Diplomasi nedir?
Bilinen insanlık tarihi boyunca yüzlerce yıl öncesinde dahi insanoğlunun gündeminde olan diplomasi, toplumlar arası ilişkilerin yönlendirilmesine yönelik işleri tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Barış anlaşmalarından siyasi birlikte anlaşmalarına, savaş ilanlarından müttefik birlik kurulmasına ülkelerin ve toplumların birbirleri ile olan ilişkilerini ilgilendiren her şey diplomasi kapsamında incelenebilir. Oldukça geniş bir tanım olan diplomasi, karmaşık bir doğaya sahip olan insanoğlunun oluşturduğu toplulukların birbirleri arasındaki ilişkilerle ilgili bir kavram olduğundan insanların olduğu her yerde karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde okutulan ders kitaplarında da bahsedilen Hititlerin meşhur Kadeş Anlaşması’nın bilinen ilk demokrasi örneği olduğu söylense de, insanoğlunun bu tarihten yüzyıllarca öncesinde dahi toplumlar oluşturduğu ve birbirleri ile son derece yakın ilişkiler içinde olduğu bilinmektedir.
Günümüzde parlamenter yapı bünyesinde gelişen diplomasi örneklerinden ikili ya da çoklu diplomasi örneklerine kadar dünyanın farklı ülkelerindeki diplomasi anlayışının da birbirinden ayrı olduğu görülmektedir. Devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerini ilgilendiren diplomasi anlayışının devletin simgelediği toplumun kültürüne ve yapısına göre de farklılık göstermesi normal olarak kabul eder. Sosyoloji biliminin yakından ilgilendiği bir konu olan diplomasi, toplum dinamiklerini etkileyen birçok farklı faktör olduğundan milletlerin demokrasi anlayışlarında da büyük farklılıklar olabileceğini ortaya koymuştur.
Devletlerin diplomatik ilişkilerinin yürütüldüğü yerler olan konsolosluklar, bir ülkenin farklı ülkelerdeki temsilcilikleridir. Konsoloslukta görev yapan diplomatlar devletlerin diplomasi stratejileri doğrultusunda ilgili kararları uygular ve diğer ülkelerle olan ilişkilerde ülkesini temsil eder. Küreselleşen dünyada önemi giderek daha da artan diplomatik ilişkilerin başarılı bir şekilde yürütülmesi için büyük çaba harcayan ülkeler, en küçük diplomatik krizlerin dahi savaşa dönüşebildiği dünyamızda uluslararası ilişkilere büyük önem verir hale gelmiştir. Küresel planların dışında kalmamak isteyen ülkeler diplomatik ilişkileriyle dünyanın büyük devletleriyle tabiri caizse “arasını iyi tutmaya” çalışarak, diplomatları aracılığı ile egemen güçlerinin yanında yer almaktadır.
Savaş ilanlarının tamamı yine diplomasiyi ilgilendiren süreçler olduğundan, bu tür durumlarda ülke temsilcilikleri yani konsolosluklar kapatılır. Konsolosluğun kapatılmasıyla birlikte burada görev yapan diplomatlar, devletlerinden gelen emir üzerine ilgili ülkeyi terk eder. Ülkemizin de son dönemde uluslararası krizlerde önemli güçlerden biri haline geldiği düşünüldüğünde, herhangi bir fiili savaş olmaması halinde bir ülkenin diplomatını geri çağırması ise oldukça ciddi bir tavır manasına gelmektedir. Zira ülkemizin herhangi bir ülkedeki konsolosluklarını kapatarak görev yapan tüm diplomatları geri çağırması demek, takip eden süreç içerisinde gelişebilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olduğu şeklinde de yorumlanabilir.