Denetimli serbestlik nedir?

20/07/2005 tarihli ve 25881 sayılı Resmi Gazetenin yürürlüğe giren ve 5402 sayılı denetimli serbestlik ve yardım merkezleri ile koruma kurulları kanunu denetim serbestliği, ilkelerini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Denetimli serbestlik kısa süreli hapis cezalarına alternatif olarak ortaya çıkmış olup insan onuruna saygı çerçevesinde belli bir düzen içinde yapılacak çalışmalarla sanık/şüpheli ve hükümlüleri topluma kazandırmayı amaçlayan bir sistemdir. Denetimli serbestlik uygulaması sanık şüpheli ve hükümlüleri toplum içinde izleyerek, infazını yerine getirmekte; kişinin toplumdan tecrit edilmesini yani dışlanmasını önlemekte, suçlu potansiyele sahip yeni kişilerin toplum içinde meydana gelmesini önlemektedir.
denetimliserbestlik
Denetimli serbestlik, “Mahkemece belirtilen koşullar ve süre içinde, denetim ve denetleme planı doğrultusunda şüpheli, sanık veya hükümlünün toplumla bütünleşmesi açısından ihtiyaç duyduğu her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlandığı toplum temelli bir uygulamadır. Başka bir ifadeyle denetimli serbestlik, hükümlülerin suç işlemesine sebep olan davranışlarının düzeltilerek, tekrar suç işlemelerinin önlenmesi, ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin takip edilmesi, madde bağımlılarının rehabilitasyonu, mağdurların uğradıkları zararın giderilmesi ve böylece toplumun korunmasıdır.
Denetim serbestliğinin temel felsefesi güvenli bir toplum oluşturmaktır. Denetim serbestliğinin temel ilkeleri şunlardır :
1. İnsan onuruna saygı
2. Tarafsızlık
3. Dürüstlük
4. Gizlilik
Denetim serbestliğinin temel amaçları ise şöyle sıralanabilir:
1- Hükümlünün ıslah edilerek yeniden topluma kazandırmak
2- Toplumu korumak
3- Topluma ve mağdura verilen zararları onarmak

Kişi hakkında mahkemeler tarafından TCK 50,51 ve 191; CGTİHK 105,107 ve 110/2; CMK 231/8 maddeleri gereğince verilen hapis cezasına alternatif yaptırım ya da tedbirlere hükmedilmesi ve mahkeme tarafından yüklenen yükümlülüklere uyulması halinde verilen ceza hapse girmeden toplum içinde infaz edilebilmektedir. Verilen mahkeme kararının özelliğine göre kişi hakkında verilen denetimli serbestlik kararına uyulmadığı zaman verilen hapis cezası kısmen ya da tamamen infaz edilir. Denetim süresi yükümlülüklere uygun ya da iyi halli olarak geçirildiği zaman, ceza infaz edilmiş sayılır.

Mahkeme tarafından, kişi hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararıyla birlikte yurt dışına çıkışın yasaklanmaması halinde yurt dışına çıkmaya herhangi bir engel bulunmamaktadır. Fakat hükümlü ilgili sağlık kuruluşu tarafından hazırlanan tedavi programına ve denetimli serbestlik şube müdürlüğü tarafından hazırlanan denetim planına kesinlikle uymak zorundadır. Bu yükümlülüklere uymaması durumunda yükümlülük ihlal edilmiş olur.

Hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı bulunan kişinin çalışma ve sosyal hayatında yükümlülüklere uyduğu sürece hiçbir değişiklik olmaz. Tedavi ve denetimli serbestlik kararının başarılı bir şekilde infaz edilebilmeleri için hükümlülerin sosyal hayatlarının devamı zorunlu olarak görülmektedir. Haklarında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişilerin tedavisi Sağlık Bakanlığının “Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanan Kişilerin Tedavileri” adlı 22 Aralık 2009 tarihli 2009/82 sayılı Genelge doğrultusunda yapılmaktadır.

Denetimli serbestlikte şu tedbirler uygulanmaktadır:
1- ADLİ KONTROL: Kişinin suça karışması neticesinde dava açılıncaya ya da mahkemesinin sonuçlanıncaya kadar geçen sürede uygulanan tedbirdir. Bu tedbirle suçtan zarar gören (gerçek/tüzel) kişilerin mağdur olmamasını ve soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi sağlamak amaçlanmaktadır. Yurtdışına çıkamama, imza yükümlülüğü, taşıtları kullanmama ve ehliyetinin alınması, belirlenen çevre sınırlarının dışına çıkmama kararları alnabilmektedir.
2- EĞİTİM TEDBİRİ: “Eğitim insanı geleceğe taşıyan önemli bir adımdır. Eğitimli insan geleceğe daha güvenle bakar.” Düşüncesiyle hareket eden Denetimli Serbestlik sanık/şüpheli ve hükümlünün topluma kazanılmasını amaçlamaktadır.
3- TEDAVİ TEDBİRİ: 5237 s. Kanunun 191. maddesi gereğince uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanan kişi hakkında verilen tedbirdir. Bu tedbir ile kişinin toplum içinde sağlıklı bir birey olarak yaşamasını sağlamayı amaçlamaktadır. Kişinin bütün tedavi masraflarını devlet karşılamakta olup; kişinin ihtiyaç duyduğu desteği devlet denetimli serbestlik şubeleri aracılığıyla bireylere sunmaktadır.
4- ÇALIŞMA TEDBİRİ: Kişinin çalışma hayatına uyum sağlaması veya bir meslek sahibi yapılması, kişinin suçtan uzak durması, kendine olan öz güvenini kazanması ve bu suretle kişinin toplumla bütünleşmesi amaçlanmaktadır.

Denetimli serbestlik ve yardım hizmetlerinin diğer önemli bir hizmeti de koruma kurulları aracılığıyla eski hükümlüleri topluma yeniden kazandırmak, suçtan zarar gören kişilerin suç nedeniyle karşılaştıkları sosyo – ekonomik sorunların çözümüne yardımcı olmak ve gerekli toplumsal kaynaklarla toplumla bütünleşmesine olanak tanımaktır.

Koruma Kurullarının amaçları şunlardır :
1- Kamu güvenliğinin sağlanmasına hizmet etmek.
2- Mağdura verilen zararı giderilmesinde yardımcı olmak.
3- Hükümlülerin tekrar suç işlemelerini önlemek.
4- Hükümlülerin toplum içinde uyum sağlamalarında gerekli görülen her türlü yardımda bulunmak suretiyle topluma kazanmak.

Koruma kurullarının görevleri ise şunlardır:
1- Suçtan zarar gören kişilerin sosyal ve ekonomik sorunlarının giderilmesinde ve ihtiyaç duyacağı psiko-sosyal yardım konusunda destek olmak.
2- Ceza infaz kurumundan serbest bırakılan hükümlülerin iş ve meslek sahibi olabilmeleri konusunda kurslar düzenlemek.
3- Ceza infaz kurumundan serbest bırakılan hükümlülerin iş ve meslek bulmaları konusunda yardımcı olmak.

Bir Cevap Yazın