Doğal (normal) doğum nasıl yapılır?
Evde doğum oranı ülkemizde çok yüksektir. Diğer ülkelerde de evde doğum oranında artış görünmektedir. 40. haftada gebelik süresinin sonuna gelen anne adayının artık doğum yapması beklenmektedir. Doğal doğum, normal doğum evrelerinin takip edildiği, tıbbi müdahalenin en az uygulandığı doğum türüdür. Suda doğum ülkemizde ve dünyanın gelişmiş ülkelerinde denenmiş olmasına rağmen çok fazla rağbet görmemektedir. Bunun sebebi ise, anne adayı için pratik olmayan bir süreç olması ve bebeğin doğumun gözlemlenememesidir. ’Evde doğum’, gelişmiş ülkelerde tıbbi olarak alt yapının hazır bulunduğu –ambulansın herhangi bir komplikasyona karşı kapı önünde beklediği- durumlarda desteklenmektedir. Ancak ülkemizde evde doğumun sebebi ise, imkansızlıklar neticesinde gerçekleşme ve tıbbi destek alımından uzak olmasından dolayı oldukça düşündürücüdür.
Normal (doğal) doğum farklı evrelerde gerçekleşmektedir. İlk evrede sertleşen rahim ağzı; yavaş yavaş yumuşamaya ve açılmaya başlar. İlk evrenin habercisi doğum sancıları olarak isimlendirilen kramp ve benzeri kasılmalardır. 9cm ile 11cm arasındaki açıklığa gelene kadar 1. Evre devam etmektedir. Doğumun 2. Evresinde rahim ağzı gerekli açıklığa gelmiş ve bebeğin kafası doğum kanalında yavaş yavaş ilerlemeye başlamıştır. Doğumun 2. Evresi halk arasında ‘ıkınma’ dönemi olarak adlandırılmaktadır. 2. Evre için nefes egzersizi yapmış olan anne adayları, bu evreyi daha rahat geçirebilmektedir. Anne ıkınma yolu ile bebeği kanaldan iterek başının doğmasını sağlamaktadır. Normal doğumun 3. ve son evresinde ise, bebek kanaldan dışarı alınmış, anne ile bağı sağlayan ‘kordon’ kesilmektedir. Bebeğin içinde bulunduğu plasentanın rahim ağzından atılımı ile doğum son bulmaktadır.
Epidural anestezi, 1. evrede uygulanmadı ise 2. evrede de uygulanması tavsiye edilmemektedir. Bunun sebebi ise kas gücünü azaltmasıdır. Anne kendi gücü ile bebeği iterken kaslarından yararlanmaktadır. 2.Evrede yapılan epidural bebeğin kanal boyunca ilerleyeceği süreyi uzatabilmektedir.