Doğum korkusu nedir?
Doğum korkusu hamile olan ya da olmayan kadınların hepsinde yaşanabilir. Kadınlar var olduklarından beri doğum yapmış olsalar da, kadınlar için tek korkulu düşünce sadece kendi doğum yapması olur. Doğum kadının yaşayacağı en önemli olay olmasına rağmen, doğum korkusunun yaşanması bazen bu heyecanı bastırmaya yeter. Doğumla ilgili olan korkular tüm kadınların % 90 ında bulunmaktadır. Gerçekte kadınlar bu durumdan yani doğum yapmaktan sıkıntı duymadıklarında, garip karşılanabilir. Doğum korkusunu azaltmanın en iyi yolu, kadınların doğum anını düşünmemesi olacaktır. Odaklanılması gereken konu bebeğinize kavuşacağınız ve onu kucağınıza alacağınız o muhteşem anı düşünmeniz olmalıdır. Etrafınızda kadınların doğum yaptığını, hatta bazıların birden çok doğum yaptığını düşünmek sizi rahatlatabilir. Çevrenizden duyduklarınız ve kendi düşünceleriniz gibi doğumda şiddetli ağrılar çekilseydi, etrafınızdaki kadınlarda birden çok doğum yapmazdı. Doğumu bebeği ve annesinin buluşması olarak düşünmeniz gerekmektedir. Hamilelik döneminde ne kadar sorun yaşanmış olsa da, doğumun gerçekleşmesi durumunda bunların hepsi unutulacaktır. Hatta doğumda çektiğiniz acıları bile unutacaksınız. Doğum korkusunu abartmış bazı kadınlar, hamile kalmayı devamlı olarak erteler ya da bebeğini bile doğurmaktan vazgeçebilir. Bu güzel ve her zaman yaşanması mümkün olmayan zamanları bilerek ve isteyerek yaşamamak doğum korkusu olarak tanımlanmaktadır. Özellikle ilk gebeliğini yaşayan kişiler, doğum öncesi karşılaştıkları sağlık sorunları ve psikolojik değişimler yüzünden stresli bir dönem yaşamalarına sebep olur. Bunların içinde en önemli etkiyi doğum korkusu yapar. Doğum hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları ya da doğumla ilgili yanlış bilgiler edinmeleri bunda etken olur.
Doğum korkusunun fobi haline gelmesi nedir?
Doğum korkusu fobi haline gelirse, bu durum tıpta tokofobi olarak adlandırılır. Tokofobi sahibi olan anne adaylarının hepsi farklı tepkiler verebilir. Bunların arasında gebelikten kurtulmak için kürtaj olma isteği, alkol ya da uyuşturucu kullanma arzusu, karnını yumruklamak gibi bebeğe veya kendisine yönelik şiddet eğilimleri sayılabilir. Bu kadınlar başarılı bir doğumun ardından bile, ileride bunu hatırlayıp panik atak yaşayabilirler. Bazı kadınlarda gebeliğe kesin olarak engel olacak devamlı olarak doğum kontrol yöntemi kullanmak ya da kendini kısırlaştırmak gibi davranışlar sergileyebilir.
Her doğumun farklı olması nedir?
Doğum korkusu içinde bulunan kadınlar doğumda acı, bebeğin sakat ya da ölü doğması, sanki utanılacak bir şey yapması, doğumu yaptıracak olan doktora ya da ekibe güvensizlik duyma gibi farklı duygular içinde olabilirler. Bunun sebebi doğumla ilgili yeterli bilgiye sahip olmamaları ya da doğru bilgilerinin olmamasından kaynaklanır. Çevresinden duymuş oldukları korkunç doğum anılarıyla bu etkiler daha fazla artar. Kadınların bilmesi gereken tek şey, her doğumun kendine özel ve farklı olmasıdır. Bu yüzden kendi doğumlarının da farklı olacağını düşünmelidirler. Doğumun yaklaşmasıyla beraber bebeğin büyümesi, vücut ağırlığının artması ve buna bağlı olarak ağrıların artması gibi etkiler stresin daha fazla artmasına neden olur. Bu etkilerin yaşanmaması için, kadınların doktorlarından destek alması gerekir. Bunları kendi doktoruyla paylaşmaları ve doğum hakkında doğru bilgileri kendisinden öğrenmeleri daha doğru olur. Doktoruyla konuşmuş anne adayları doğumda kontrolün kendilerinde olduğunu öğrenince, endişelerinin azaldığını göreceklerdir. Bu etkilerle anne adayının düşüncelerinden kurtulamaması durumunda, kendine ve bebeğine bir zarar vermemesi için uzman bir psikologdan destek almalıdır.