Deneme yazmanın püf noktaları nelerdir?
Bu yazımda sizlere deneme yazmanın püf noktalarından bahsedeceğim. Öncelikle iyi bir deneme yazmadan önce aldığımız notları bir kâğıda gelişigüzel yazmalıyız, daha sonra iyi bir deneme yazmanın ikinci kısmı olan az önce gelişigüzel yazdığımız notları kolay anlaşılsın diye düzene sokmalıyız. Daha sonra ise sıra bu denemeye iyi bir giriş cümlesi bulmaya geliyor. Çünkü iyi bir giriş cümlesi ile başlayan bir deneme okurun ilgisini daima çeker ve okurun o yazıyı sonuna kadar okumasını sağlar. Bir önemli diğer hususta yazarın denemeyi okuyan kişinin çıktığı düşsel yolculuğun sonunda okuyan kişiyi düş kırıklığına uğratmamasıdır, bu konu deneme yazarı açısından oldukça dikkate alınması gereken bir konudur.
Diğer bir yandan da yazar düşüncelerini paragraflara göre düzenlemelidir. Öne sürdüğü her yeni düşünce için ayrı bir paragraf yazmalıdır ve her paragrafta okura farklı bir ana düşünce verilmelidir. Yazılan birçok deneme 3-4 ya da daha fazla paragraftan meydana gelmektedir. Denemeyi paragraflara bölmek her zaman için anlatılacak olan konuyu daha da kolaylaştırır. Deneme ilk olarak Fransız yazar olan Montaigne tarafından yazılmış olmasına rağmen, daha sonraki yıllarda İngiliz yazarlar tarafından geliştirilmiştir. Ünlü İngiliz denemecilere örnek olarak Sir Francis Bacon, Joseph Addison ile İrlandalı Richard Steele gibi isimler örnek verilebilir. ABD’li ünlü deneme yazarları ise Ralph Waldo Emerson ile Henry David Thoreau şeklinde sıralanmaktadır. Montaigne’den sonra ünlü Fransız deneme yazarlarına ise Theophile Gautier, Anatole France ve Hippolyte Taine isimleri örnek verilebilir.
Türk edebiyatına ise bu tür, Batı edebiyatlarının etkisinde Tanzimat’tan sonra girmiş ve Cumhuriyet’ten sonra da gelişmiştir. Edebiyatımızda Falih Rıfkı Atay ve Ahmet Haşim gibi isimler bu tür alanında edebiyatımıza önemli yapıtlar kazandırmışlardır. Ama edebiyatımızda deneme türündeki tek isim ise Nurullah Ataç olmuştur.