Denizaltı nedir?

Denizaltıların Nautilus adındaki bir deniz canlısından ilham alınarak yapıldığını biliyor muydunuz?

Evet, su altında ve su üstünde hareket kabiliyetine sahip bir deniz aracı olan denizaltı, Nautilus’un vücudundaki mekanizmadan yararlanılarak üretilmiştir.

Sıra dışı deniz canlısı Nautilus yaratılışındaki üstünlük sayesinde özel bir yöntem kullanarak 4000 m derinliğe kadar inebilmektedir.

19 cm çapında, salyangoz kabuğuna benzeyen bir spiral organı ve bu organa ait tam 28 tane dalış hücresi bulunan Nautilus’un çok derinlere dalabilmesinin sırrı biyokimyasal yolla ürettiği bir gazdır. Vücudunda ürettiği gazı dolaşım sistemi aracılığıyla hücrelere aktararak hücrelerdeki suyu dışarı atabilen Nautilus, böylece istediği zaman derinlere dalıp istediği zaman da su yüzeyine çıkabilmektedir.

İşte bilim adamları araştırmalar yapıp bu olağanüstü sistemi keşfetmeselerdi belki de bugün gördüğümüz, bildiğimiz kapsamda denizaltı diye bir deniz aracı olmayacaktı.

Tarihine bakacak olursak denizaltının ilk olarak Leonardo da Vinci tarafından resmedildiği söylenmektedir. 1580 yılında William Bourne tarafından dizayn edilen aracı ilk defa tatbik sahasına koyan kişinin ise Cornelius Van Drebbel olduğu bilinmektedir. 1620 yılında küçük üstü kapalı bir tekne yapan Drebbel bu tekneyi nehrin 4-5 metre derinliğinde yürütmeyi başarmıştır.

Denizaltılar statik ve dinamik olmak üzere iki şekilde dalış yaparlar. Statik dalışta denizaltı hareketsiz durumdayken dalma sarnıçlarına su alınması yoluyla yüzme kuvveti azaltılır. Dalma sarnıçlarına su alınırken tepelerindeki valf açılıp içerdeki hava kaçırılır.

Dinamik dalış ise denizaltının ileri hareketiyle oluşan su akış etkilerinin kullanılmasıyla yapılan bir dalıştır. Bunun için denizaltının baş-kıç ve sancak-iskele bordalarındaki dümenlere ve denizaltıya meyil verilmektedir.

Dalışı ve denizaltının su içindeki duruş açısını oluşturmayı sağlayan dümenlerden baştakilere baş ufki, kıçtakilere ise kıç ufki dümenler denmektedir.

Klasik ve nükleer olmak üzere iki tip denizaltı vardır. Klasik denizaltılarda tahrik gücü olan dizel makineler ve bunlara bağlı jeneratörler kullanılmaktadır.

Nükleer denizaltılarla kullanılan nükleer reaktör sayesinde şnorkel yapmadan aylarca su altında kalmak mümkündür.