Depresyon nedir?
İnsanlar kimi zaman kendilerini üzüntülü ve mutsuz olarak hissederler .Bunun çeşitli sebepleri vardır. , Sevdiğini kaybetmek, kaza yapmak, ekonomik sorunlar yaşamak, iflas etmek,İşinden ayrılmak veya başarılı olamamak bu sebeplerden bazılarıdır. Aslında üzüntü diğer duygular gibi yaşamın bir parçasıdır. Ancak üzüntülü durumun fazlasıyla uzaması ve sebepsiz yere ortaya çıkması ruh sağlığı sorunudur ve depresyon olarak tanımlanmaktadır.
Depresyon duygu ,düşünce ve davranışı olumsuz yönde etkiler. Tedavi edilmediği ve önemle alınmadığı taktirde aylar yıllar hatta ömür boyu sürebilir.Depresyon bazen hiçbir sebep olmadan aniden ortaya çıkar. Bazen stresli bir yaşam olayından sonra ortaya çıkar. Ve bazen de büyük bir kayıptan sonra ortaya çıkar ve kalıcı izler bırakır.
Depresyon yaşam kalitesini düşürür bireyin yaşama sevinci azaltır. Aynı zamanda günlük işlerinden, insan ilişkilerinden zevk alamaz hale gelir, iştahı azalır ya da aşırı şekilde artar ancak yediklerinin tadını hiçbir şekilde alamaz. Depresyon içinde olan bir insan sıklıkla isteksizlik, kararsızlık, yetersizlik, çaresizlik duygularına kapılır.Hayat adeta onun için bitmiştir. Uyku bozuklukları, iştah bozuklukları, cinsel isteksizlik, halsizlik günlük belirtileri ortaya çıktığından daha huzursuz olmaya başlar.
Ekonomik ve mesleki kayıplara sebep olabilir: Bu sonuç tabiî ki bütün hayatını olumsuz olarak etkilemeye devam edecektir. Kişini çalışma isteği kalmaz ve bu sebepten dolayı, çok sevdiği işi ona anlamsız gelmeye başlar, işine yoğunlaşmada güçlük çeker. Bazen sinirlilik, huzursuzluk ve alınganlık iş ortamında kişilerarası ilişkilerin bozulması sonucunu ortaya çıkarır. Depresyona giren bir hastada içe kapanma, sosyal çekilme, yalnız kalmayı tercih etme, dost ve arkadaşlarından uzaklaşma davranışları görülebilir. Depresyonun süresine bağlı olarak kişi sosyal statüsünü kaybetme ile karşılaşabilir.
Direnç gösteremeyenlerde alkol ve madde bağımlılığı ortaya çıkar: Depresyon sonucu kişideki sıkıntı ve acının giderilmesi için alkol ya da sakinleştirici ilaçlar kullanılmaya başlar. Bu aslında köklü bir çare değildir sadece geçici olarak işe yara .Ancak uzun vade de daha kötü sonuçlar doğurabilir. Bazı ilaçlar İntihara yol açabilir: Depresyonun ağırlaşması ile hasta kaldıramayacağı bir acı çekmeye başlayabilir. Ölümü tek çıkış yolu olarak görür.
Bütün bir hayat boyunca insanların depresyon geçirme riski %15 civarındadır. Kadınlarda bu oran %25’e kadar çıkabilmektedir. Yani kadınlar erkeklere nazaran daha sık depresyona girmektedir. Özellikle gebelik, doğum sonrası dönem ve menopoz dönemlerinde kadınların depresyon geçirme riski artar. Bunun nedeni tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Kadınların hormonlarının bu durumda etkili olduğu düşünülmektedir.
Depresyon çeşitlerini şöyle sıralayabiliriz:
1- Distimik depresyon
2-Manik Depresif Bozukluk
3- Majör Depresyon (ağır ve büyük depresyon)
4- Reaktif depresyon yani dış sebebe bağlı depresyon
5-Menopoz sonrasında yaşanılan depresyon
6-Atipik depresyon
7- Hamilelik ve doğum sonrası meydana gelen depresyon
Depresyonun bazı belirtileri vardır. Örneğin ;kendini üzüntülü, umutsuz, çaresiz, değersiz, hissetme, boşlukta hissetme,karar vermede güçlük çekme, motivasyon güçlüğü yaşama, bellek bozukluğu, daha önce büyük bir zevk ile yaptığı işlerden zevk alamama, gerek iş gerek, aile ortamında ilişkilerde sorun yaşanması, sürekli yalnız kalma isteğinin uyanması enerjinin tükendiğini hissetme, yorgunluk hissi ve çok çabuk ve sebepsiz sinirlenme, uyku ve yeme bozukluğu gibi belirtileri buna örnek verebiliriz.