Eleştirel düşünce nedir?
Akıl yürüterek çevresindeki olaylar ve kendi yaşamı ile ilgili cevaplara ulaşan insanoğlu, deney yapma ve gözlemleme gibi süreçler ile belirli sistemler üzerinde analiz yaparak eleştirel düşünce biçimini geliştirmiştir. Zihinsel süreçler olarak adlandırılan bu aşamalar kişinin mekaniğini merak ettiği bir sistem hakkında geniş içerikli bilgi sahibi olmasını sağladığı gibi, kişinin eleştirel bir bakış açısı geliştirmesini de sağlamaktadır. “Enformel Mantık” olarak da bilinen eleştirel düşünce yapısı, tartışma zeminin sağlandığı her ortamda olaylara, kişilerin hareketlerine ve evren genelindeki olaylara farklı bir yaklaşım geliştirmek demektir.
Sağduyunun büyük rol oynadığı eleştirel düşüncede, kişinin olayların arka planındaki olayların mekaniği hakkındaki merakı da oldukça büyük bir yer kaplamaktadır. Bilimselliği her zaman destekleyen ve sistemlerin yapısal analizlerini bilim yöntemleri ışığında değerlendiren eleştirel düşünce, net hükümler vermek için bilimi kendine rehber edinir. Bilimin ışığını kullanarak olaylar hakkında objektif, gerçeğe dayalı ve akla uygun cevaplar arayan eleştirel düşünce, somut konularla olduğu kadar soyut kavramlarla da yakından ilgilidir. Yaratıcı düşünce ile paralellik gösteren eleştirel düşünce, birçok filozofa göre yaratıcılığı destekleyen veya tamamlayan önemli bir unsurdur.
Deney ve gözlemler, mantık yürütme, yazılı ya da sözlü ifadeler, duyu organları ile tecrübe edilen olaylar ve daha pek çok yolla elde edilen bilginin analiz edilmesiyle kurulan eleştirel düşünce, tüm bu bilgilerin bir araya getirilmesi sonucunda oluşmaktadır. Gereksiz tartışmaların bilimsel gerçeklerden ayrılmasını sağlayan eleştirel düşünce, kişinin yargılama yeteneğinin de olumlu bir şekilde gelişmesini sağlamaktadır. Olayları yargılayan kişi eleştirel düşünce sayesinde sistemlerin oluşmasını sağlayan etkilerin farkına vararak, gerçeğin ortaya çıkmasına yönelik bir tavır takınabilir. İnsanların yaptıkları eylemleri ve bu eylemlerin neden olduğu sonuçları da sorgulayan eleştirel düşünce, kişinin özel ve sosyal hayatının gelişmesini de sağlamaktadır.
Bilimsel dahi olsa ortaya atılan bir iddianın eleştirel düşünce eleğinden geçmemesi durumunda bu önermeler “iddianın ötesine geçemez” ve her zaman tartışma konusu olur. Herhangi bir argümanı inceleyerek bu argümanın iddia ettiği sonuçların da doğruluğu saptanabilir. Eleştirel düşünce bu nedenle bilimsel kuramların geliştirilmesi için gerekli olan ve gelecekte de insanların gerçeğin peşinde geliştirdiği düşüncelerin bir parçası olmayı sürdürecektir.