Edebiyat tarihi nedir?
İnsanoğlunun en büyük yeteneklerinden biri olan dili kullanarak kendini ifade etmesi demek olan edebiyat, olaylardan hayallere insanı ilgilendiren her şeyle ilgili olabilir. Edebiyatın bu özelliği ise edebiyat tarihinin insanlık tarihiyle eşzamanlı olmasına sebep olmaktadır. Zira insan olmanın gerekleri doğrultusunda edebiyat tarihini ilgilendiren olayların, insanoğlunun dünya üzerindeki yaşamına başladığı ilk günden itibaren başladığı söylenebilir. Edebiyat insanın duygularını, düşüncelerini ve hayallerini dili kullanarak gerek sözlü gerekse de yazılı bir şekilde ifade etmesi ve bunu da bir estetik bütünlük oluşturacak şekilde yapmasıdır. Estetik algısı da insana mahsus olan özelliklerden biri olarak, insanoğlunun kendini ifade etmek için kullandığı dile yani edebiyata da yansımıştır. Edebiyat tarihi, insanoğlunun hayatı binlerce yıl içinde sürekli olarak değiştiğinden oldukça geniş bir yazılı ve sözlü eser çeşitliliğiyle ilgilidir
Günümüze dek dünya üzerinde yaşamış tüm toplumların kendine ait bir dilleri bulunmuş ve bu insan bu dili kullanarak kendini ifade etmiştir. Yani bugüne kadar dünya sahnesine çıkmış medeniyetlerinin tamamının kendine has bir edebiyatı vardır ki, bu da edebiyat tarihinin tüm insanlık tarihindeki toplumların eserlerini kapsaması manasına gelir. İnsanoğlunun duygularını, düşüncelerini ve hayallerini dili kullanarak yaptığı her anlatım bir edebiyat eseri olarak tanımlanmaz çünkü sözlü ya da yazılı fark etmeden ifadenin bir estetik bütünlüğe sahip olması gerekir. Bir başka değişle ifadenin bir edebiyat eseri olarak edebiyat tarihine konu olabilmesi için kişinin dili kullanarak yaptığı anlatımın güzel ve etkili bir ifadeye sahip olması gerekmektedir. Bu sebeple insanların dili kullanarak yaptığı tüm anlatımlar edebiyat tarihinin konusu değildir.
Bilinen insanlık tarihi boyunca dili etkili ve güzel bir şekilde kullanarak duygularını ve hayallerini anlatmış ve bu anlatımla da içinde yaşadığı toplumun beğenisi kazanmış kişilerin anlatımları birer edebi eser olarak edebiyat tarihinin konusu haline gelir. Şüphesiz insanoğlunun herhangi bir duygusunu, hayalini ya da düşüncesini dil kullanarak gerek yazılı gerekse de sözlü olarak ifade etmesinin nedeni, bilgi vermek ya da bilgi edinmek için sorular sormak da olabilir. İnsanları aydınlatmak, belirli bir olaydan haberdar etmek ya da bazı konularda fikirlerini almak için yapılan anlatımlar ise makale ya da haber olmaktadır ki, bu anlatımlar edebiyat tarihinin konusu dışında kalmaktadır.