Ekonomik krizlerin oluşumu ve toplum üzerindeki etkileri nedir?
Çevrede oluşan belirsizlik ve değişimler, hem işletmelerin, hem de bireylerin zor durumda kalmasına ve tehlikelerle karşılaşmasına sebep olur. İşletmelerin ve bireylerin bu belirsizlikler karşısında varlıklarını sürdürebilmeleri için tehlikelerden korunmaları ve fırsatları değerlendirmeleri gerekir. Beklenmeyen veya önceden sezilemeyen olaylar karşısında, plansız bir değişim süreci ya da krizin oluşması kaçınılmazdır. Ekonomik krizler ani olarak ya da geleceğini hissettirerek ortaya çıkabilir. Bu koşullarda sebep ne olursa olsun, yeni koşullara ayak uyduramayan işletmeler ve bireyler krizlerin mağduru olmaktadır.
Ekonomik krize neden olan çevresel faktörler nelerdir?
- Dış çevre faktörleri: İşletmelerin ve bireylerin kontrolü dışında gelişen faktörler dış çevre faktörü olarak değerlendirilir. Bu faktörler hem ülkeyi, hem de dünyayı etkileyebilir. Bu nedenle çevre koşullarına hızlı bir uyum sağlamak gerekir. Uyum sağlanamadığı sürece ekonomik kriz kaçınılmaz olur. Uyumun gecikmesi de, ekonomik krizin şiddetini arttıracak unsurdur. Bu faktörler arasında ekonomik yapının, politik yapının, doğal şartların, toplumsal yapının değişimi sayılabilir.
- Doğal faktörler: Doğal çevreyle alakalı olan ve beklenmedik dönemde gelen değişimlerdir. İklimde, su ve toprakta, çevre kirliliğinde oluşan ani felaket olarak görülen durumlar ekonomik krize zemin hazırlayan unsurlardır. Ülkemizde 1999 yılında yaşanan deprem felaketi bunun gibi oluşan doğal faktörlere verilecek örnekler arasında sayılabilir. O dönemde sayısız işletme zarar görmüş, bireyler bundan olumsuz olarak etkilenmiştir.
- Ekonomik faktörler: Ticari ürünlerin arz ve talep dengesi, pazar etkileri, ekonominin mali, parasal ve iş koşullarının değişimi işletmelerin etkilendiği ekonomik unsurlar arasında görülür. Bunlarda yaşanan ani ve olumsuz değişimler ekonomik krizlerin oluşumunu tetikleyebilir.
Ekonomik krizler her işletmede ve bireyde farklı etkilere sebep olacaktır. Herkesin aynı etkiyi yaşaması zordur. Zamanında alınan tedbirler, krizlerin etkisini azaltacaktır. Ekonomik krizleri istikrarsız ve olağan dışı gelişmeler olarak nitelendirmek gerekir. Rutin gelişimi bozan, acil durumlardır. Hem devam eden faaliyetleri engeller, hem de yaşamın devamına engel olur. Üretim yavaşlar, rekabet ortamı zedelenir. Kriz ortamı çalışanlara da olumsuz olarak etki eder. Çalışanlar sorunları çözmek için, işine harcayacağı enerjiyi kaybeder. Bu dönemde çalışanların istekleri tam olarak yerine getirilemez. Çalışanlar sorumluluk almayı istemezler. Ortamda hizmetin ve üretimin kalitesinde düşüş yaşanır. Motivasyon azalarak, verimsizlik ve korku gelişimi olur. İşletme sahipleri ise bu dönemde hızlı karar alma ihtiyacı hisseder. Ekonomik krizin uzaması ani ve hızlı şekilde riskli kararlar alınmasını gündeme getirebilir. Yeterli bilgi toplanmadan, analiz yapılmadan alınan kararlar işletmeler için olumsuzluk oluşturabilir. Zamanın yetersiz olması yanlış kararların alınmasına neden olur. Bu nedenle ekonomik krizler toplumun her kesimini olumsuz olarak etkileyen unsurlardır.