Doping nedir?
Doping, sporcuların, yarışmalardaki performansları öncesinde, fiziki ve/veya zihinsel kapasitelerini artırma amacı ile kullandıkları kimyasal maddelerdir. Bu maddeler Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından yasaklanmış maddelerdir. Doping kapsamına giren maddelerin kullanımı çoğu zaman aşırı uyarılma, güç ve moral seviyesinin zirve yapması gibi etkiler sergilemekle birlikte, ölüme sebebiyet verebildikleri de gözlemlenmiştir.
Doping; yapılan kan ve idrar tahlili ile ispatlanır. Tahliller neticesinde “pozitif analitik bulgu” söz konusu ise doping yapıldığı formal yoldan tescil edimiş olmaktadır. Bu testler çoğu zaman standart prosedür kapsamında yapılırken, bazen ani şekilde gelişen ve normal üstü kabul edilen performans sıçramalarının yarattığı şüphe üzerine de talep edilebilmektedirler. Doping yaptığı belirlenen sporcu, bir ödül almış ise, dopimg tescillendiğinde ödülü de geri alınır. Bu durum bir sporcu için çok büyük bir başarısızlık ve kötü itibar anlamına gelir.
Doping yapıldığı tespit edilen sporcular, genelde üstün fiziki güç gerektiren atletizm, yüzme, halter, bisiklet, vb. spor dallarında yarışan sporcular arasından çıkmıştır. Doping uygulaması kapsamına alınan maddelerin sporcular tarafından çok iyi bir şekilde bilinmesi gerekmektedir. Zira, bazı durumlarda, doping olduğu bilinmeden ağrı kesmek, rahatlamak, vb. amaçlar ile alınan ilaçlar da sorun yaratabilmektedir.
1988 yılında yapılan Seul Oyunları’nda atletizm dalında inanılmaz performans sergileyen Ben Johnson’ın doping yaptığının ortaya çıkması bu alandaki farkındalığın en çok arttığı dönem olmuştur.
Doping ile ilgili süreçlerin sahipliğini Uluslararası Olimpiyat Komitesi liderliğinde 10 Kasım 1999 tarihinde kurulmuş bağımsız bir kurum olan Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) gerçekleştirir.