Ekümeniklik nedir?
Genel olarak Ekümenlik, , büyük bir dinî bir birliği veya dinler arası işbirliğini sağlama amacını taşıyan girişimleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Geniş anlamıyla, dinî birlik yada dinî işbirliğinden amaç, üç kitabi din olarak İslam, Hıristiyanlık ve Yahudilik dinlerinin ortak manevî değerlerine vurguda bulunmaktır. Ekümenlik, Grekçe “ oikoumene” kelimesinden gelir, anlamı ise “yerleşilmiş dünya” demektir. Ancak şuan ki politikalara bakıldığında ekümeniklik Hıristiyan birliğini sağlamaktan başka bir şey değildir. Ekümenik kavramı, Hıristiyan dünyasında belirleyici rol oynayan ve birkaç anlam ifade eden üst kavramlardan birisidir. Bu kavram, Hıristiyanlığın kuruluş dönemi olarak kabul edilen ilk üç yüz yıl içerisinde Kilise’nin ileri gelenleri tarafından günümüzde farklı bir anlam ifade eden “Ekonomi” kavramıyla karşılanmıştır.
Günümüzde, “Ekümenik” kavramının Hıristiyan dünyasınca kullanılmakta olan genel anlamı ise, “Cihanşümul” veya diğer bir karşılığı olarak “Evrensel”dir. Bu evrensellik, bilhassa 20.yüzyılın ikinci yarısından beri kiliselerin yakınlaşmasını, mezhepler arası farklılıkları yok sayarak, Protestan ve Doğu Ortodoks Kiliseleri’nin kurmuş oldukları ve Hıristiyanlığı yaymaya yönelik olan “Kiliselerarası Birliği” ifade etmektedir. Günümüzde yeniden biçimlendiği bu hali ile “Ekümene” kelimesi; Hıristiyan dininin ve uygarlığının hakim olduğu coğrafi yer demektir ve “ekümenik” toplantılar, Dünya Kiliseler Birliği Protestan Kiliseleri ile Ortodoks ve Anglikan Kiliseleri’ni bir araya getiren, mezhepler arası toplantılar olarak yürütülmektedir. Ekümenlik, bu ortak kilise hareketi içinde, Kilise sayesinde çok önemli rol oynayan ve siyaset aracılığıyla Hıristiyan “misyonerliğini” genel olarak gençler arasında yaygınlaştıran bir harekettir.
Ekümenik Patrik nitelemesini ilk kullanan kişi Patrik Johan ‘dır. İstanbul Patriği, kendi topladığı bir Din Meclisi’nde kendisine “Ekümenik Patrik” denilmesini karara bağlamıştır. M.S 587 – 588 yıllarında, İstanbul’da toplanan Din Meclisi’nde Patrik Johan sırada Papa olan 2.Pelaguis’a karşı kendisine bu sıfatı yakıştırmış ve güç yarışına girmiştir.
Hıristiyanlığın farklı mezhepleri ya da grupları arasında birleşmeyi sağlama ve işbirliği kurmak amaç edinilmiştir. Hıristiyan ekümenikliği, dinler arası çoğulculuktan daha farklı bir durumdur. Aslında dinler arası bir hareket olarak bilinen ekümeniklik, dünya dinleri arasında karşılıklı saygı, hoşgörü ve işbirliğini sağlamayı gaye edinmelidir. Bazı Katoliklere göre, ekümenizmin temel amacı, kendisini Hıristiyan olarak tanımlayan bütün toplulukları Katolik Kilisesi çatısı altında, bir birlik haline getirmektir. Bazı Protestanlara göre ise, yani kilisenin temel konulara dair öğretileri üzerine bir birliğin sağlanması yani manevi bir birliğin sağlanmasıdır.
Hıristiyan dünyasının önemli bir bölümü için en önemli amaçlardan birisi, Hıristiyanlığın çeşitli mezheplerinin kökleşmiş ayrılıklarının üstesinden gelinerek yeni bir birliğin sağlanmasıdır. Bununla beraber, ekümeniklik kavramı için birbirinden farklı yorumlamlar yapılmıştır, Protestanlar ekümenikliği, temel itikadî konulardaki öğretiler ile ilgili bir uzlaşma, çeşitli gruplar arasında karşılıklı güvene dayalı bir örgütlü birlik olarak görürken, Katolikler ve Ortodokslar , Hıristiyan dünyasının birliği konusunda, somut bir yaklaşım içerisindedirler. Ekümenikliğin hedefi tek Kilise kurumunda birleşmektir.
Katolik ve Hıristiyan kiliseleri için yakınlaşma girişimi sevgi diyaloğu ve hakikat diyaloğu olmak üzere iki resmi dönemi kapsamaktadır. Sevgi diyaloğui dönemi, ilk kez bir papanın ikinci binyılda bir Ortodoks ülkesini ziyaret edişini kapsamaktadır. İkinci dönem olan hakikat diyaloğu dönemi ise dogma konusunda fiilî ilahiyat toplantılarını kapsamaktadır. Ve bu dönem günümüzde hala devam etmektedir.
Hıristiyan ekümenikliği, Hıristiyan dünyasının üç büyük toplumu olan Katoliklik, Ortodoksluk ve Protestanlık’a göre tanımlanmaktadır. Katolik Kilisesi, birbirinden uzaklaşmış olan çeşitli Hıristiyanların birliği için çabalamayı üstün bir amaç olarak görmüştür. Kilise kutsal metinleri ve kutsal geleneklerin öğretimini yanlış yorumlamamak ve onlara olan imanı zedeleyecek herhangi yanlış bir birleşmeye yol açmamak için çalışmaktadır.
Ortodoksluk kiliselerden bazıları son zamanlarda birbirleriyle ve bazı Batı kiliseleri ile tek cemaat olmamakla birlikte ilahiyat görüşmeleri yapmaktadır. Ortodoks Kilisesi, 19. asrın sonlarında Dünya Hristiyan Öğrenciler Federasyonu’nda Ortodoks öğrencilerinin bulunmasından şimdiye kadar dinlerarası diyalogda yer almaktadır ve bazı Ortodoks patrikler, cemaatlerini Dünya Kiliseler Konseyi’nin kurucu üyesi olarak tescil ettirmişlerdir. Ortodoks Kilisesi’ne göre Hristiyanlık demek Kilise demektir ve Kilise’de Ortodoksluktur, ne eksik ne fazladır. Bundan dolayı, Ortodoks ekümenikliği kendisini “Şeytan’la bile diyaloğa açık” kabul etmişse de, Ortodokslar ekümenik faaliyetlerdeki durumlarını “hakikate şahitlik etmek” belirlemişlerdir.
Protestanların ekümeniklik faaliyetlerine başlamış olmasının miladı olarak 1910 Edinburg Misyonerlik Konferansı kabul edilmektedir . Protestanlar bugün ekümenik topluluklarda yer almakla birlikte bazen organik anlamda mezhepsel birlik amacıyla faaliyet yürütürken bazen sadece işbirliği ile sınırlı kalacak şekilde faaliyet yürütmektedirler.