Divan Edebiyatı nedir?
Divan Edebiyatı’nın gelişimi günümüzde yüzlere yıl öncesine, M.S. 9. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle doğrudan ilişkili bir süreçle birlikte gelişen Divan Edebiyatı, büyük oranda İran coğrafyasında yaşanan değişim ve bu değişimin Farsça dili üzerinde yarattığı etkilerle de sonucunda ortaya çıkmıştır. İranlıların İslamiyet’i geniş kitleler halinde kabul etmesinin ardından, tıpkı Anadolu coğrafyasında olduğu gibi bu bölgenin dili de Arapçadan ciddi şekilde etkilenmiştir. Müslüman olan tüm toplumların dilini etkileyen Arapça, Kur’an dili olduğu için zamanda Müslümanlığı kabul eden tüm toplumların dillerin bir takım köklü değişimlere sebep olmuştur. Türk Edebiyatı oldukça büyük bir oranda Fars Edebiyatından etkilendiği ve Osmanlı Türkçesinde pek çok kelime de Farsça kökenli olduğundan, yazılı edebiyatta da kapsamlı değişimler olmuş ve sonuç olarak da ortaya Divan Edebiyatı çıkmıştır.
Günümüzde kullanılan Cumhuriyet Türkçesi yani Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, Osmanlı Türkçesinin de mirası olarak tanımlanabilir. Günümüzde kullanılan ve kökeni Farsçaya kadar uzanan pek çok kelime Osmanlı Türkçesinden günümüze kalmıştır ve bu kelimelerin de büyük bölümü Divan Edebiyatı’nın şekillendiği yıllarda dilimize yerleşmiştir. Arapça ve Farsça birçok kelimenin çok hızlı bir biçimde Türk dillerine geçişini takiben bu değişimden Osmanlı Türkçesi de etkilenmiş ve yazılı eserlerde Divan Edebiyatı’nın etkileri görülmeye başlanmıştır. Divan Edebiyatı sadece yazılı edebiyatta önce Arapça ve sonrasında da Arapçadan etkilenen Farsça kelimelerin kullanılmasını kapsamamaktadır. Zira Divan Edebiyatı, aynı zamanda Farsça ve Arapça dillerinin anlatım biçimlerini de benimsemiş bir yazılı edebiyat biçimidir.
Türklerin İslamiyet’e geçişiyle birlikte gelişen Divan Edebiyatı’nın ismi, şairlerin eserlerini el yazmalarına yazmasından gelir. El yazmalarının derlenmesiyle oluşturulan kitaplara “divan” dendiğinden, bu yazılı edebiyat türüne de Divan Edebiyatı denmiştir. Divan Edebiyatı’nın Anadolu coğrafyasında kurulan Türk devletlerinde kabul görmesinin önemli nedenlerinden biri de, Anadolu beylikleri döneminden dahi resmi yazışma dilinin Arapça ve Farsça olarak kullanılmasıdır. Yazılı edebiyatı şekillenmeye başladığı bu dönemde Anadolu’da yaşayan Türklerin resmi yazışmalarında Farsça ve Arapçayı yoğun olarak kullanması, Divan Edebiyatı’nın da bilhassa saraylarda ilgi görmesini sağlamıştır. Sarayların kurulu olduğu coğrafyalarda ve çevre bölgelerde yaşayan şairler dilde yaşanan bu değişimden etkilenerek yazılı edebiyatta da Divan Edebiyatı’nı benimsemiştir.
Saray şairlerinin tüm eserlerinde yoğun olarak Arapça ve Farsça kullanması ve bazılarının tüm eserlerini bu dillerde aktarması, Osmanlı Türkçesinin de bu akımdan etkilenmesine neden olmuştur. Günümüzde insanlar Osmanlı Dönemi Divan Edebiyatı örneklerini okurken birçok kelimeyi bilmediği için okuduklarından pek bir şey anlamasa da, aslında bu dönemde yazılan Divan Edebiyatı örnekleri aslında dönemde konuşulan Osmanlı Türkçesidir.