması genellikle yanlıştır. Bu ve bunun gibi yanlışlar dolayısıyla demokrasinin tanımı henüz tartışma aşamasındadır. Tartışılan tanımlardan başlıcaları; Kamu hizmetinde bulunmak için halkın desteğine dayanan yönetim, fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim, fakirin yönetimi, azınlık haklarını güvenceye alan yönetim, sosyal eşitsizliği yok etmeye çabalayan yönetim, çoğunluğun yönetimi gibi tanımlardır. Demokrasilerin ortak noktası halkın kendi kendini yönetmesidir. Ancak geçmişte belli bir oranda vergi veren vatandaşların oy kullanması, sadece erkeklerin oy kullanması, sadece beyazların oy kullanması gibi sınırlandırmalar koyulmuştur. Demokrasi kavramı genişledikçe sınırlandırmalar da aynı oranda azalmıştır.
Demokrasi özellikle 18-19. yüzyıllarda Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ve Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi gibi iki önemli bildirgeden sonra çok hızlı bir şekilde gelişti. 18. yy’ın sonlarına doğru kabul edilen Amerikan Anayasasına göre hükümet seçilerek başa geliyordu. Ancak seçme hakkı olan kişiler hâlen kısıtlanmaktaydı. Uzun yıllar boyunca geliştirilmiş olan demokrasi kısaca beş grupta incelenebilir.
Liberal demokrasi; Önceliğin hem eşitliğe hem özgürlüğe verildiği bir sistem arayışının ürünüdür. Liberal özgürlüğü, demokrasi eşitliği temsil etmektedir.
Sosyal Demokrasi; Komünist rejimler tarafından geliştirilmiş demokrasi çeşididir. Liberal demokrasiyle zıt bir çizgide ilerlemektedir. Sadece siyasal eşitliği değil, ekonomik eşitliği de savunmaktadır.
Koruyucu demokrasi; Avrupalıların 18-19. yüzyıllarda kendilerini hükümetin zulümlerinden koruma amaçlı geliştirdiği demokrasi çeşididir. Siyasi eşitliliği eşit oy hakkına indirgemiş bir sistemdir. Ancak demokrasi için sadece oy hakkı yeterli değildir.
Kalkınmacı demokrasi; Birey ve toplum gelişimini dikkate alan demokrasi çeşididir. Jacques Rousseau tarafından tanımlanan kalkınmacı demokraside bireyler toplumun kararlarını şekillendirmeye sürekli ve doğrudan katılarak özgür olabilmektedirler. John Stuart Mill tarafından tanımlanan kalkınmacı demokrasi ise liberal demokrasiye daha yakındır. Bireylerin siyasi hayata katılmalarını sağlayarak duyarlılıklarını ve anlayışlarını geliştirmesi demokrasinin en büyük faydasıdır. Herkesin oy hakkı olması gerektiğini savunur ancak eşit olarak oy verme hakkını reddetmiştir. Meslek gruplarına ve saygınlığına göre oy verme sayısı sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmaya rağmen çoğunluğun her zaman doğru kararı veremeyebileceğini söylemekteydi.
Klasik Demokrasi; diğer adı en iyi uygulayıcılarından biri Atina şehri olduğu için Atina Demokrasisidir. Kararlar tüm vatandaşların üye olduğu meclis tarafından alınmaktadır. Senede en az 40 defa toplanan meclisin yürütme konseyi vatandaşlardan oluşmaktadır. Bu vatandaşlar kurayla veya dönüşümlü olarak seçilmektedir. Bu konseye teklif sunan 50 kişilik bir de komite bulunmaktadır. Konsey başkanlığının süresi yalnızca bir gündür. Kadınların, kölelerin ve şehirli olmayanların oy kullanması yasaktır. Günümüzde hâlen İsviçre’nin küçük kantonlarında uygulanan demokrasi çeşididir.
Demokrasi genellikle devlet yönetim biçimi olarak tanımlansada sivil kurumlar, üniversite gibi kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilmektedir.