Devre mülk ve devre tatil arasında ne fark vardır?
Tatil seçenekleri arasında sık sık karşımıza çıkan devre mülk kavramı; bir yapının belirli bir kısmının yılın daha önceden belirlenmiş tarihlerde kullanım hakkını tapu eşliğinde kişiye tahsis eden bir gayrimenkul edinme sistemidir ve bu sistem kapsamında edinilmekte olan bir ayni hak, bir mal varlığı söz konusudur.
Genelde yazlık tatil seçenekleri ya da kaplıcalar gibi termal tatil alternatifi olarak karşımıza çıkan ve devre mülk adı ile anılan sistem, aslında “devre tatil” sistemidir ve devre mülk sisteminden farklıdır. Devre tatil sisteminde bir ayni hak söz konusu değildir. Belirli bir süre tatil amaçlı kullanım hakkıdır ve tapu senedi gerektirmeksizin sözleşme eşliğinde oluşturulmaktadır.
Devre tatil sistemi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında belirlenmiş bir sistemdir. Kanundaki tanım şu şekildedir: “En az 3 yıl süre ile yapılan bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenecek, bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla sayıdaki taşınmazın kullanım hakkının devri veya devrin taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorulu olan yazılı sözleşme veya sözleşmeler grubuna devre tatil denir.”
Devre tatil sisteminde tüketici isterse 10 gün içinde sözleşmesinden mazaret bildirmeksizin veya bir yaptırıma maruz kalmaksızın cayma hakkına sahiptir.
Devre mülk sistemi ise Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında belirlenmiş bir gayrimenkul türüdür. Devre mülk edinimi tapu sicil müdürlüklerinde gerçekleştirilecek prosedür çereçevesinde mümkündür. Bir tapu senedi söz konusudur. Devre mülk sahipleri gayrimenkulun müştereken mülkiyetine sahip olmaktadırlar. Devre mülk sistemi sadece tapuda “mesken” niteliğinde olan gayrimenkuller için mümkündür. Yani ofis, iş yeri vb. ticari amaçlı gayrimenkuller üzerinde devre mülk tesis edilemez.
Genelde aynı kavramlar gibi algılanan devre mülk ve devre tatil kavramları arasındaki farkın bilincinde olunması, tüketicileri olası hak kayıplarına maruz bırakmamak adına önemlidir.