Determinizm nedir?
Felsefenin binlerce yıldır üzerinde en çok tartışılan görüşlerinden biri olan determinizm, doğrudan kader kavramıyla ilgilidir. Türk Dil Kurumu her ne kadar kavrama “belirlenimcilik” gibi ilginç bir isim önermiş olsa da, ülkemizde hakim olan kullanımı determinizm şeklindedir. Determinizm görüşünü basit birkaç cümle ile tamamen açıklamanın mümkün olmadığı, binlerce yıllık insanlık tarihine bakılarak anlaşılabilir. En basit ifade ile “kadere inanmak” manasına gelen determinizm, evrenin içindeki her şey ile birlikte kendisinin önceden tasarlanmış olduğunu savunan felsefe görüşürüz. Bu bağlamda bakıldığında insanların aklına ilk olarak teist görüşleri akla getiren determinizm, bu özelliği ile birçok İbrahimi din felsefecisi tarafından da derinlemesine irdelenmiştir. Günümüzde determinizm kavramı hala ateist ve teist görüşü savunan; filozoflar ve bilim insanları tarafından tartışma konusu olmayı sürdürmektedir.
Determinizm görüşüne göre; evrendeki tüm olayların ve doğa bilimlerinin alt dalları tarafından incelenen tüm maddelerin şu an bu şekilde olmasının ve gerçekleşmesinin nedeni, önceden evrenin kendisinin önceden tasarlanmasıdır. Önceden tasarlanan evrenin içindeki tüm maddelerin şuan bu şekilde olması ve şuan da bu olayların gerçekleşmesi, ilk aşamadan itibaren her şeyin bu şekilde olmasının tasarlanmasıdır. Zira determinizm görüşü evrendeki her olayın bu şekilde gerçekleşmekten başka bir seçeneğinin olmadığını savunur, tıpkı doğa bilimlerinin incelediği evrendeki tüm maddelerin de bu şekilde olmak zorunda olduğu gibi. Ayrıca determinizm görüşü evrenin kendisinin de önceden tasarlandığını savunduğundan, evren genelinde hakim olan tüm bilimsel yasaların da bu şekilde olmasının bir zorunluluk olduğunu söylemektedir.
Ahlak kapsamında bakıldığında insanın yaptığı tüm seçimler de gerek kişisel gerekse de toplumsal “olaylara” sebebiyet verdiğinden, determinizm görüşü bu olayların da önceden tasarlandığı şekliyle gerçekleşmekten başka bir seçeneğinin olmadığını düşünmektedir. Bu da doğrudan “özgür irade” kavramının varlığının sorgulanmasına neden olmaktadır. Ancak ahlak felsefesinde bu konu hakkında birçok farklı ve geniş içerikli görüşler bulunmaktadır ki, bu görüşler özgür irade kavramını “nedenler” ile açıklamaktadır. Zira determinizm görüşü insanın kendi iradesinin evrendeki olayların gelişimine etki edemeyeceğini, bu etkinin bir takım nedenlerden kaynaklandığını savunmaktadır. Determinist bazı düşünürler kader inancına dair görüşler ileri atmıştır. Zira çoğu insanın aklına her şeyin baştan belli olması halinde kendisinin neden yaşadığı sorusu gelmektedir.
Bazı determinist düşünürler, insanın hayatı boyunca üzerinde etkisi olmayan olayların gerçekleşme nedeninin bizzat kendisi olduğunu ve hayatın da daha önceden verilen kararların nedenlerini anlama süreci olduğunu savunmuştur. Bu görüşte insanlar hayatına dair kararları zaten daha önceden vermiş, şuanda da bu kararları neden verdiklerini anlamaya çalışmaktadır. Zira bu tür düşünceler “nedensellik” başlığı altında incelenir ki, bu da determinizmin en temel ilkelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Deterministler, “evrenin içindeki her şeyin ve bizzat kendisinin” akıllı bir tasarımın ürünü olduğunu savunmaktadır.