Emperyalizm nedir?
Emperyalizm ya da yayılmacılık en basit tanımla; bir devlet ya da milletin, farklı bir devlet ya da millet üzerinde hakimiyet kurması ve bu hakimiyeti de “sadece kendi çıkarları” doğrultusunda kullanmasıdır. Emperyalizm terimi her ne kadar tek bir cümle ile basit bir şekilde tanımlansa da, kavramın günümüz dünyası açısından önemini ve gelişim sürecini izah etmek çok da basit değildir. Devlet ya da milletlerin emperyalizm odaklı uygulamaları farklı bir millet ya da devletin doğal kaynaklarını sömürmek, işgücünü kendi çıkarları için kullanmak, kendi kültürünü empoze etmek, dini inançlarını aşılamak, vergi alarak uzun vadeli kazanç sağlamak ve köle kesimi oluşturmak için yapılabilmektedir. Günümüzün “modern” dünyasında her ne kadar kölelik gibi insanlık dışı uygulamalardan söz edilmiyor olmasına karşın devletlerin ve milletlerin köleleştirme biçimlerinin değiştiğine ve şuanda da çeşitli devletlerin ya da milletlerin köleleştirme odaklı çalışmalar yürütmeye devam ettiğine dair iddialar da bulunmaktadır.
Emperyalizm odaklı uygulamalar incelendiğinde, “etkileyen ve etkilenen” olmak üzere iki kavram ortaya çıkmaktadır. Etkileyen; askeri, siyasi, ekonomik ve pek çok farklı şekilde güç kullanarak bir milleti ya da devleti çıkarları için kontrol altına alan devlet veya millettir. Etkilenen ise tahmin edilebileceği üzere bu güç karşısında “bilinçli ya da bilinçsiz” olarak etki altına giren devlet yahut millettir. Günümüzde bazı düşünürler, emperyalizm çalışmaların etkilenen devlet ya da millet tarafından fark edilmeden yani bilinçsiz bir biçimde etki altında kalınmasını sağlamaya yönelik geliştirildiğini iddia etmektedir. “Köle olduğunun bilincinde olmayan bir insandan daha iyi bir köle olamaz” düşüncesinden yola çıkarak, milletlerin etki altında kaldığından haberdar olmaması ve bu doğrultuda da milletin oluştuğu devletin çıkarlar doğrultusunda rahat bir biçimde kullanılmasının etkileyen güç için çok daha avantajlı olduğuna dair de düşünceler bulunmaktadır.
Bilinen insanlık tarihinin en eski dönemlerinden bu yana insanoğlunun hayatında farklı isimlerle de olsa her zaman var olan emperyalizm, 16. yüzyıla kadar imparatorlukların topraklarını genişletmek için yürüttüğü uygulamalar şeklinde görülmüştür. Ancak sonraki yıllarda yapılan coğrafi keşiflerin milletler ve devletler için öneminin anlaşılmasıyla birlikte özellikle 19. yüzyıldan itibaren emperyalizm çalışmaları küresel bir boyut kazanmıştır. Ülkeler ihtiyaç duydukları kıt kaynaklara kolay, ucuz ve kesintisiz bir şekilde erişim sağlamak için emperyalist faaliyetlerini kıtalararası boyutlara taşımıştır. Asya ve özellikle Afrika’nın paylaşılması için tarih boyunca pek çok ülke aralarında emperyalist anlaşmalar yapmış, bilindiği üzere bu tür anlaşmalardan Osmanlı Devleti de nasibine düşeni almıştır…